Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5333 E. 2024/4059 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacıya borçlu olduğunu kabul etmediği para havalelerinin borç ödeme mi yoksa ödünç para mı olduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karinenin mevcut olduğu ve davacının, davalıya gönderilen havalelerin ödünç para olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2009 E., 2023/1431 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/267 E., 2022/160 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalının müvekkilinden borç para istediğini, duygusal beraberlik yaşadığı ve davalıya güvendiği için istenilen paraları davalıya farklı tarihlerde havale yoluyla borç olarak gönderdiğini, mesaj kayıtlarında paraların davalıya borç olarak gönderildiğinin belli olduğunu, davalının ödeme yapmaması üzerine davalı aleyhine Fethiye İcra Müdürlüğünün 2018/22923 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek; davalının itirazının iptaline, takibin takip tarihi itibariyle 112.156,39 GBP üzerinden devamına karar verilmesini, %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı asil, davacı tarafından aleyhine yapılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının kendisine olan borcunu ödediğini, tarafına gönderilen havalelerden de açıkça anlaşılacağı üzere peyderpey yapmış olduğu borç ödemelerine ilişkin olduğunu, dekontlarda herhangi bir açıklama olmadığını, sunulan bir takım fotokopileri kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıya para gönderilmesine ilişkin banka dekontlarında açıklama bulunmadığı, davalının savunmasının gerekçeli inkar mahiyetinde olduğu, davacının

sunduğu Whatsapp kayıtlarında da paranın borç olarak gönderildiğine dair mesaja rastlanmadığından karz iddiasının yasal delillerle ispatlanamadığı, davalının, davacı tarafından 02.11.2016 ila 05.02.2018 tarihleri arasında banka kanalı ile hesabına gönderilen paraları borç olarak almadığı yönünde yemin icra ettiği, davacının iddialarını yazılı delille ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemenin gerekli incelemeyi yapmadığını, davacının davalıya güvendiğini, mesajlardan da görüleceği üzere paranın borç olarak verildiğini, Whatsapp mesajlarının delil başlangıcı niteliğinde sayılması gerektiğini, dekontların paranın ödünç olarak verildiğinin delili olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; dava tarihindeki kur üzerinden vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu belirterek karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru ile dava değerinin TL karşılığı üzerinden vekalet ücretine karar verilmesini ve kötü niyetli olarak hakkında takip yapan davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece, reddedilen davada, dava tarihindeki kur dikkate alınmak suretiyle davanın harçlandırılan değeri üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde ve davacının kötü niyetinin ayrıca ve açıkça ispat edilememesi karşısında kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının davasının sübut bulmaması gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Tüketim Ödüncü" ana başlıklı 386 ncı maddesi.

4. 6098 sayılı Kanun'un "Havale" ana başlıklı 555 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.6098 sayılı Kanun'un "Havale" ana başlıklı 555 inci maddesi ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe bir ödeme vasıtasıdır. Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini, havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını ileri süren havaleci (muhil) bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (Hukuk Genel Kurulunun 09.06.2004 tarihli ve 2004/4-362 E., 2004/347 K. sayılı kararı).

2. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karinenin mevcut olması karşısında, davalıya gönderilen havalenin ödünç amacıyla yapıldığının ispatlanamamasına, yabancı para alacağına ilişkin davalarda dava tarihindeki kur üzerinden hesap edilen dava değerine göre vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmasına ve bununla birlikte davacının icra takibi başlatmasında kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığının anlaşılmasına göre davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.