"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1371 E., 2022/2416 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdemli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/163 E., 2020/46 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit, istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 4006821909 tesisat numaralı tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu, elektrik borcu olduğu gerekçesiyle 17.02.2017 tarihinde müvekkiline ait dava konusu elektrik sayacının davalı tarafça mühürlendiğini ancak aboneliğin tarımsal sulama olması sebebiyle abonelik iptali yapılmadığını, söz konusu aboneliğe ilişkin elektrik borcunun 01.03.2017 tarihinde ödendiğini ancak yasal zorunluluk bulunmasına rağmen davalı şirketin mühür iptali yapmadığını, 15.05.2017 tarihinde ise kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle müvekkili hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini ve elektriğin kesilerek sayacın mühürlendiğini, davalı şirket tarafından tüketilen endeks toplamı ile birlikte 371.211,13 TL borç çıkartıldığını, tahakkuk ettirilen tutarın yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek; davalı şirket tarafından davacı hakkında düzenlenen 15.05.2017 tarihli kaçak elektrik tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen toplam 371.211,13 TL borca istinaden şimdilik 125.000.00 TL kaçak elektrik bedeli ve ek tahakkuktan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile taksitlendirilerek ödenen bedellerin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili; davacının 01.03.2017 tarihinde abonelikten kaynaklı tüm borçlarını ödediklerine dair iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ödemenin yapılmış olduğu düşünülse dahi borçların ödendiği ve elektriğin açılması yönünde bir bildirim olmadığı için mühürlerin kaldırılması hususunda müvekkilinin bir sorumluluğunun doğmadığını, aynı adres ve sayaçta 15.05.2017 tarihinde yapılan kontrolde, 20.02.2017 tarihinde mühürlenen elektrik sayacındaki mührün kaldırılarak kullanılmaya devam edildiğinin tespit edildiğini ve bu durumun aynı tarihli CE2106368 seri numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı ile tutanak altına aldığını ve sayaç üzerindeki tüm endeksin tutanağa geçirildiğini, 15.05.2017 tarihli kaçak tutanağı ile tahakkuk ettirilen fatura bedelinin yasa ve yönetmeliklere uygun şekilde hesaplandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. İhbar olunan vekili; müvekkilinin, parekende enerji satışı ve abonelikleri ile iştigal eden bir şirket olup, davacının borcun sebebi olarak gösterdiği kaçak tahakkuku ile ilgisi olmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafça dava konusu 4006821909 tesisat nolu aboneliğe ilişkin olarak 15.05.2017 tarihli ve CE2106368 seri nolu kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiği ancak daha sonrasında davacı tarafa ait aboneliğin mühürlenmesine rağmen 20.02.2017 tarihli mühürleme tutanağı ile kaçak tutanağı tarihi olan 15.05.2017 tarihleri arasındaki 84 günlük sürede, 5029246 seri nolu sayaç tüketim ekstresine kayıtlı 687.837,6 kw tüketim yapıldığının bildirildiği, Türk Lirası karşılığının 371,211,13 TL olduğu ancak bu tüketime ilişkin olarak davacı tarafça sunulan herhangi bir dekontun olmadığı, bu haliyle davacının tespit edilen bu miktardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; deliller toplanmadan sonuca gidildiğini, kararın gerekçesiz olduğunu, hükme esas olan bilirkişi raporunun açık ve anlaşılır olmadığını, kaçak tutanağın düzenlendiği tarihte aboneliğinin devam etmekte olduğunu, fiili mühürleme yapılmadığını, bu tarihte herhangi bir borcu bulunmadığını, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, 24.10.2017 tarihinde borcun tamamının ödendiğini, kaldı ki mühürleme tutanağının da usulünce tutulmadığından geçersiz olduğunu, tutanakta münzilerin imzalarının bulunmadığını, sunulan fotoğrafların da 15.5.2017 tarihinde düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin görüntüler olduğunu, kaçak elektrik tahakkuk hesap detayı içinde ayrıca normal tüketim ve ek tahakkukların da yer aldığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tutanak tarihinde yürürlükte olan yasal mevzuat hükümleri kapsamında davalı tarafça yapılan tahakkukun gerçeği yansıttığı, sayaç tüketim ekstresine kayıtlı 687837,6 kw tüketim karşılığının 371.211,13 TL olduğu, kaçak tahakkuka esas 84 günlük süre içerisinde bu miktara ilişkin davalı şirket kayıtlarında herhangi bir ödeme bulunmadığı, davacı tarafça da ödeme belgesi sunulmadığı, dinlenen tutanak mümzilerinin gerilim olan yerlerde sayaçtan mühürleme işlemi yapıldığını ancak dava konusu tesisatın yüksek gerilim tesisatı olması nedeniyle içeri giremediklerini ve kapıdan mühürleme yapıldığını, mevcut durumun fotoğraflandığını beyan ettikleri gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafça davacı adına tahakkuku yapılan kaçak elektrik ve ek tahakkuk tutarı nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası,
3. 8 Mayıs 2014 tarihli ve 28994 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu kaçak tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26/1-c, 27, 28/4, 29 ve 30 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle mevcut borç nedeniyle 20.02.2017 tarihinde mühürleme işlemi yapılarak kesilen elektriğin ve davacı abone tarafından mühür kaldırma işlemi yapılmadan açılarak kullanılmaya devam edildiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.