"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/569 E., 2023/1177 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/85 E., 2022/519 K.
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ve menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin sahibi olduğu Kadın Hastalıkları Doğum Dal Merkezi hakkında davalı Kurum tarafından 08.06.2012 tarihli yazı ile 4 ayrı fiil nedeniyle toplam 110.000,00 TL cezai işlem uygulandığını, uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığını, idari para cezalarını kabul manasına gelmemek üzere ceza tesis edilirken 2012 sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca cezai işlem tesis etmeyerek 2007 yılı sözleşmesine göre cezai işlem tesisinin de açıkça sözleşmeye ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek; 24.12.2015 tarihli borç bildirim belgesine konu cezai işlemin iptaline, bu belgeden kaynaklanan herhangi bir borçlarının olmadığının tespitine, tahsili halinde tüm miktarın istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili Kurum ile davacı arasında Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmede sağlanacak sağlık hizmetlerinin kapsam ve niteliğinin davacı ile Kurum arasında karşılıklı olarak düzenlendiğini, Kurum sigortalısı Aytaç ismindeki şahsın şikayeti üzerine davacıya sözleşme gereğince cezai şart uygulanmasına karar verildiğini, söz konusu işlemlerin sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu, davaya konu cezai işlemlerin Özel ... Kadın Hastalıkları ve Dal Merkezi yönünden tesis edildiğini, davanın ise Özel ... Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. tarafından açıldığını, Özel ... Dal Merkezi ile olan sözleşmenin 31.12.2011 tarihinde feshedilmiş olup yaklaşık 6 ay sonra davacı ile sözleşme yapıldığını, sözleşmenin feshinden sonra aynı adreste dal merkezinden tıp merkezine dönüştüğü iddia edilen davacı merkezinin yeni bir sağlık hizmeti sunucusu olarak kabul edildiğinin ortada olduğunu, davaya konu cezanın 2008 yılındaki fiilden dolayı uygulandığını ve muhatabının Özel ... Dal Merkezi olduğunu, dolayısıyla davacı şirketin bu davayı açarak cezanın iptalini talep etmesinde hukuki yararının ve dava açma ehliyetinin bulunmadığını, dal merkezi tarafından imzalanan sözleşmenin 2007 yılına ait sözleşme olduğunu, davacıya ait merkezin ayrı bir sağlık hizmeti sunucusu olması nedeniyle 2012 yılına ait sözleşmenin uygulama ihtimalinin bulunmadığını, kaldı ki cezai işlemin 2008 yılına ait işlemlerden kaynaklandığını, cezai şart tahakkukunun sözleşmeye ve Kanuna uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararında cezai işlemin tebliğ tarihi dikkate alınarak o tarihte 2009 tarihli protokol hükümleri yürürlükte olduğundan bu hükümler değerlendirilerek hesaplama yapılması gerektiği belirtildiğinden, rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 13.11.2022 tarihli rapor dikkate alındığında, davalı Kurum tarafından sözleşmenin (3.1.3.1.) maddesi uyarınca (5.1.11.) maddesine istinaden 5.000,00x3=15.000,00'lik cezai şart, yine sözleşmenin(3.1.7.1.) maddesi uyarınca (5.1.10.) maddesine istinaden 10.000,00 TL olarak belirlediği cezai şarta ilişkin kararlarında haklı bulunduğu, yine davalı Kurum'un tebligat gideri olan 9,00 TL için de talepte bulunabileceği, bu alacaklar için Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen yazı cevabına göre 07.03.2017 tarihinden itibaren başlatılan ve istenilen yasal faizin hesaplanması sonucunda davalı Kurumun 6.265,27 TL'lik faiz alacağının doğduğu, bu miktarlar açısından davacının davalı Kuruma borçlu olduğu, bunun üzerinde kalan kısımla ilgili davacının davasında haklı bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne 24.12.2015 tarihli borç bildirim belgesine konu cezai işlemin 31.274,27 TL'lik kısmı dışında kalan bölümün iptaline, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; uygulanan ceza işlemin sözleşme ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmenin (3.1.7.1.) maddesine göre (5.1.10.) maddesine istinaden 10.000,00 TL ceza işleminin yerinde olmadığını, kararda hesap edilen faiz alacağının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacı şirket sahipliğinde hizmet veren Özel ... Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi ile Özel ... Tıp Merkezinin birbirinin devamı niteliğinde olmadığını, davaya konu cezanın 2008 yılındaki fiilden dolayı uygulanmış olması nedeniyle cezanın muhatabının Özel ... Dal Merkezi olduğunu, bu nedenle davacı şirketin bu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını, davacı şirket sahipliğinde hizmet veren Özel ... Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi ile Özel ... Tıp Merkezinin birbirinin devamı niteliğinde olmadığından Özel ... Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi olarak 2007-2008 yılı sözleşmeleri imzalandığını, 2012 yılı sözleşmesinin söz konusu olmadığını, zira dal merkezinin sözleşmesinin bitiş tarihi 31.12.2011 iken Tıp Merkezinin sözleşmeyi imzalama tarihinin 15.06.2012 tarihi olduğunu, aksi kabul edilse bile cezai işleme konu olayın 2008 yılında meydana geldiğini, cezai işlem yazısının 08.06.2012 yılı, cezai işlem yazısı tebliğinin 13.06.2012 olduğunu, dolayısıyla tebliğ aşaması 2012 sözleşmesi yürürlüğünden önce tamamlandığından 2012 sözleşmesinin (11.3.8.) maddesine göre 2012 sözleşmesinin uygulama imkanının bulunmadığını, davacının sözleşme uyarınca ibrazı gereken defterleri Kuruma sunmadığını ve bilirkişi raporları arasında çelişki olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının cezai yaptırıma tabi tutulduğu eylemlerin 2012 yılından önce olduğu ancak cezai yaptırımın 24.12.2015 tarihli borç bildirimi ile yapıldığı, 15.06.2007 tarihli sözleşmenin Özel ... Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti. yile 12.04.2011 tarihli sözleşmenin ise, ... Kadın Doğum Dal Merkezi ünvanlı sağlık hizmet sunucusu Özel ... Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti. ile 25.06.2012 tarihli sözleşmenin Özel ... Tıp Merkezi-Özel ... Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti. ile imzalandığı, dosyada mevcut 2007, 2009 ve 2012 yıllarına ait sözleşmeler incelendiğinde davacı şirket sahipliğinde hizmet veren Özel ... Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi ile Özel ... Tıp Merkezinin birbirinin devamı niteliğinde olduğu, faturalandırmaya ilişkin sözleşme ihlaline hangi tarihli sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinin uyuşmazlığın esası olduğu, kaldırma kararı öncesinde bilirkişi heyeti ve Mahkemece 2012 yılındaki sözleşme hükümleri esas alınmakla birlikte cezai işlemin tebliğ edildiği 13.06.2012 tarihinde 2009 tarihli Protokol hükümleri yürürlükte olduğu, bu Protokol hükümlerinin değerlendirilmemesi nedeniyle kaldırma kararı sonrası Mahkemece yeniden eksikleri giderecek şekilde rapor alındığı, 13.11.2022 tarihli raporla davalı Kurum tarafından sözleşmenin (3.1.3.1.) maddesine göre (5.1.11.) maddesine istinaden 5.000,00x3=15.000,00'lik cezai şart, yine sözleşmenin (3.1.7.1.) maddesine göre (5.1.10.) maddesine istinaden 10.000,00 TL olarak belirlediği cezai şarta ilişkin kararlarında haklı bulunduğu, yine davalı Kurumun tebligat gideri olan 9,00 TL içinde talepte bulunabileceği, bu alacaklar için Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen yazı cevabına göre 07.03.2017 tarihinden itibaren başlatılan ve istenilen yasal faizin hesaplanması sonucunda davalı Kurumun 6.265,27 TL'lik faiz alacağının doğduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurum ile davacı arasında imzalanan sözleşmeye aykırılıktan dolayı uygulanan işlemin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
1.Taraflar arasında imzalanan 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin (3.1.2.2.), (5.1.10.), ( 3.1.3.1.), (5.1.10.), ( 3.1.7.1.) maddeleri.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 266 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.