Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5100 E. 2024/4144 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan 08.09.2009 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Asıl davanın usule uygun olarak tam ıslah edildiği, dava konusu 08.09.2009 tarihli belgenin altındaki imzanın davalıya ait olduğunun sabit olduğu, belgede sahtecilik dolayısıyla açılan ceza davasında davacıların beraat ettiği ve sahtecilik hususunun ispat edilemediği değerlendirilerek yerel mahkemenin alacağın tahsiline ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/536 E., 2022/347 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali asıl davasından ve alacak birleşen davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl ve birleşen davalı vekili tarafından duruşma talepli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı vekilinin miktar yönünden duruşma talebinin reddi ile temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili asıl davada; 08.09.2009 tarihli görüşme tutanağına göre davalının müvekkiline 41.667,00 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak hiç bir ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için başlatılan Mersin 4. İcra Dairesinin 2009/10741 E. sayılı dosyasına itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, 30.05.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacı vekili davayı tamamen ıslah ederek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 41.667,00 TL alacağın 08.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

2. Davacı vekili birleşen davada; 08.09.2009 tarihli görüşme tutanağına göre davalının müvekkiline 29.167,00 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak hiç bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, 29.167,00 TL'nin 08.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili asıl ve birleşen davada; müvekkilinin davacıya sahte olarak düzenlenen belge ile borcu bulunmadığını, imzanın müvekkiline ait olmadığını, Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesinde sahtecilik suçu ile ilgili davanın devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, bir yıllık hak düşürücü sürenin 09.11.2010 tarihinde dolduğu, davanın bu süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 20.11.2013 tarihli ve 2013/12371 E., 2013/28827 K. sayılı ilamıyla; itirazın davacıya tebliğ edilmediği, tebliğ gerçekleşmediğine göre açılan davanın süresinde olduğu, işin esasına girilip sonucuna bir karar verilmesi gerekirken, itirazın davacıya tebliğ edildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; imzanın davalıya ait olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, yazı ve imza üzerinde yapılan incelemede zamansal olarak belirgin bir farklılığın görülmediğinin tespit edildiği, davacılar hakkında sahtecilik yönünden yapılan yargılamada beraat kararı verildiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl ve birleşen davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleşen davalı vekili; davanın kısmi olarak açılmayacağını, ıslahın kötü niyetli olduğunu, hukuki yararın olmadığını, söz konusu belge altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, sahteciliğin söz konusu olduğunu, taşınmazın 145.000,00 TL bedelle satıldığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 08.09.2009 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle asıl davanın usule uygun olarak tam ıslah edildiğine, dava konusu 08.09.2009 tarihli belgenin altındaki imzanın davalıya ait olduğunun sabit olduğuna, belgede sahtecilik dolayısıyla açılan Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/31 E. sayılı ceza dosyasında davacıların beraat ettiğine, hukuk hakiminin beraat kararı ile bağlı olmasa da Ceza Mahkemesinde belirtilen maddi vakıalarla bağlı olduğuna, sahtecilik hususunun ispat edilemediğine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

09.12.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.