Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5250 E. 2024/3894 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik aboneliğinden kaynaklı borç nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak inceleme yapıp karar verdiği ve bozma kararının kapsamı dışında kalan kesinleşmiş kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/292 E., 2021/459 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; tarımsal sulama abonesi olan davalının, 66.229,34 TL olan elektrik borcunu ödememesi nedeni ile hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibin 10.912,01 TL'lik kısmı dışında kalan ana para ve faizlere itiraz edildiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı Şirketin davaya konu edilen borçların 2003/12 ve 2004/12 dönemine ilişkin olduğunu, 2003/12 dönemine ait faturanın açılan menfi tespit davası sonucu iptal edildiğini, ayrıca 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (6111 sayılı Kanun) gereğince bir kısım borçların yapılandırıldığını ve ödemelerin de devam ettiğini, mevcut yapılandırma karşısında davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.04.2013 tarihli ve 2011/310 E., 2013/206 K. sayılı kararıyla; davalı borçlu tarafından dava konusu borcun 6111 sayılı Kanun gereğince yapılandırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 30.01.2014 tarihli ve 2013/15854 E., 2014/1296 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece davalının 12.07.2011 tarihinde 6111 sayılı Kanun'dan yararlanarak taksitlendirilen borçlarını ödeyip ödemediğinin davacı Şirkete sorulması, ödenmemiş olduğunun bildirilmesi halinde dosyanın aralarında elektrik mühendisi ve mali müşavirin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacı Şirketin davalı taraftan isteyebileceği alacak miktarının takip tarihi itibariyle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, 6111 sayılı Kanun hükümleri de değerlendirilerek davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 12.04.2016 tarihli ve 2019/84 E., 2019/1040 K. sayılı kararla; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 55.855,98 TL'lik kısmının haksız olduğu ve herhangi bir dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 55.855,98 TL üzerinden iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.02.2019 tarihli ve 2019/84 E., 2019/1040 K. sayılı ilamıyla; bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, dosyaya sunulan ödeme belgeleri incelenmek sureti ile davalının 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan borca ilişkin yaptığı ödemelerin tespit edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 20.052,12 TL asıl alacak, 3.609,39 TL asıl alacak KDV'si, 27.283,45 TL avans faizi ve 4.911,02 TL avans faizi KDV'si olmak üzere toplam 55.855,98 TL alacak talep edebileceğinin belirlendiği, davalı tarafın 6111 sayılı Kanun gereği yapılan yapılandırma kapsamında, 02.01.2012 tarihinde 12.535,10 TL, 30.11.2012 tarihinde 12.066,66 TL, 02.12.0213 tarihinde 12.066,66 TL, 01.12.2014 tarihinde 12.066,66 TL ve 03.12.2015 tarihinde toplam 12.082.06 TL ödeme yaptığı, yapılan toplam ödemenin 60.817,14 TL olduğu, 17.06.2010 olan takip tarihi itibariyle davacının alacağının toplam 55.855,98 TL olduğu, 2011 yılında yapılan yapılandırma anlaşması gereğince, davacı şirketin toplam alacağına işleyecek faiz talep edemeyeceği, davalı tarafından yatırılan taksit tutarları dikkate alındığında, davacı şirketin alacağının ödendiği, davalının ödemesi gereken borç tutarı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalıya ait yerde kaçak elektrik kullanımının gerçekleştiği hususunun tespit edildiğini, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, alanında uzman bilirkişilerden rapor aldırılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik aboneliğinden kaynaklı borç nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Temyize konu edilen Mahkeme kararının; uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.