"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı Belediyenin kullandığı suya ait bedelleri ödemediği gibi tahsili için başlatılan takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek; 3.564.024.234.000 TL asıl alacak, 5.010.373.687.000 TL gecikme cezası ve 978.150.666.000 TL KDV ilavesiyle toplam 9.452.548.587.000 TL alacağın icra dosyasına davalı tarafından yapılan kısmi itirazın kesin olarak iptaline, asıl alacağa icra takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçecek her ay için yürürlükteki oranlarda gecikme cezası ve bu gecikme cezasına KDV ilavesi ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili Belediyenin davacı ile 12.08.1988 tarihinde su aboneliği sözleşmesi, 16.08.1988 tarihinde ise protokol imzaladığını, Belediyenin mali durumu nedeniyle su borçlarını zamanında ödeyemediğini, sonrasında da biriken borcun ödenemez hale geldiğini, icra takibine konu edilen su parasından asıl alacağın 14.000.000.000 TL'lik kısmının zamanaşımına uğradığını, bu konudaki itirazlarının devam ettiğini, yine gecikme cezası yönünden hesaplamanın fahiş olduğunu, bilirkişi incelemesi ile gecikme cezasının fahiş kısmı yönünden takibin iptali gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.04.2007 tarihli ve 2006/189 E., 2007/162 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından davalı Belediyenin tahakkuk etmiş su borcunu ödemediği iddiası ile gecikme cezası ile birlikte tahsili amaçlı bu davanın açıldığı, davalı tarafın uzlaşma kuruluna müracaatı üzerine uzlaşma komisyonu kararı ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun geçici 5 nci maddesi ile 2005/8928 sayılı Bakanlar Kurulu kararında yer alan esaslar çerçevesinde davalının davacıya 31.12.2004 tarihi öncesine ait olan toplam 9.216.453,08 YTL tutarındaki borçlarının uzlaşma yolu ile tasfiyesine karar verildiği, kararın Bakanlar Kurulu kararı ile onandığı, bu suretle taraflar arasındaki su borcuna dayalı tüm alacakların uzlaşma ile tahsili cihetine gidildiği, uzlaşma tutanağının yetkili kişilerce imzalanıp Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe girdiği, su tüketim bedelinin gecikme zammı ile birlikte tahsili amacı ile açılan alacak davasının konusuz kaldığı, taraflar arasında uzlaşmanın Bakanlar Kurulu kararı uyarınca zorunlu olarak yapıldığı, davalı tarafın uzlaşma ile borcu kabul ettiği, bu suretle davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden maktu vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle; konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.06.2008 tarihli ve 2008/2170 E., 2008/8468 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, Danıştay da açılan dava sonuçlarının beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemece verilen 08.09.2022 tarihli ve 2008/368 E., 2022/125 K. sayılı kararla; davacı kurumdan celp edilen 15.06.2021 tarihli müzekkere cevabına göre davalı ... Başkanlığının uzlaşma altına alınan 31.12.2004 öncesi su borçları olan 9.111.815,57 TL'nin tahsil edildiği, davalı belediyenin bu kapsamda borcunun kalmadığı gerekçesiyle; konusuz kalan davanın esası hakkında karar vermeye yer olmadığına, dava açılmasına davalı sebebiyet verdiği için davacı lehine 332.525,48 TL vekalet ücretine hükmedilmesine, davacı tarafından yapılan toplam 127.740,61 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, yine maktu karar ilam harcına karar vermesi gerekirken nispi karar ilam harcına karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, su aboneliğinden kaynaklı alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesine, bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin mümkün olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece verilen 10.04.2007 tarihli kararda davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilip yargılama giderlerinin de davalıya yükletildiği, bu kararı temyiz eden davacının vekalet ücretini temyiz sebebi olarak ileri sürmediği, buna bağlı olarak vekalet ücreti yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, temyize konu kararda ise davalı yararına vekalet ücreti yönünden oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3. Dava konusu alacak yargılamanın devamı sırasında uzlaşma nedeniyle konusuz kaldığından, davalı aleyhine maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davalı tarafın vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) ve ( 4) numaralı bentleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
"3- Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 6/1 maddesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,'',
"4- Davacı tarafından yapılan 7,88 TL başvuru harcı, 80,70 TL karar ilam harcı, 1,44 TL vekalet harcı, 121,90 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 211,92 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.