Logo

3. Hukuk Dairesi2023/547 E. 2023/702 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiracı tarafından kiralanana verilen zararın tazmini için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, değişik iş dosyası nedeniyle yapılan giderin asıl alacak tutarına eklenerek takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/281 E., 2022/457 K.9869

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; taşınmazını kiraya verdiğini davalının gereken bakımları yapmayarak zarar verdiğini, mahkeme aracılığıyla yaptırdığı delil tespiti ile bu hususun belirlendiğini ve bu doğrultuda davalı aleyhine zarar bedelinin tahsili için icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; bina hakkında yıkım kararı olduğunu, bu şekilde kiraya verilmesi sebebiyle geçersiz olan kira sözleşmesi dolayısıyla talepte bulunulamayacağını, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05.11.2015 tarihli ve 2015/73 E., 2015/230 K. sayılı kararıyla; değişik iş dosyasında alınan rapora itiraz edilmesi nedeni ile rapordaki miktarın kesinleşmemiş olduğu, bu konunun yargılamayı gerektirmesi nedeniyle kesinleşmemiş miktar yönünden takip yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.11.2018 tarihli ve 2017/3947 E., 2018/10987 K. sayılı ilamıyla; davacının, delil tespiti dosyasına sunulan bilirkişi raporunda belirlenen zararını tahsil etmek amacı ile alacak davası ya da itirazın iptali davası açması arasında bir fark olmadığı, yargılamayı mahkemenin eldeki itirazın iptali davasında yapması gerektiği, bu nedenle Mahkemece, taraf delilleri değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 31.10.2019 tarihli ve 2019/10 E., 2019/295 K. sayılı kararla; davalı asilin delil tespiti dosyasına sunulan ve bilirkişilerce yapılan hesaplamalarda esas alınan eşya teslim tutanağındaki imzaya itiraz etmesi nedeniyle davacı tarafa ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/10 D.iş sayılı dosyasında sureti bulunan 14.03.2011 tarihli “kiracıya teslim edilen eşya listesi” başlıklı tutanağın aslını sunmak üzere süre verildiği, davacı vekilinin süresi içerisinde belge aslını sunmadığı, aslı olmayan bir belge ile hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 01.06.2020 tarihli ve 2020/1762 E., 2020/2508 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, Mahkemece bilirkişilerden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor aldırılarak icra takibine konu edilen eşya zararı bakımından, sözleşmenin üçüncü paragrafı gözetilerek ve kullanım süresince meydana gelecek yıpranma da dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılması; diğer zarar kalemleri bakımından ise yine sözleşme hükmü gözetilerek hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra hor kullanımdan kaynaklı olduğu belirlenen zarardan kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payları düşülmek suretiyle, hor kullanma tazminatının belirlenmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu ile kiracının kötü kullanımdan kaynaklı oluşan eşya zararının 12.205 TL olduğunun belirlendiği, hor kullanmaya ilişkin bir zarar tespitinin yapılamadığı, davacı tarafça tespit dosyasına ilişkin olarak 600 TL giderin de istendiği, takibe konu alacak bilirkişi incelemesi sonucu tespit edildiğinden ve likit olmadığından icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile itirazın 12.805 TL yönünden iptaline, icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; hor kullanımın giderilmesi için yapılan masrafların tespit edilmemesinin hatalı olduğunu, binanın boyanmasının hor kullanımdan kaynaklandığının açık olduğunu, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, teslim tutanağı aslının zarar görmesi nedeniyle bir kısım eşyaların teslim tutanağının sunulamadığını, bu eşyaların otel olarak kiraya verilen binada normalde bulunması gereken eşyalar olduğu hususunun dikkate alınması gerektiğini, yine tespit giderleri masraflarının kabul edilmemesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; hor kullanmaya ilişkin tespitin yapılamadığının açıkça belirtilmesine rağmen 600 TL hor kullanma bedelinin hüküm altına alınmış olmasının ve kabul edilen kısım üzerinden takibin devamına şeklinde hüküm kurulmamasının da hatalı olduğunu, buna göre kabul ret oranının da yanlış hesaplandığını, doğruluğu tespit edilemeyen eşya teslim tutanağına ilişkin evrak üzerinden hüküm kurulması mümkün olmadığından bu evraka dayanarak yapılan hesaplamaların geçersiz olduğunu, taşınmazın 08.03.2012 tarihinde boşaltıldığı hususunun dikkate alınmadığını, tahliye sonrası taşınmazın başkalarına kullandırıldığını, bu nedenle de oluştuğu iddia edilen zararın kendisinden istenemeyeceğini, davacının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kiralanana davalı kiracı tarafından verilen zararın tazmini için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 316 ncı maddesi; "Kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür." şeklinde düzenlenmiştir.

2. Aynı Kanun’un 334 üncü maddesi; "Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir." şeklinde düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak verilen kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı, davalı aleyhine giriştiği icra takibinde 600 TL değişik iş dosya masrafı talebini de asıl alacağa dahil ederek toplam 31.245 TL asıl alacak üzerinden takip başlatmış, dava değerini ise 30.645 TL göstererek harcını bu miktar üzerinden yatırmıştır. Buna göre Mahkemece; değişik iş dosyası nedeniyle yapılan giderin, davada yapılan yargılama giderlerine dâhil edilmesi ve haklılık durumuna göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, bu giderin asıl alacak tutarına eklenmesi suretiyle takibin iptaline karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın tespit giderine yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “12.805 TL” ibaresiyle, (6) numaralı bendinde yer alan “%40,98 kabul, %59,02 red oranına göre 1.557,30 TL” ibarelerinin çıkartılarak yerlerine sırayla “12.205 TL” ve “%39,82 kabul, %60,18 red oranına göre 1.532,65 TL” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.