Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5210 E. 2024/3498 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı bankadan kullandığı krediye uygulanan faiz oranının, Rekabet Kurulu kararıyla tespit edilen kartel uygulaması nedeniyle haksız olduğunu ileri sürerek tazminat istemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Rekabet Kurulu'nun banka kartelini tespit eden kararının idari yargı kararıyla iptal edilmiş olması ve davacının zararını ispatlayamaması gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1853 E., 2023/2101 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/212 E., 2022/200 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının, davalı bankadan, 11/02/2010 tarihinde kredi kullandığını, Rekabet Kurulunun 08/03/2013 tarihli kararı ile 12 bankanın 21 Ağustos 2007 ilâ 22 Eylül 2011 tarihleri arasında kartel oluşturduğunu tespit ettiğini, bu bankaların kartel oluşturarak faiz oranlarını birlikte belirlemesi nedeniyle serbest piyasa koşullarının bozulduğunu ve banka müşterilerinin mağdur edildiğini belirterek, davalı bankanın faiz karteli uygulamak suretiyle davacıya zarar verdiğini ileri sürerek 4.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, zamanaşımının geçtiğini, davacının aktif husumet ehliyetinin ve davalının pasif ehliyetinin bulunmadığını, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'un 57. ve 58. maddelerinde öngörülen tazminat şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 31.05.2021 gün ve 2019/2710 E. ve 2021/1110 K. Sayılı ilâmı ve bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Adı geçen bankaların tek bir çerçeve anlaşma veya ortak plan dahilinde belirli bir koordinasyon içerisinde hareket ettiği ortaya konulamadığı, bu itibarla bankanın sorumluluğuna karar verilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından derdest idari davanın sonucunun eldeki davayı etkilemeyeceği ve fayda sağlamayacağı gözetilerek bekletici mesele yapılmasına gerek görülmemiş iş bu ara kararından dönülerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; rekabetin ihlal edildiğinin Rekabet Kurulunun 08/03/2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararı ile ortaya koyulduğunu, bilirkişinin yanlış değerlendirme yaptığını, davacının haksız rekabet nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın dayanağı olan, Rekabet Kurulu'nun 08/03/2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararının hukuka aykırı olduğunun idari yargı kararı ile kesinleşmiş olması karşısında, davalı banka tarafından, davacı ile yapılan kredi sözleşmesi kapsamında rekabetin ihlal edildiğinden bahsedilemeyecek olup, davacı, bu kapsamda olmak üzere tazminat talebinde bulunamayacağı, mahkemece, davacı tarafından, davalı hakkında açılan davanın reddine dair verilen kararda netice itibari ile isabetsizlik bulunmadığı, dava dosyası kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının, davalı bankadan kullandığı krediye uygulanan haksız kartel faiz oranı nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57 nci maddesinde; "Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur."

2. Aynı Kanun'un 58 inci maddesinde; "Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün kârlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârların üç katı oranında tazminata hükmedebilir. " şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle UYAP üzerinden yapılan incelemede Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesince açılan davada davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin kararı ile bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1105 E., K.2019/1461 K. sayılı Israr-Ret kararı verildiği ve bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 tarihli ve 2019/2391 E., 2021/1106 K. sayılı kararı ile bozulduğu ve yeniden yapılan yargılama neticesinde Ankara 2. İdare Mahkemesinin 2022/917 E., 2022/966 K. ve 29.04.2022 tarihli kararıyla idari işlemin iptaline karar verildiği, kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay 13. Dairesinin 15.06.2023 tarihli ve 2023/1302 E., 2023/3052 K. sayılı kararı ile kararın onanmasına karar verildiği böylece kurul kararının hukuka aykırı olduğunun idari yargı kararı ile tesbit edilmiş olduğu ve davacının zarar ve zarar miktarını ispatlayamadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz nedenlerinin reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.