Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5722 E. 2024/3538 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya karşı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, temlik yoluyla devraldığını iddia ettiği alacağın dayanağı olan 25.12.2008 tarihli satış protokolünün hangi taşınmaz için düzenlendiğinin ispatlanamaması, davalının ise söz konusu protokolün başka bir taşınmaz için düzenlendiğini ve bu taşınmazın da temlik eden adına tescil edildiğini beyan etmesi ve dosyadaki diğer delillerden davacının temlik aldığı iddia edilen alacağı ispatlayamadığının anlaşılması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1333 E., 2023/3062 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/32 E., 2022/265 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı-borçlunun 25.12.2008 tarihli adi yazılı satış protokolüyle, .... Noterliğinin 24.10.2008 tarihli ve 24522 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın almayı vaat ettiği Kocaeli İli, Gebze İlçesi ... Köyü, .... Mevkii 1094 ana parsel, 20 özel parsel numaralı taşınmazın %50 hissesini 200.000,00 USD karşılığı adi yazılı sözleşme ile dava dışı ... 'a satarak satış bedelini tahsil ettiğini, söz konusu taşınmazın devri gerçekleşmeyince ... 'ın ödediği satış bedelini geri almak isteğini ancak tahsil edemediğini, bunun üzerine davacı ile ... arasında 24.12.2018 tarihli alacak satış ve temlik sözleşmesi imzaladığını, böylece ... 'ın 25.12.2018 düzenleme tarihli satış protokolü ile ekli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde yazılı hak ve alacaklarını davacıya temlik ettiğini, söz konusu 200.000,00 USD alacağın ve işlemiş faizin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; 24.10.2008 tarihli, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Kocaeli İli, Gebze İlçesi ... Köyü, .... Mevkii 1094 ana parsel, 20 özel parsel numaralı 74.360 m² arsa niteliğinde taşınmaz satın alma vaadi verildiğini, ancak satışı yapacak kişi vaadini yerine getirmediğinden davalı adına satış yapılmadığını, 08.01.2009 tarihli satış protokolü başlıklı adi yazılı sözleşme ile Kocaeli İli, Gebze İlçesi ... Köyü, .... Mevkii 1094 ana parsel, 20 özel parsel numaralı arsanın 10.000 m² hissesini 40.000,00 USD bedel ile ... satmayı vaad ettiğini ve davalının bedelini aldığını, 25.12.2008 tarihli Satış protokolü başlıklı adi yazılı sözleşme ile İstanbul İli Üsküdar İlçesi ... Mah. 684 Ada 8 Parsel sayılı taşınmazı toplamda 400.000,00 USD ye sattığını, bu satıştan 200.000,00 USD tahsil ettiğini ve bakiye alacak için dava açıldığını ve açılan davanın halen derdest olduğunu, ... 'ın müvekkile ait banka hesabına 26.08.2009 tarihinde 183.175,00 TL ödeme yaptığını, 2009 yılı dolar kurundan 121.500,00 USD ye karşılık geldiğini, satış işlemlerinin 24.08.2009 tarihinde gerçekleştiğini, yani davacının iddiasının aksine 25.12.2008 tarihli protokolün Üsküdar'da ki taşınmaz satışı için olduğunu, ... tarafından İstanbul Anadolu 11. İcra Müd. 2018/26152 E. sayılı dosya ile alacaklı sıfatı ile icra takibi başlatıldığını ve icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, çünkü daha sonra yapılan incelemede 40.000,00 USD'nin Üsküdar'daki satılan taşınmaz bedelinden mahsup edildiğinin anlaşıldığını, ... tarafından aynı taşınmaza ilişkin satış vaadinden kaynaklı icra takibi başlatıldığını, bu sebeple 200.000,00 USD'nin Üsküdar'daki taşınmaz için alındığını, o dönemde satışı gerçekleştirilen tek yerin Üsküdar'daki taşınmaz olduğunu, ... 'a satılan başkaca bir taşınmaz olmadığını, davacı tarafından gerek icra takibinde gerekse dava da sözleşme eki olarak bir tapu sunulmadığını, Kocaelinde bahsi geçen taşınmazın davalı adına kayıtlı olmadığını, temlik sözlemesinin tamamen geçersiz olduğunu, icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapu kayıtlarına göre İstanbul İli Üsküdar İlçesi ... Mah. 684 Ada 8 Parsel sayılı adına kayıtlı taşınmazın 24.08.2009 tarihinde dava dışı ... ’a, 08.07.2011 tarihinde de dava dışı ...’a, 22.03.2013 tarihinde dava dışı 3.kişiye devredildiği, davalı tarafça İstanbul İli Üsküdar İlçesi ... Mah. 684 Ada 8 Parsel sayılı adına kayıtlı taşınmazın satış bedelinden kaynaklı dava dışı ... aleyhine Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2018/7965 E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, akabinde Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/116 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, ....Noterliğinin 24.10.2008 tarihli 24522 tarihli düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde vaad borçlusu ... tarafından vaad alacaklısı davalı ...’a Kocaeli İli Gebze İlçesi ... Köyü ... mevkii 1094 ada parsel, 20 özel parsel sayılı taşınmazın devrinin vaad edildiği, davacının, 24.12.2018 düzenleme tarihli alacak satış ve temlik sözleşmesi ile 25.12.2008 tarihli protokol ve ....Noterliğinin 24.10.2008 tarihli 24522 tarihli düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince dava dışı ... ’ın hak ve alacaklarını temlik aldığı, davalı tarafından “satış vaadi ile satın almış olduğum” şeklinde belirtilmek suretiyle Kocaeli İli Gebze İlçesi ... Köyü ... mevkii 1094 ada parsel, 20 özel parsel sayılı taşınmazın 10.000 m²'sini 40000 USD bedel ile dava dışı ... ’a sattığına ve bedelini peşinen aldığına dair 08.01.2009 tarihli belge ile imzalandığı, 25.12.2008 tarih sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, ancak Türk Borçlar Kanunu'nun 77 nci madde hükmüne göre, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü bulunduğu, 24.12.2018 tarihli temlik sözleşmesinde dava dışı ... adına vekili ... isimli kişi ile davacının imzalarının, 06.12.2018 tarihli temlik sözleşmesinde ise temlik edenler ... ’ın kendi adına ve ... adına vekil olarak davacı ile birlikte imzalarının bulunduğu, .... Noterliğinin 16.03.2010 tarihli 02721 yevmiye numaralı gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalının dava dışı ...’a Kocaeli/Gebze İlçesinde bulunan taşınmazı satmayı vaad ettiği, davalı tarafından imzalanan, “satış vaadi ile satın almış olduğum” şeklinde belirtilmek suretiyle Kocaeli İli Gebze İlçesi ... Köyü ... mevkii 1094 ada parsel, 20 özel parsel sayılı taşınmazın 10.000 m²'sini 40000,00 USD bedel ile dava dışı ... ’a satıldığına ve bedelinin peşinen alındığına dair 08.01.2009 tarihli belgede belirtilen taşınmaza ilişkin olarak UYAP üzerinden davalıya ait TAK-BİS kayıtlarının sorgulanması neticesinde, davalının Kocaeli İli Gebze İlçesi ... Köyü ... mevkii 1094 ada parsel, 20 özel parsel sayılı taşınmazın maliki olmadığı, satış vaadi sözleşmesi imzalanması için vaad edilen taşınmaza malik olmanın gerekmediği, nitekim bu taşınmaza ilişkin olarak davalı ile dava dışı Birsen arasında noter huzurunda satış vaadi sözleşmesi yapılmış olması nedeniyle dava dışı ... ’ın davalıdan şahsi bir hak talep etmesinin mümkün olmadığı, bir an için 2008 tarihli protokolün Kocaeli/Gebze’de bulunan taşınmazı kapsadığı varsayılsa bile satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan dava dışı ...’in hakkı olmayan bir hususta temlik sözleşmesi yapmış olmasının davalıdan alacaklı olduğu anlamına gelmeyeceği gibi bu durumda temlik alan davacının da alacaklı olduğunun kabulünün mümkün olmayacağı, davacı tarafça protokol ekinde olduğu belirtilen tapu örneğinin de sunulmadığı, davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri ve Üsküdar'da bulunan taşınmazı kapsayan 25.12.2008 tarihli protokol uyarınca davalıdan alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Mahkemece, hukuki mesnetten yoksun ve uyuşmazlık dışında başkaca konular tespit edilerek karar verildiğini, davanın özü 25.12.2018 tarihli adi yazılı satış protokolü ve protokol konusu .... Noterliği'nin 24.10.2008 tarih, 24522 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi iken Mahkemece, davalı tarafın imzalamış olduğu 40.000,00 USD bedelli sözleşmenin, satış vaadi sözleşmesini imzalamaya yetkin bulunup bulunmadığının, dava dışı kişilerle akdedilen sözleşmenin ve sair ilgisiz diğer tüm hususlarda tespitler yapıldığını, uyuşmazlığın özü ile ilgili 25.12.2008 tarihli esas sözleşme ile ve ödenen bedelle ilgili hiçbir hususa değinmediğini, Kocaeli İli, Gebze İlçesi, ... Köyü, .... Mevkii 1094 ana parsel, 20 özel parsel numaralı taşınmazın devrinin sağlanmadığını, buna karşılık davalının ... 'dan ilgili taşınmazın satışı için aldığı bedeli iade etmediğini, davanın temelinin bu hususa dayandığını, davalının iddia ettiği Üsküdar'daki taşınmazın tamamının satışa konu olduğunu, bu durumun bile davalının iddia ettigi Üsküdar'daki taşınmazla işbu sözleşmenin hiçbir bir ilgisi olmadığını ispatladığını, tamamının satışı yapılan bir gayrimenkule ilişkin %50'ye tekabül eden hisse üzerinden bir protokol hazırlanmasının nedeni ve izahati bulunmadığını, Üsküdar'da bulunan taşınmazın 190.000,00 TL bedelle ... 'a satıldığına dair tapuda düzenlenmiş resmi bir senet mevcut olduğunu, senede göre Üsküdar'daki taşınmaz 190.000,00 TL olarak belirlenmiş olup ... 'ın 183.175,00 TL'yi banka havalesi yoluyla davalıya ödendiğini, resmi senette belirtilen bedel ile havale bedelin çok yakın olduğunu, bu belgeler uyarınca ... 'ın Üsküdar'da bulunan taşınmazın bedelini banka marifetiyle ödediğinin sabit olduğunu, bu sebeple 200.000 $'ı Üsküdar'daki taşınmaz için verdiği iddiasının kabul edileceğinin, kaldı ki elden verildiği iddia edilen (kabul anlamına gelmemekle) her türlü tutarın dosyadan bağımsız olduğunu, davalı ile ...'la gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davalının henüz sahibi dahi olmadığı taşınmazı, "satın aldığım ve sahibi olduğum" şeklinde belirterek peyder pey farklı şahıslara satmayı vaad ettiğini, davalının bunu kazanç kapısı haline getirdiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; temlik sözleşmesi ekinde 25.12.2008 tarihli davalı ... imzalı satış protokolü başlıklı adi nitelikteki belgede,"Sahibi bulunduğum ekteki tapuda gözüken gayrimenkulün %50 hissesini 200 bin USD karşılığı ... 'a sattım,bedelini nakten aldım" ibaresi bulunduğu, ekte tapu kaydına rastlanmadığı gözetildiğinde, bu taşınmazın hangi taşınmaz olduğunun açıklığa kavuşmadığı, Mahkemece bunun Üsküdar'daki taşınmaz olduğu, bir an için 2008 tarihli protokolün Kocaeli/Gebze’de bulunan taşınmazı kapsadığı varsayılsa bile satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan dava dışı ...’in hakkı olmayan bir hususta temlik sözleşmesi yapmış olmasının davalıdan alacaklı olduğu anlamına gelmeyeceği gibi bu durumda temlik alan davacının da alacaklı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı hususunun karar gerekçesinde belirtilmesi karşısında, temlik edenin Kocaeli Gebze'deki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığı gözetildiğinde, temlik eden ... 'ın temlik eden durumunda olmasının temlik alana hak bahşetmeyeceği değerlendirildiğinde temlik alacaklısı temlik edenden dolayı temlik alacağını ispatlayamadığı, bu nedenle Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 184 ve 185 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temlik sözleşmesinin konusunu oluşturan 25.12.2008 tarihli "Satış Protokolu" başlıklı belgenin hangi taşınmaz için yapıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı, aksine davalının söz konusu protokolün başka bir taşınmaz için yapıldığını ve bu taşınmazın dava dışı ve temlik eden ... adına tapuda tescil edildiğini beyan ettiği, dosyanın incelenmesinde, davalı ile dava dışı ... arasında yapılan 08.01.2009 Tarihli satış protokolü başlıklı adi yazılı sözleşme ile; Kocaeli İli, Gebze İlçesi ... Köyü, .... Mevkii 1094 ana parsel, 20 özel parsel numaralı arsanın 10.000 m² hissesini 40.000 USD bedel ile ... 'a satmayı vaad ettiğinin görüldüğü, İstanbul İli Üsküdar İlçesi ... Mah. 684 Ada/8 parsel sayılı davalı adına kayıtlı taşınmazın 24.08.2009 tarihinde dava dışı ... ’a 190.000,00 TL bedel karşılığında devredildiği ve bu yerin 08.07.2011 tarihinde de dava dışı ...’a, 22.03.2013 tarihinde dava dışı 3. kişiye devredildiği, 26.08.2009 tarihinde 183.175,00 TL'nin dava dışı ... tarafından davalının banka hesabına havale edildiği, dosya içerisinde yer alan tüm belgeler incelendiğinde davacının temlike konu alacağı ispat edemediği anlaşıldığından, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.