"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/634 E., 2023/1437 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/109 E., 2022/82 K.
Taraflar arasındaki itiraz iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalıların velayetleri altında bulunan ... ile ilgili olarak Ankara 8. İdare Mahkemesinin 2011/42 E., 2014/228 K. sayılı kararına istinaden davalılar vekiline toplam 904.294,53 TL ödeme yapıldığını, ödemeye dayanak kararın Danıştay tarafından bozulduğunu, bozma sonrası fazla ödenen bedelin iadesi için davalılar vekiline tebligat yapıldığını, davalılar tarafından 22.05.2018 tarihinde 125.000,00 TL ödeme yapıldığını, fazla ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili davalı ...'in pasif dava ehliyetinin bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, temerrüt koşulunun oluşmadığını, ödenen 125.000,00 TL'nin asıl alacaktan mahsubu ile geri kalan miktar üzerinden takip yapılması ve faiz işletilmesi gerektiğini, idari dava konusu hükmün Adli Tıp Kurulu raporu ile çelişkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda icra takibinin 425.022,50 TL asıl alacak, 10.200,54 TL işlemiş faiz yönünden kaldığı yerden devamına, asıl alacak olan 425.022,50 TL'nin %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazla ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; faizin ödeme tarihi olan 16.04.2014 tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili; icra takip tarihinin 27.03.2019 olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, aktif ve pasif husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacı idarenin Adli Tıp Kurumu raporu ile de sabit kusuru inceleme ve değerlendirme dışı bırakıldığını, dosyada kusur bilirkişi incelemesi yapılmadan ve kusur tespiti hususunda Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan da rapor alınmadan hüküm kurulduğunu, icra inkâr tazminatı talebinin kabulünün de hukuka uygun olmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece kurulan hükümde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıların velayeti altındaki ... için Ankara 8. İdare Mahkemesinin 2011/42 E., 2014/228 K. sayılı kararı ile hükmolunan alacağa karşılık ödenen bedel ile Mahkeme kararının bozularak yeniden verilen kararın kesinleşmesi sonucu ortaya çıkan bedel arasındaki farkın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "Zamanaşımı" başlıklı 82 nci maddesi,
2. 6098 sayılı Kanun'un "Kısmen ödemede" başlıklı 100 üncü maddesi,
3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "İtirazın iptali" başlıklı 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalılar adına velayeten davanın açıldığının, davalıların pasif husumetinin bulunduğunun, davacının Ankara İl Sağlık Müdürlüğüne izafeten ... olduğundan aktif husumetinin bulunduğunun, Ankara 8. İdare Mahkemesinin 2011/42 E. sayılı kararının bozulmasından sonra yeniden hüküm kurularak kesinleştiği 20.12.2018 tarihinden itibaren iki yıllık süre içerisinde takip başlatıldığından zamanaşımı süresinin dolmadığının, itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığının, davanın görülmesinde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun, kesinleşen Ankara 8. İdare Mahkemesinin 2018/1563 E. (2011/42 eski E.) dosyasında belirlenen kusur durumu ve oranının tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunun, davacı İdarenin yaptığı fazla ödemenin iadesini talep ettiği 16.03.2017 tarihinde İdare Mahkemesi kararının henüz kesinleşmediğinin, davalılar yönünden iadesi yapılması gereken muaccel bir borç bulunmadığının, 16.03.2017 tarihinde davalılar yönünden henüz temerrüt oluşmadığının, buna rağmen 23.01.2018 tarihinde 125.000,00 TL ödeme yapıldığının, davalıların temerrüt oluşmadan 23.01.2018 tarihinde yaptıkları 125.000,00 TL'nin anaparadan mahsup edilmesi gerektiğinin, davalıların asıl alacaktan 125.000,00 TL'nin mahsubundan sonra bakiye miktarın 21.12.2018 (İdare Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihi takip eden gün) tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizinden sorumlu olacağının, asıl alacağın likit, belli ve belirlenebilir nitelikte olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin ve davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.