Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5596 E. 2024/3840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kurumun, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranarak malzemeleri daha düşük fiyattan sattığı iddiasıyla açtığı kurum zararı davasından kaynaklanan alacak istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm vermeye elverişli olması ve davalı şirketin sözleşmeye aykırı davrandığına dair yeterli delil sunulamaması gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1758 E., 2023/2585 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 34. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/652 E., 2021/6 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili; asıl davada; taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca, revize edilmesi için firmaların protokollerinin iptal edildiğini, protokol talebinde bulunan firmalardan işlemler tamamlanıncaya kadar müracaat edenlerden taahütname alındığını ve buna göre kurum ünitelerine fatura edilen malzeme birim fiyatları ile ileride yapılacak protokol fiyatları arasında aleyhine fiyat farkı oluşması halinde teklif ettikleri ürünler için tespit edilen rayiç bedel arasındaki fiyat farkının tahsilatının yapılacağı günkü kur karşılığı defaten ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiğini ileri sürerek; bu kapsamda oluşan fark nedeniyle 8.011.456,63 USD kurum zararının fatura bedellerinin ödendiği tarihlerden itibaren işleyecek 1 yıl vadeli ABD dolarına uygulanan faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen 2005/55 E. sayılı davada davacı vekili; alınan taahhütname kapsamında, müvekkili Kurum ünitelerine fatura edilen malzeme birim fiyatları ile ileride yapılacak protokol fiyatları arasında aleyhine fiyat farkı oluşması halinde teklif ettikleri ürünler için tespit edilen rayiç bedel arasındaki fiyat farkının tahsilatının yapılacağı günkü kur karşılığı defaten ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiğini ileri sürerek; bu kapsamda oluşan fark nedeniyle 489.795,00 USD kurum zararının Merkez Bankasının döviz satış kuru üzerinden tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi için (16.12.2004 tarihli iadeli taahhüt bildirim tarihi) itibariyle işleyecek faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

3. Birleşen 2004/103 E. sayılı davada davacı vekili; alınan taahhütname kapsamında, kurum ünitelerine fatura edilen malzeme birim fiyatları ile ileride yapılacak protokol fiyatları arasında aleyhine fiyat farkı oluşması halinde teklif ettikleri ürünler için tespit edilen rayiç bedel arasındaki fiyat farkının tahsilatının yapılacağı günkü kur karşılığı defaten ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiğini ileri sürerek; bu kapsamda oluşan fark nedeniyle 114.824,00 USD kurum zararının fatura bedellerinin kurumca ödendiği tarihlerden itibaren işleyecek 1 yıl vadeli ABD dolarına uygulanan faiziyle Merkez Bankasının döviz satış kuru üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleşen davada davalılar vekili; tek taraflı olarak belirlenen rayiç bedeli esas alarak fiyat farkı hesaplandığını ve bunun hukuki ve yasal bir dayanağının olmadığını belirterek, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; davacı Kurumun, sözleşme uyarınca alacak talebinde bulunabilmesi için, davalı şirketin sözleşmeye aykırı olarak davacı kuruma fatura ettiği malzemeleri daha düşük fiyatla diğer sosyal güvenlik kurumlarına sattığının belgelenmesi ve tespiti ile firmanın Emekli Sandığı ile akdedilen sözleşme eki fiyat listesinde yer alan malzemelerin fiyatında indirim yaptığının ispat etmesi gerektiği, ancak bu hususların kanıtlanamadığı, geçmiş yıllara dönük protokole dayalı birim fiyat talebinin Yargıtay kararlarından da anlaşıldığı üzere hak ve nesafet kuralları içerisinde, keyfilikten uzak, objektif iyiniyet kurallarına uygun bir davranış sayılamayacağı, yapılan inceleme ile davacının fiyat farkı alacağının bulunmadığı sonucuna varıldığı, alınan bilirkişi raporu içeriği bu yönü ile yeterli, dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunduğundan verilen karara esas alındığı gerekçesiyle, davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; bilirkişilerin rayiç bedeli belirlerken keyfi davrandıklarını, itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; yabancı para ile ilgili görülen davalarda, yabancı paranın karar tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL'ye çevrilerek nisbi vekalet ücretinin hesaplanması gerekirken, dava tarihindeki kur üzerinden nisbi vekalet ücreti hesaplanmasının hatalı olduğunu ileri sürülerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulandığı zaman içinde davalı firmanın davacı Kuruma fatura ettiği malzemeleri diğer kamu kurum ve kuruluşlarına düşük fiyattan sattığına dair dosyaya herhangi bir delil sunulamadığı taahhüt kapsamında davalı şirketin vermiş olduğu fiyatların rayiç bedele aykırı ve fahiş olmadığı, davalılar yararına hükmedilen nisbi vekalet ücretinin yabancı paranın dava tarihindeki kur üzerinden karar tarihindeki tarifeye göre belirlenmesinin yerinde bulunduğu, ileri sürülen diğer istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen davalar kurum zararı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayıl Kanun) 190 ıncı maddesi,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.