Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5701 E. 2024/3588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı eczaneye kestiği idari para cezasını dava devam ederken iptal etmesi üzerine davanın konusuz kalıp kalmadığı ve yargılama giderlerinin kime yükleneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava açıldıktan sonra idari işlemin iptal edilmesiyle davanın konusuz kalmasına rağmen, davacının dava açtığı tarihte haklı olması ve davalı kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermesi gözetilerek, yargılama giderlerinin davalı kuruma yüklenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1417 E., 2023/1147 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/375 E., 2020/196 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı Kurumun Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 01.10.2018 tarihli ve 209962/02/SRŞ/02 soruşturma raporunda, Mersin Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesince 01.01.2017-30.09.2017 tarihleri arasında düzenlenen Lyrica adlı ilacın sahte reçeteler düzenlenerek davalı Kuruma fatura edildiği ve reçetelerin doktorlar tarafından düzenlenmediğinin bildirildiğini, müvekkiline ait eczaneden de verilen 1 adet reçete olduğu belirtilerek, 2016 yılı Eczane Protokolünün (5.3.2) maddesi gereği 1 adet reçete bedeli olarak 515,33 TL borç tahakkuk ettirildiğini, borcun Kuruma fatura edilecek reçetelerden tahsil edileceğinin bildirildiğini, müvekkili ve çalışanlarının olayın içerisinde olmadıklarını, davalı Kurumun da böyle bir iddiasının bulunmadığını, müvekkilinin reçete sahibini tanımadığını, hastanın yakını olarak kendisini ifade eden kişiye reçeteyi verdiğini, söz konusu reçetenin eksiklik taşımadığını, aksi halde müvekkili tarafından karşılanmayacağını, müvekkilinin sahte reçete olayına bilerek ve isteyerek girmediğini, bu durumun müvekkilinin dışında gerçekleşen bir olay olduğunu, müvekkilinin şeklen gerçek içerik olarak sahte olan reçeteyi tespit edemeyeceğini belirterek, tahakkuk ettirilen toplam 515,33 TL'den dolayı borçlu bulunmadıklarının tespitini, yazılı uyarı ve para cezası işlemenin iptalini, paranın davalı Kurum tarafından alınması durumunda istirdatını istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili Kurum tarafından davacıya uygulanan para cezasının sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın 20.11.2019 tarihinde açıldığı, davalı Kurumun 14.09.2020 tarihli ve 19966705-118.10.02-E.10896880 sayılı yazı ile davacı eczacının yapmış olduğu itiraz ile uygulanan yazılı uyarı, kurum zararı ve para cezası tahsili işlemlerinin iptal edildiğine dair yazıyı Mahkemeye sunduğu, davaya konu cezai işlem iptal edildiğinden davanın konusuz kaldığı, ilgili işlem davalı Kurum tarafından iptal edilmekle dava açıldığı tarih itibariyle davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından yargılama giderleri yönünden davacı lehine hüküm kurulduğu gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekilince süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kurum işlemine karşı davacı tarafından süresinde itiraz edildiğini, 08.10.2019 tarihinde toplanan İtiraz Değerlendirme Komisyonu tarafından davacı eczacı haklı bulunarak yazılı uyarı ve para cezası işlemlerinin iptal edildiğini, ancak davacının itiraz sonucunu beklemeden 20.11.2019 tarihinde işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, Mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava tarihi olan 20.11.2019 tarihinden sonra davanın konusunu oluşturan para cezası iptal edilmiş olmakla davanın konusuz kaldığı, 2016 yılı Eczane Protokolünün (8.3) maddesindeki: "Komisyonunun değerlendirme süreci tebliğ edilen kararların uygulanmasına engel teşkil etmez." hükmü de dikkate alındığında, eldeki dosya açısından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı Kurum davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kurum işlemininin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Esastan sonuçlanamayan davada yargılama gideri" kenar başlıklı 331 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu, dava tarihinden sonra davanın konusunu oluşturan kurum işlemi iptal edilmiş olmakla davanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı Kanun'un 331 nci maddesi uyarınca davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.