"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1670 E., 2022/1667 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/421 E., 2021/254 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; davalılar ile birlikte Düzce İli, Merkez İlçesi, İstilli Köyü 247 parsel sayılı taşınmazda iştirak halinde malik olduklarını, Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/525 Esas sayılı oraklığın giderilmesi davası devam ederken, davaya konu taşınmazın paylaşılması konusunda 17.08.2018 tarihli 'Sulh Anlaşma Protokolü' hazırladıklarını ve Mahkemece protokole göre karar verildiğini, neticesinde protokol ekinde sunulan değişiklik tasarımındaki C ve E alanlarının 1315 ve 1313 nolu parsel olarak kendi adlarına, B ve D alanlarının ise davalılar adına 09.04.2020 tarihinde tapuya tescil edildiğini, sulh protokolü gereği, dikilen fındık ağaçlarını sökmek için taşınmaza gittiklerinde davalıların protokol hükümlerine aykırı davranarak kendilerine engel olduğunu ileri sürerek, davalıların eylemleri nedeniyle protokol ile kararlaştırılan cezai şartın şimdilik 9.000,00 TL'sinin tahsilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar; 17.08.2018 tarihli 'Sulh Anlaşma Protokolü' gereği davacıların en geç 15.09.2018 tarihine kadar B ve D alanları üzerindeki mahsulleri sökerek boş olarak teslim etmeleri gerekirken herhangi bir eylemde bulunmayarak protokole aykırı davrandıklarını, davacıların iddia ettikleri gibi fındık ağaçlarının kesilmesine herhangi bir müdahale edilmediğini, sözleşmede düzenlenen tarihin üzerinden epeyce bir vakit geçtikten sonra dava dışı ... ...'ın B ve D alanlarındaki fındık ağaçlarını kestiğini, ancak yine defalarca kez davacıları uyarmalarına rağmen söz konusu ağaçları B ve D alanlarından almadıklarını, sözleşmeyi ihlal eden tarafın davacılar olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların, taşınmazların tüm maliklerine karşı, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmeme sonucunu meydana getirecek hukuki işlemleri yerine getirmediği takdirde, davalıların mülkiyetinde olan taşınmazdaki fındık ağaçlarını kesebilmesi ve buna izin verilmediği taktirde cezai şart talep edebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar; 6098 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesi gereğince cezai şartın talep edilebilmesi için ihtarname ... aranmadığını, dava konusu taşınmazların "B" ve "D" alanları üzerinde malik olan dava dışı diğer hissedarlar ile aralarında herhangi bir çekişmenin söz konusu olmadığını, bu kişilerle daha önce fındık ağaçlarının sökümü ve zamanı konusunda anlaşma sağlandığını, davalıların, ağaçların sökülmesine engel olmalarının haklı bir nedene dayanmadığını, bu taşınmazlara malik olan diğer kişilerin bir engellemesi bulunmadığını ancak davalıların istedikleri takdirde diğer maliklere de davayı ihbar edebileceğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın, sözleşmenin tamamının ifasını temin etmek için kararlaştırıldığı ve seçimlik cezai şart olduğu, bu cezai şartın istenebilmesi için asıl edimin hiç veya gereği gibi ifa edilmemiş olması gerektiği, somut olayda ise sözleşmenin 9 uncu maddesi dışındaki diğer edimlerin ifa edildiği bu durumda davacının hem diğer edimlerin ifasını kabul ... hem de cezai şart istemesine olanak bulunmadığı, kaldı ki davacıların kendi edimlerini de belirlenen sürede ifa etmedikleri anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülkiyet halindeki taşınmazın paylaşımına yönelik protokolden kaynaklanan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin birinci fıkrasında seçimlik ceza ... düzenlenmiştir. Buna göre, bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilecektir. Seçimlik cezanın istenebilmesi için aksi kararlaştırılmamışsa sözleşmeden dönülmemiş ya da feshedilmemiş olması gereklidir.
2. İfaya ekli ceza koşulunun düzenlendiği 6098 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ise, ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilecektir. Burada da ancak akdin ifasının istenmesi halinde bu cezanın istenebileceği, sözleşmeden dönen tarafın akdin ifasından vazgeçmiş olması nedeniyle ifaya ekli cezayı isteyemeyeceği kabul edilmiştir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davaya konu 17.08.2018 tarihli 'Sulh-Protokol-Anlaşma' başlıklı sözleşmenin 9 uncu maddesinde; 'Mahsul toplandıktan sonra Değişiklik Tasarımında belirtilen "B" ve "D" alanlarında bulunan mahsuller davalılar tarafından sökülerek en geç 15.09.2018 tarihinde B ve D alanları davacılar ve ... ... murislerine teslim edilecektir.', 11 ... maddesinde ise; 'İşbu Sulh-Protokol-Anlaşmadan vazgeçen hissedar 250.000,00 TL (iki yüz elli bin TL) cezai şart ödemeyi şimdiden kabul ve taahhüt ederler.' hükümlerine yer verildiği, buna göre tarafların yüklendiği edimlerini hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi halinde ceza ... kararlaştırıldığı, somut olayda sözleşmenin diğer hükümleri ifa edildiğinden davacının hem diğer edimlerin ifasını kabul ... hem de cezai şart istemesinin mümkün olmadığı, kaldı ki ağaçların sökülüp alınmasına ilişkin ifa yükümlülüğü davacılara ait olup anılan hükümde belirlenen 15.09.2018 tarihine kadar edimlerin ifa edilmediğinin ... olduğu anlaşılmakla, davacıların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.