Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5319 E. 2024/3129 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kredi kartıyla yapılan ve teslim edilmeyen ürünün bedeli nedeniyle bankaya ödenen tutarların iadesi talebi üzerine banka ile satıcı arasındaki sorumluluk ve bozma kararına uyma yükümlülüğüne ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun şekilde karar verdiği, bozma dışı kalan hususların kesinleştiği ve bunların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2021/124 E., 2022/17 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ...A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı ...A.Ş.'ye ait kredi kartı ile internet sitesi üzerinden diğer davalıdan 10.10.2013 tarihinde on iki taksitli toplam 9.084,18 TL bedelli alışveriş yaptığını, alışveriş sonucu ürün teslim edilmediğini, 21.10.2013 tarihinde işlemin iptali için davalı ...'a dilekçe verdiğini, satıcı firmanın da ürünün teslim edilmediğini kabul ettiğini ve işlemin iptal edildiğine dair bankaya bilgi verdiğini, ayrıca bankaya ihtarname gönderildiğini, tüm bunlara rağmen işlemin iptal edilmediğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile bankaya yapılan ödemelerin iadesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...A.Ş. vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın malın teslim edilmemesinden kaynaklandığını, bankanın sorumlu olmadığını, üye işyerine alışverişin ertesi günü ödemenin yapıldığını, üye işyerinin bankaya alışveriş iptalini bildirmediğini, sorumluluğun üye işyerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Andırın Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin 22.03.2017 tarihli ve 2014/46 E., 2015/359 K. sayılı kararıyla; 13.10.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalı ...A.Ş.'nin davacının yapmış olduğu alışveriş işlemi ile ilgili charge back kuralları gereği iptal işlemi yapması gerekirken bunu yapmadığı, davalı ...A.Ş.'nin bu yükümlülüğü yerine getirmediği gerekçesiyle davacının 9.084,18 TL tutarındaki borcuna yönelik işlemin iptaline, 9.084,18 TL'nin taksitlerin ödeme tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı ...A.Ş'den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı ...A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 22.03.2017 tarihli ve 2016/6486 E., 2017/2348 K. sayılı ilamıyla; bilirkişinin konusunda uzman olmadığı, banka kayıt defterleri üzerinde inceleme yapılmaksızın düzenlenen bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, Mahkemece bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterlerinin yerinde incelenmek üzere, davalı tarafından bilirkişi raporuna yapılan itirazlar ve davacıya yapıldığı iddia olunan ödemeler üzerinde de durularak varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 30.03.2018 tarihli ve 2017/111 E., 2018/216 K. sayılı kararıyla; 16.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda, pos cihazı veren bankanın bozma ilamında ürün teslim etmeyen firma için pos cizahı veren bankayı kusurlu bulduğu, inceleme neticesinde toplam harcama tutarının 9.084,18 TL olduğu, davacı tarafından ödenen tutarın 3.785,05 TL, kalan tutarın ise 5.299,13 TL olarak tespit edildiği, hesaplamaya faiz dahil edilmediğinin belirtildiği, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda banka bilirkişisi tarafından hazırlanan raporun hükme esas teşkil edecek açıklıkta ve yeterlilikte olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davacının davaya konu 9.084,18 TL tutarındaki borcuna yönelik işlemin iptaline, davacı tarafından yapılan 3.785,05 TL tutarındaki ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...A.Ş' den alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş; karara karşı, davalı ...A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 27.01.2020 tarihli ve 2018/2084 E., 2020/64 K. sayılı ilamında; davalı Banka vekilinin sair temyiz itirazlarının reddedildiği belirtilerek, davacının, davalı Banka ile birlikte davalı ...a dava açtığı, hükümde davalı ...için işin esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, davalılar arasındaki rücu ilişkisinde bu eksikliğin önemli olduğu, davalı bankanın bu yöndeki temyizi haklı olduğundan karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılar arasında müşterek ve müteselsil sorumluluk hükümlerinin geçerli olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporu ile tespit edilen tutarın ödenmesinden her iki davalının müteselsil ve müştereken sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davaya konu 9.084,18 TL davacının borcuna yönelik işlemin iptaline, davacı tarafından yapılan 3.785,05 TL tutarındaki ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ...A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ...A.Ş. vekili; dosyanın yeteri kadar incelenmediğini, alışverişin iptal edildiği hususunda müvekkili Bankaya yapılmış bir bilgilendirmenin bulunmadığını, davaya konu olayda tüm sorumluluğun diğer davalı işyerinde olduğunu, harcamanın tutarını tahsil etmiş olmasına rağmen malı davacıya teslim etmediğini, ayrıca hesabında yeterli bakiye olmamasına rağmen hukuken hiçbir geçerliliği olmayan bir belge ile davacıyı müvekkili Bankaya yönlendirerek sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıp ardından da internet sitesini kapattığını, davacının harcama itirazının müvekkili Bankaya ilk ulaştığı tarihte alışveriş tutarlarının üye işyeri hesabına ödenmiş durumda olduğunu, bu anlamda müvekkilinin alışveriş tutarının üye işyerine ödenmesini durdurması gibi bir imkanın bulunmadığını ifade ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kredi kartı harcamaları nedeniyle haksız olarak alınan paranın istirdatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.

2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmış olmasına göre karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun olup, davalı ...A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Banka vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.