"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/709 E., 2023/648 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu alışveriş merkezinde davalının kiracı sıfatıyla market işlettiğini, kiracılık ilişkisi başlamasından sonra işyerinin elektrik, su ve ortak giderinin davalı adına fatura edildiğini, davalının gecikmeli de olsa bu faturaları ödediğini, ancak 26.01.2013, 01.03.2013, 27.03.2013 tarihli 3 adet faturanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, önceki ödemeleri ihtirazi kayıt göstermeksizin gerçekleştirdiğini, faturalarını mali kayıtlarına işlendiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı şirketin ortak gider toplama yetkisinin bulunmadığını, seçimle işbaşına gelmediğini, icra takibine konu 3 adet faturanın müvekkili tarafından ödendiğini, ödenmeyen fatura bulunmadığını, müvekkilinin başka işletmelerinin de bulunduğunu, Kat Mülkiyeti Kanununa göre oluşturulacak yönetim tarafından giderlerin talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini ve müvekkili lehine kötüniyet tazminat hükmedilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 19.07.2016 tarihli ve 2015/337 E., 2016/988 K. sayılı kararla; takibe konu 26.01.2013 tarihli ve 19.707,76 TL, 01.03.2013 tarihli ve 20.851,46 TL, 27.03.2013 tarih 20.019,43 TL tutarlı 3 adet faturanın davalının ticari defterinde kayıtlı olduğu, bu nedenle davalının borcu ikrar ettiği gerekçesiyle; davacı vekilinin 09.06.2015 havale tarihli dilekçesinde belirtilen miktar itibariyle yapılan itirazın iptaline, takibin 38.656,00 TL asıl alacak 2.064,57 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, asıl alacak olan 38.656,00 TL üzerinden hesaplanan 7.731,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 27.06.2019 tarihli ve 2017/9217 E., 2019/5913 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "...Mahkemece, davalının ibraz ettiği ödeme dekontlarının davaya konu fatura borçlarından mahsubunun yapıldığı belirlenmekle, takip tarihi itibariyle davalının başka bir borcu bulunmadığı takdirde takip konusu miktardan düşülerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. " gerekçesiyle, hüküm davalı lehine bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 20.02.2020 tarihli ve 2019/920 E., 2020/240 K. sayılı kararla; davalının takibe konu faturaların bedellerini takip tarihine (29.05.2013) kadar ödendiğini kanıtlayamadığı, ibraz ettiği 28.05.2013 tarihli 25.000,00 TL ve 15.005,00 TL miktarlı dekontlar üzerinde ödemelerin takibe konu fatura borçlarına mahsuben yapıldığına dair açıklama bulunmadığı, takip tarihinden sonra da taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiği ve yeni borçların doğduğu, hangi ödemelerin hangi fatura borçlarına istinaden yapıldığının davalı kiracı tarafından ispatlanması gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptali ile 60.578,65 TL asıl alacak, 1.364,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.943,39 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairece verilen 18.01.2021 tarihli ve 2020/10013 E., 2021/93 K. sayılı ilamla; ilk hükmün davalı tarafın temyizi üzerine lehine bozulduğu, böylece davalı lehine reddedilen tutar bakımından usuli kazanılmış hak oluştuğu, ayrıca bozma ilamında belirtildiği gibi sunulan dekontlar ve banka kayıtları doğrultusunda takip tarihine kadar yapılan ödemeler takip konusu borçtan mahsup edilerek davalının takip tarihi itibariyle borçlu olduğu tutar belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, takip tarihinden önce yapılan ödemeler takip konusu borçtan mahsup edilmeksizin karar verildiği gerekçesiyle, hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda hazırlanan ek ve kök bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının kısmen iptali ile 20.578,65 TL asıl alacak, 1.369,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.948,39 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak olan 20.578,65 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı tarafça sunulan ödemenin fatura içeriği ile uyuşmadığını, bu ödemelerin icra takibinden sonra doğmuş başka faturalara karşılık yapıldığını, yargılama sırasında yapılan mahsuplar sonrasında alacağın 38.656,00 TL olduğu kabulünün son bilirkişi raporunda ve Mahkeme kararında dikkate alınmadığını, ortak gider borcunun ödendiğine dair davalının da iddiası bulunmadığını, ödemenin hiçbir delille ispatlanmadığını, takibe konu miktarın tamamı üzerinden icra inkar tazminatına ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, borç miktarının 38.656,00 TL olduğunu, davalı tarafça yapılan her ödemenin eldeki takipten mahsubunun doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, davalının davacıya borcu bulunmadığını, 30.000,00 TL ödemenin ikrar edildiğini, 09.06.2015 tarihli dilekçe içeriğinin gözetilmesi gerektiğini, takibe dayanak alacağın likit olduğunun kabul edilemeyeceğini, reddedilen kısım yönünden müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiralanana ait ödenmeyen elektrik, su ve ortak gider alacağına ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Mahkeme kararının uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak verildiği, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacının alacağının tespit edildiği anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.