Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5566 E. 2024/3158 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen alacağın tahsili için başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti davasında, davalının delillerini sunması için usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya, 6100 sayılı HMK'nın 139. maddesi uyarınca, elinde bulunan ve delil olarak dayanılan belgeleri sunması için usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve davalı asıla kanuni delil sunma süreleri ihlal edilecek şekilde müzekkere ile kesin süre verilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/488 E., 2023/1711 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/942 E., 2021/1530 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen menfi tespit davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin abonesi bulunduğu davalı şirket tarafından çeşitli tarihlerde kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle borç tahakkuk ettirilerek icra takibine konu edildiğini ileri sürerek; asıl davada Şanlıurfa 4.İcra Dairesinin 2021/8915 numaralı dosyasından, birleşen davada ise Şanlıurfa 2. İcra Dairesinin 2021/10386 numaralı dosyasından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacıya ait tarımsal sulama tesisinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini ve fotoğrafının çekilerek tutanağa eklendiğini, tutanağın aksi sabit oluncaya kadar geçerli bir belge olup aksinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacının ektiği ürünlerin yörenin iklimi dikkate alındığında suya fazla ihtiyaç duyan ürünlerden olduğunu, arazinin kendinden sulanabilir olmadığını, davacının Devletten sulu tarım desteklemesi aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 139 uncu maddesine uygun olarak verilen kesin süreye rağmen kaçak kullanıma ilişkin tutanak ve belgelerin ibraz edilmemesi üzerine ön inceleme duruşmasında bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, bu nedenle davalının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle; asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince tutanak mümzileri keşifte dinlenilmeden, tutanak ve belgeler tamamlanmadan eksik incelemeyle karar verildiğini, hesaplamanın yönetmelik hükümlerine göre yapıldığını, duruşma tarihinden sonra tebliğ edilen müzekkereye her ne kadar cevap verilmek istenmişse de söz konusu dava dosyasının karara çıktığını, müvekkili şirketin iş yoğunluğundan dolayı müzekkerelere kısa süre içerisinde cevap veremediğini, bundan dolayı mahkemelerin müvekkili şirkete makul süre vererek belge talebinde bulunmalarının daha hakkaniyetli olacağını belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla cevap dilekçesinde kaçak elektrik kullanımına dayanılarak dava konusu tahakkukun yapıldığı savunulmuş ve delil olarak şirket tutanakları gösterilmiş ise de, cevap dilekçesi ekinde dava konusu tahakkuka konu kaçak elektrik tespit tutanağı eklenmediği gibi, Mahkemenin 6100 sayılı Kanunun 139 uncu maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yaptığı ihtara rağmen anılan delilin dosyaya sunulmadığı, ayrıca Mahkemece tensip zaptı ile de kaçak elektrik tespit tutanağı ve detaylı olarak borca dayanak belgelerin istenilmesine karar verildiği davalı tarafından bu ara kararı ilişkin olarak gönderilen müzekkereye de cevap verilmediği bu nedenle mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk edilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 137, 139, 140 ve 219 uncu maddeleri,

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137 nci maddesine göre, "(1) Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar ..."

2. 6100 sayılı Kanunun 22.07.2020 tarihli 7251 sayılı kanunla değiştirilen 139 uncu maddesinde mahkemece taraflara öninceleme duruşması için çıkartılacak davetiyede "Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği." hususunun ihtar edileceği belirtilmiş; 140 ıncı maddenin beşinci fıkrasında, ön inceleme duruşmasında ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verileceği öngörülmüştür.

3. 6100 sayılı Kanunun 219 uncu maddesine göre, " (1) Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. (2) Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir."

4.Taraflar arasındaki menfi tespit davasında yapılan yargılama sonucunda; davanın, davalının ihtara rağmen alacağın dayanağını oluşturan kaçak elektrik tespit tutanakları ile sair evrakı sunmayarak iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

5. Dosyanın incelenmesinde; Mahkemece 10.08.2021 tarihli tensip tutanağı tutulan kaçak elektrik tespit tutanaklarının, çekilen fotoğrafların aboneye ait tüketim kayıtları ile sözleşmenin vd. evrakın iki haftalık kesin süre içinde gönderilmesinin istenilmesine aksi halde mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına karar verilerek bu doğrultuda davalı şirkete müzekkere yazıldığı, davalı vekilinin de 02.09.2021 tarihli cevap dilekçesinde ilgili evrakın müvekkilinden müzekkere ile istenilmesini talep ettiği, Mahkemece 21.09.2021 tarihli ön inceleme tutanağında ön inceleme duruşması için taraflara meşruatlı davetiye çıkartılmasına karar verildiği, taraflara çıkartılan tebligatta 6100 sayılı Kanunun 139 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen ihtaratın yer almadığı yalnızca ön inceleme tensip tutanağının tebligat evrakına eklenmesi ile yetinildiği, 04.11.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında hem 139 uncu maddenin (ç) bendinde yer alan hususta tarafların ihtar edildiği hem de verilen kesin süreye rağmen davalı şirket ve vekilinin elinde bulunan belge ve bilgileri ibraz etmediği gerekçesiyle davalının kaçak elektrik tespit tutanağı, abone denetim/kontrol formları, kaçak tahakkuk ve kaçak ek tahakkuk hesaplama raporları, kaçak kayıt dökümüne ilişkin delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, aynı celse davalı vekilinin evrakın müvekkilinden istenilmesi talebini yinelediği anlaşılmıştır.

6. 6100 sayılı Kanun'un 139 inci maddesi uyarınca tarafın dilekçesinde gösterdiği bir belgeye delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılabilmesi için, ön inceleme duruşması için gönderilecek davetiyede, davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde belgeyi mahkemeye sunması veya başka yerden getirtilecek ise gereken açıklamayı yapması, aksi takdirde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edilmiş olması gerekir. Somut olayda ise Mahkemece; ön inceleme duruşmasına davet için gönderilen tebligat mazbatasında belirtilen ihtarata yer verilmemiş; ihtarat yapılmasına dair kararı içeren ön inceleme tutanağının davetiye ekinde gönderilmesiyle yetinilmiştir. Ön inceleme tutanağının davetiye ekinde gönderilmesi usulüne uygun bir ihtar sayılamaz. Zira, ön inceleme tutanağının ilgili maddesi, ihtar değil, ihtar yapılmasına dair bir ara karar niteliğinde olup, belirtilen Kanun hükmünün açık lafzı karşısında hukuken geçerli bir ihtarattan bahsedilebilmesi için, ihtarata ön inceleme duruşması davetiyesinde yer verilmesi gerekir.

7. Öte yandan, İlk Derece Mahkemesince resen, tensip tutanağı ile birlikte ilgili evrakın müzekkere yolu ile temin edilmesine karar verilmiştir. Bu doğrultuda henüz cevap dilekçesi dahi verilmeden yazılan 11.08.2021 tarihli müzekkerede davalı asıla kesin süre verilmesi, davalının usulüne uygun olarak ihtar edilmesi halinde delillerini ön inceleme duruşması davetiyesinin tebliğinden itibaren iki hafta içinde sunma hakkını ihlal edeceğinden, usule aykırı olup hukuki sonuç doğurmaz. Belirtmek gerekir ki, istisnalar hariç, kendisini vekille temsil ettiren tarafın bizzat kendisine tebligat yapılarak veya müzekkere yazılarak kesin süre verilmesi de hukuka aykırıdır. Son olarak, Mahkemece tensip tutanağı ile evrakın müzekkere yoluyla temin edilmesine karar verildikten sonra da bu karardan dönülmemiş, dolayısıyla davalı nezdinde evrakın müzekkere yoluyla temin edileceği yönünde bir beklenti oluşturulduğunun göz ardı edilmesi hatalı olmuştur.

8. Sonuç olarak, delil olarak dayanılan belgelerin sunulması için 6100 sayılı Kanunun 139 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre usulüne uygun olarak süre verilmediği ve davalı asıla kanuni delil sunma süreleri de ihlal edilecek şekilde müzekkere ile kesin süre verilmesinin de hukuken sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçeyle verilen davanın kabulüne dair karar usul ve yasaya aykırı olup bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.