"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1242 E., 2023/1588 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Hazineye ait dört adet taşınmaz üzerinde yer alan toplam 22.581 m²'lik alan bakımından davalı şirkete 07.02.2011 tarihli ön izin sözleşmesi ile bir yıl süreli ön izin verildiğini, sürenin davalı şirketin talebi üzerine Muğla Defterdarlığı tarafından 07.02.2012 tarihinden itibaren bir yıl süreyle uzatıldığını, uzatılan süreye ilişkin ön izin bedelinin 1.093.519,20 TL olduğunu, bu bedelin 473.190,78 TL'lik kısmının ödendiğini, bakiye 620.328.42 TL'lik kısmının ise ödenmediğini, ödenmeyen bedel ile gecikme zammının ödenmesi için davalıya yazılı bildirimde bulunulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek, ön izin bedelinden bakiye kalan 620.328,42 TL'nin ve 07.02.2012 tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun'un 51 inci maddesine göre hesaplanan gecikme zammı tutarı olan 458.262,04 TL'nin 30.06.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu taşınmaz üzerinde turistik tesis yapmak üzere tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması amacıyla ön izin sözleşmesi imzalandığını, dört parselin birlikte proje bütünlüğünü oluşturduğunu, ön izin sözleşmesinin imzasından sonra parsellere ilişkin plan değişikliği teklifinin idarece onandığını, daha sonra davacıya bağlı mal müdürlüğünce belediyeden terk, yol, otopark, imar durumu ile ilgili bilgi ve belge istendiğini, bu aşamada 2472 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında mahkemece verilmiş tedbir kararı olduğunun anlaşıldığını, işlemlerin tamamlanamadığını, davacı idarenin müvekkili şirketi bilgilendirmediğini, parsellerle ilgili tevhid, ifraz, yola ve kamuya terk işlemlerinin bugüne kadar tamamlanamaması nedeniyle Marmaris Mal Müdürlüğünce 12.05.2017 tarihinde "kiralama ihalesi" yapıldığını, davacı idarenin çözülemeyen konuları bildiği için kiralama ihalesini tercih ettiğini, kendisine atfedilemeyecek durumlardan dolayı ön izin sözleşmesi ve sözleşmeye bağlı edimlerin sona erdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2019 tarihli ve 2016/625 E., 2019/425 K. sayılı kararıyla; davalı tarafça ihtiyati tedbir nedeni ile davacının edimlerini ifa etmemesinden kaynaklı olarak sözleşme gereklerinin yerine getirilemediği itirazında bulunulmuş ise de, uzatılan süreden 2 gün sonra ihtiyati tedbirin kaldırıldığı, davalının ön izin bedelini İrtifak Hakkı Şartnamesinin 8/A maddesi gereğince sözleşmenin yapıldığı tarihte peşin olarak ödemesi gerektiği halde ödemediği, ihtiyati tedbir engelinin ortadan kalktığı tarihten sonra da herhangi bir ödeme yapmadığı, davacının sözleşme bedelini ve gecikme zammını talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle; bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 1.018.163,80 TL'nin 30.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.10.2021 tarihli ve 2019/3700 E., 2021/1435 K. sayılı kararıyla; Mahkemece taraflar arasındaki ihtilafın irtifak hakkı kullanma ve izin bedeline ilişkin olduğu ve işlemiş faizin de sözleşmede atıf yapılan Yönetmeliğin 13/1 maddesi hükmü uyarınca hesaplanması gerektiği kabul edilmek suretiyle bilirkişiden bu hususta ek rapor alınarak davacının talep edebileceği faiz miktarının tespiti ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, Yönetmeliğin 13/2 maddesi uygulanarak belirlenen faiz miktarına hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, Mahkemece bilirkişiden bu konuda ek rapor aldrılarak yeniden hüküm kurulması gerektiğinden davalı yanın istinaf talebinin reddine, davacı yanın istinaf talebinin kısmen kabulüne, mahkeme kararının faize ilişkin kısmının yeniden hesaplanarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 07.03.2022 tarihli, 2022/457 E., 2022/1929 K. sayılı ilamıyla; davada toplanan delilleri maddi vakıa ve hukuki denetim yapmak suretiyle değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada hukukun yanlış uygulandığı yönünde belirleme yapılmış olmasına rağmen, olayda uygulama yeri bulunmayan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi gereğince, usul ekonomisi ilkesine de aykırı olacak şekilde dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilk derece Mahkemesine gönderilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararıyla; sözleşmenin 07.02.2011 tarihinde imzalandığı, ön izin süresinin 07.02.2012 tarihinde 1 yıl süre ile uzatıldığı, sözleşme bedeli olan 1.093.519,20 TL'nin tahsilinin istendiği, davacının 473.190,78 TL'yi ödediği, davalı şirketin basiretli tacir olup tüm işlem ve eylemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğu, tedbir kararının işlendiği tapu kayıtlarının aleni olduğu, 07.02.2012 tarihinde tedbir kararını görmenin mümkün olduğu, buna rağmen bu incelemeyi yapmayan şirketin sözleşmeyi 1 yıl süre ile uzattığı, 09.02.2012 tarihinde tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, buna rağmen davalı şirketin bakiye borcunu ödemediği, davalı tarafın 473.190,78 TL kısmı ödemede bulunurken ihtirazi kayıt koymadığı, davalının 07.02.2013 tarihinde başlayan 3. dönem için davacı Kurumdan talepte bulunduğu, talebinin reddi üzerine buna yönelik işlemin iptali için idare mahkemesinde iptal davası açtığı, ödeme zamanına ilişkin Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre alınan bilirkişi raporu ile davacının asıl alacağı olan 620.328,42 TL için davalının dava tarihine kadar işleyen 462.021,85 TL tutarındaki gecikme zammı dahil toplam 1.082.350,27 TL ödemesi gerektiği, davacının talebinin 1.078.590,46 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; alacağın sadece belli kısmına gecikme zammı uygulanmasını hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesinin Sermaye Piyasası Kurulunun cevabını yanlış değerlendirdiğini, bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince de dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğundan, ön izine konu taşınmazlardan 2472 parselde devam eden tapu iptal ve tescil davasının bulunduğunu, ihtiyati tedbir şerhine ilişkin müvekkili şirkete bilgi verilmediğini, faiz başlangıç tarihi ve faiz türü konusunda verilen kararın yanlış olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Hazineye ait taşınmazlar üzerinde turistik tesis yapmak üzere tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması amacıyla taraflar arasında düzenlenen ön izin sözleşmesi kapsamında ödenmeyen izin bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 3 üncü maddesi,
2. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi,
3.19.06.2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik.
3. Değerlendirme
1. Taraflar arasında imzalanan 07.02.2011 tarihli sözleşmenin 11 inci maddesinde; sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde 08.09.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile diğer mevzuat hükümlerinin uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
2. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince; bu madde hükmü uyarınca alınan bilirkişi raporu ile yenilenen sözleşme bedeli ile gecikme zammının hesaplandığı, sözleşmenin yenileme tarihinin 07.02.2012 olduğu, sözleşme bedelini ödememe gerekçesi olan tedbir kararının ise 09.02.2012 tarihinde kaldırıldığı dikkate alındığında davalının haklı sebeple ödememe iddiasının iyiniyet ilkesi ile bağdaşmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.