"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1968 E., 2023/1100 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/143 E., 2019/107 K.
Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince adi ortaklığın feshi ile alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalının 2011 yılının Mart ayında İzmir Gaziemir'de araç kiralama firması kurmak ve işletmek için anlaştıklarını, 2011 yılı Nisan ayında adi ortak olarak davalı adına Gaziemir Vergi Dairesinde şirket açılışı yaptıklarını, ilk başta başka şirketlerden araç kiralayıp kiraya verdiklerini, daha sonra 30.04.2012 tarihinde iki araç ve 2013 yılı Nisan ayında dört adet araç satın alındığını, davalının babası ...'ın Ziraat Bankası Hatay şubesinden iki defa 15.000,00 TL kredi çektiğini ve bu kredilerin 3 ay dolmadan kapatıldığını, 17.04.2014 tarihinde 35 DS ... ve 35 DB ... plakalı iki araç daha alındığını, bu araçların müvekkilinin babası ... ile davalının babası olan ... adına ortak tescil edildiğini, taraflar arasında bir ortaklık sözleşmesi olmadığından müvekkilinin ısrarı üzerine 02.01.2014 tarihinde Gaziemir Vergi Dairesine ortaklık adı altında ve müvekkili adına bildirim yapıldığını, tarafların son zamanlarda anlaşmazlıklar yaşadıklarını ve ayrılma kararı aldıklarını, ancak davalının anlaşma ile verilen sözlere uymadığını, müvekkilinin babasını ofisten kovduğunu ve hakaret ettiğini, davalı tarafın 31.10.2014 tarihinde ofiste müvekkilinin eşyaları da dahil olmak üzere tüm eşyaları alarak ofisi boşalttığını, araç kiralama sözleşmelerinin çoğunu müvekkilinin babası ...'ın yaptığını iddia ederek; adi ortaklığın feshi ile ortaklık mallarının tasfiyesine, kâr payının hesaplanarak faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin babasının kefil olması ile 2012 yılında iki adet aracın, 2013 yılında ise üç adet aracın kredili olarak alındığını, 02.01.2014 tarihinde davacı ile müvekkilinin aynı işi büyütüp ortak iş yapmak üzere anlaştıklarını, davacının müvekkilinin sahip olduğu araç sayısı ve işyerine yaptığı masraf kadar sermaye getireceğine söz verdiğini, bu nedenle 02.01.2014 tarihinde resmi olarak ortaklığa geçtiklerini ancak davacının çeşitli mazeretler ileri sürerek sermaye getirmediğini, davacının işyerindeki malzemeler ile ruhsat kayıtları kendi adına olan araçlar üzerinde hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya düşen kâr payının 3.929,13/2 = 1.964,57 TL olduğu, davalı tarafından bu miktar paranın davacıya ödenmesi gerektiği; 02.01.2014 tarihinde kurulan adi ortaklığın devamının imkansız hale geldiği, ortaklığın devamında tarafların bir menfaatinin kalmadığı, taraflar arasındaki iç ilişkide güven unsurunun ortadan kalktığı anlaşıldığından davacının adi ortaklığın feshi talebinde haklı olduğu gerekçesiyle; adi ortaklığın feshine, adi ortaklığa özgülenmiş malvalığı ve borç bulunmadığından adi ortaklığın tasfiyesi talebinin reddine, 1.964,57 TL kâr payının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; adi ortaklık ilişkisinin kurulması ve ispatının herhangi bir şekle tabi olmadığını, somut olayda senetle ispat kuralının istisnalarının mevcut olduğunu, kişilerin karşılıklı ve birbirlerine uygun irade beyanlarının, adi ortaklık sözleşmenin kurulması için yeterli olduğunu, taraflar arasında 2011 yılında şifahi olarak adi ortaklık ilişkisinin başladığını, dinlenen tanıkların da bu yönde beyanda bulunduklarını, müvekkilin o dönemde henüz 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle adi ortaklık ilişkisinin 2014 yılında resmiyete taşındığını, davaya konu araçların devir işlemleri için düzenlenmiş evrakların delil başlangıcı sayılabilecek nitelikte olduğunu, tarafların işlettiği Rent A Car'ın adının dahi, müvekkil ile davalının bu işten önceki Rent A Car işletmelerinin adından oluştuğunu, müvekkilinin babasının işletmesinin adının "... Rent A Car", davalının babasının işletmesinin adının "... Rent A Car"; davalı ile müvekkilin işletmesinin adı ise "... Rent A Car" olduğunu, 2014 yılından önce yapılan kiralamaların tarafının ya ... Rent A Car isimli adi ortaklık ya da ''... ve ...'' olduğunu, müvekkilinin hem kâr payına hem de tasfiye payına hak kazandığını, bu alacaklarının 2011 yılı baz alınarak hesaplanması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki adi ortaklığın Gaziemir Vergi Dairesi Müdürlüğünün 22.03.2016 tarihli yazısında belirtildiği üzere 02.01.2014 tarihinde kurulduğu, bu tarihten önce adi ortaklığın oluştuğunun ya da faaliyet gösterdiğinin davacı tarafça kanıtlanamadığı, yine aynı yazıdan adi ortaklığın 21.10.2014 tarihinde faaliyetine son verdiğinin anlaşıldığı ancak dava tarihi itibariyle adi ortaklığın halen ayakta olduğu, adi ortaklığın devamında tarafların menfaatlerinin bulunmadığı, ortaklığın tasfiyeyi gerektirir bir malvarlığının bulunmadığı, öte yandan faaliyet dönemi itibariyle davacının payına isabet eden kâr payının 1.964,56 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ve alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle adi ortaklığın 02.01.2014 tarihinden önce oluştuğunun ya da faaliyet gösterdiğinin davacı tarafça ileri sürülen delillerle kanıtlanamamasına, ayrıca ortaklığın tasfiyeyi gerektirir bir malvarlığının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.