Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5116 E. 2023/3416 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, tamamlanan bir ihale sözleşmesi kapsamında verilen kesin teminat mektubunu iade etmeyi reddetmesi üzerine açılan teminat mektubu iadesi ve komisyon bedeli alacağı davasında, teminat mektubunun iadesine karar verilip verilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin ifa edildiğine dair belgenin mevcut olması ve teminat mektubunun sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin ifasına karşılık verilmiş olması gözetilerek, teminat mektubunun iadesine ve komisyon bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, ancak vekalet ücretine ve harca ilişkin hükümlerdeki hatalar düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki banka teminat mektubunun iadesi ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı ile 18.02.2013 tarihinde özel güvenlik hizmet alımı işi için sözleşme imzaladığını, işin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmesi ile ilgili olarak herhangi bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığını, işin sözleşmeye uygun olarak bitirildiğine dair kuruma gerekli belgelerin zamanında eksiksiz olarak verildiğini, ancak davalı kurumun elinde bulunan 100.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunu tüm taleplerine rağmen iade etmediğini, teminat mektubunun iade edilmemesi sebebi ile bankaya komisyon bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek; davalı elinde bulunan teminat mektubunun iadesine, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL teminat mektubu komisyon bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kurumlarına bağlı ... Bölge Müdürlüğü ve bağlı Yurt Müdürlüklerinin 2010 ile 2014 yılları arası mal ve hizmet alımları ile yapım onarım işlerinde alımlara fesat karıştırıldığı, rekabetin engellendiği gibi nedenlerle yapılan ihbar sonucunda, Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan soruşturma raporunda, özel güvenlik hizmeti alımı ihalesinde idarenin 246.561,70 TL zarara uğratıldığının, oluşan kamu zararının tahsili gerektiğinin belirtildiğini, söz konusu kamu zararının tahsili amacıyla ... l. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı şirketin de aralarında bulunduğu şirketler ve kişiler aleyhine alacak davası açıldığını, davacı şirket ile akdedilmiş sözleşme ile kamu zararlarının tahsiline ilişkin yönetmelik uyarınca teminat mektubunun davacı şirkete iadesinin mümkün bulunmadığını, kurum işleminin hukuka ve mevzuata uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı yüklenici tarafından verilen kesin teminat mektubunun, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme kapsamında taahhüt edilen ... bakımından verilmiş olup, davacı yüklenicinin ... bitirme belgesi almış olması karşısında ... l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/205 E. sayılı dosyasında kamu zararının tahsili amacıyla açılmış dava sonunda doğacak muhtemel bir borca karşılık teminat olarak tutulmasının taraflar arasında akdedilmiş sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle davacı yüklenicinin kesin teminat mektubunun iadesi talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 100,00 TL teminat mektubu komisyon bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; kesin teminat mektupları iadesinde harcın nispi alınması gerektiği gibi teminat mektubu bedeli üzerinden lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davacı hakkında ihaleye fesat karıştırma nedeni ile kamu davası açıldığını, ayrıca ilgili soruşturma raporu neticesinde dava konusu teminat mektubunun açılan dava sonuçlanıncaya kadar iade edilmemesinin uygun bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun (4735 sayılı Kanun)13 üncü maddesi.

2. 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu'nun (351 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi.

3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 13, 16, 28 ve 32 nci maddeleri.

4. 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (Tarife) 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava konusu 14.02.2013 tarihli 100.000,00 TL bedelli teminat mektubunun, taraflar arasında imzalanan 18.02.2013 tarihli ve 21 ay süreli sözleşme kapsamında taahhüt edilen ... bakımından verildiğinin ve aynı işin tamamlanarak ifa edilmiş olduğunun ve buna ilişkin davalı tarafça, 21.01.2015 tarihinde '... Bitirme Belgesi' düzenlenerek sözleşmenin sona erdiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı yüklenici şirket tarafından, sözleşmenin sonlanmasına bağlı olarak verilen teminat mektubunun iadesi ve ödenen komisyon bedelinin tahsili talep edilerek maktu harçla dava açılmış, yargılama sırasında eksik harç tamamlanmıştır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dava nispi harca tabi olup dava kabul edildiğinden, dava değeri üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.

3. Öte yandan kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede; yukarıda verilen 351 sayılı Kanun hükmü uyarınca davalı kurum harçtan muaf olup dava kabul edilmiş olmakla davacıdan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) ve (4) nolu bentlerinin çıkartılarak, yerine; "2- Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan harçların karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,", ''4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.758,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,'' ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.