"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/575 E., 2023/1287 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/74 E., 2022/40 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacılardan ... ile ...'nin çocuğu, ...'in eşi, ...'un babası, ... ve ...'ın kardeşi ...'in 27.06.2017 tarihinde Zonguldak İli ... İlçesi ... Köyünde bulunan babasına ait bahçede boyu 5-6 metre olan ağacı budadığı sırada, budadığı ağacın sarkma nedeniyle yerden yüksekliği 5-6 metreye kadar alçalan enerji nakil hattının üzerine devrilmesi sonucu elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiğini, davalı tarafından enerji nakil hattı altında kalan ağaçların arındırılması ve temizlenmesi gerekirken bakımsız ve temizlenmemiş şekilde bulunduğunu, davalı şirketin enerjinin aniden kesilmesine yarayan sigorta veya kesicilerinin kullanması gerektiğini, enerji hatlarının altında bulunan ağaçların yaşının en az 30-40 olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 1.000,00'er TL maddi, ... için 50.000,00 TL, ... için 40.000,00 TL, ... ve ... için ayrı ayrı 30.000,00'er TL, ... ve ... için ayrı ayrı 20.000,00 'er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 25.12.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; olayda illiyet bağı kesildiğini, Orman Sayılmayan Taşınmazlar Üzerindeki Ağaç ve Ağaççıklardan Faydalanılması Hakkında Yönetmeliğe uygun işlem yapılıp yapılmadığının dava dosyasından anlaşılamadığını,desteğin ağaç kesim işlemi yaptığının ikrar edildiğini ve ağacın cinsinin tespitinin pek çok yasal yükümlülüğü beraberinde getirdiğini, Yönetmeliğe göre bazı ağaçların belirli zamanlarda kesim yasağının dahi olduğunu, bu hususların tespitinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; desteğin babasına ait bahçede bulunan ıhlamur ağacında budama yaptığı esnada kesilen dalın ağacın yakınından geçmekte olan ve davalının bakım işletme sorumluluğundaki enerji nakil hattına değmesi sonucu elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği, davalı şirketin hattın yatay ve düşey emniyet mesafelerini sağlamaması nedeniyle olayın meydana gelmesinde %70 oranında kusurunun bulunduğu, ...'ın taşınmaz maliki olarak tedbir almamasında %10 oranında ve desteğin olayın meydana gelmesinde ise enerji nakil hattının çok yakın mesafede olması ve bunun varlığının bilinmesine rağmen tedbir almadan budama yapması nedeniyle %20 oranında müterafik kusurunun bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... için 299.904,48 TL, ... için 47.786,16 TL, ... için 123.189,36 TL, ... için 62.984,79 TL maddi ve davacılardan ... için 20.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL, ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00'er TL, ... ve ... için ayrı ayrı 7.500,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; somut olayda illiyet bağının kesildiğini, Orman Sayılmayan Yerlerdeki Ağaç Ve Ağaççıklardan Sahiplerinin Faydalanma Şekil ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik’e uygun işlem yapılıp yapılmadığının dava dosyasından anlaşılamadığını, ağacın cinsinin tespitinin pek çok yasal yükümlülüğü beraberinde getirdiğini, zarar görenin kusurunun illiyet bağını kesecek yoğunlukta olduğundan zarar görenin müterafik (ortak) kusuru belirlenerek sorumluluk paylaştırılıp tazminattan indirim yapılması gerektiğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, 10.11.2020 tarihinde tebliğ edilen bilirkişi raporunda davalı şirketin sorumluluğu %50 iken 20.01.2021 tarihli raporda %70 olarak belirlendiğini, davacı tarafın ilk rapora itiraz etmediğini, Mahkemece %70 kusur oranı üzerinden hüküm kurularak usuli kazanılmış hakka aykırı davranıldığını, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verildiğini savunarak, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı babanın bahçesinde bulunan ağaç dallarının, yüksek gerilim hattına tehlike yaratabilecek şekilde yaklaşmış olduğunu görmesine rağmen, bu durumun çözümü konusunda hiçbir tedbir almayarak olaya zemin hazırladığından olayın meydana gelmesinde % 10 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, desteğin olay tarihinde 28 yaşında, akli melekeleri yerinde evli, genç bir insan olarak ağacın üzerine çıkarken ağacın çok yakınından geçmekte olan enerji nakil hattının varlığını ve tehlikesinin bilebilecek yaş ve bilinç düzeyinde olmasına rağmen hiçbir tedbir almadan budama yapması nedeniyle dava konusu olayın meydana gelmesinde % 20 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, tarafların ilk bilirkişi raporuna itirazı üzerine alınan uzman bilirkişi heyet raporunun esas alındığı tazminat bilirkişi raporunda ise asgari ücret üzerinden davacı eş yönünden % 23 yeniden evlenme indirimi ve davalının % 70 kusur oranı gözetilerek hesaplama yapıldığı, olayın meydana geliş şekli, hükme esas alınan bilirkişi raporları, kusur durumu, davacıların olay nedeniyle uğradığı manevi üzüntü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının hakkaniyet ilkesine göre takdir edildiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik çarpması sonucu desteğin ölümü nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ve 71 inci maddeleri,
2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 5 ve 27 nci maddeleri,
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, illiyet bağının kesildiğine ilişkin bir tespitin bulunmamasına, talimat mahkemesince alınan kusur raporunun Mahkemece yeterli görülmeyerek yeniden rapor alınmasının usulü kazanılmış hakka aykırı olmamasına, hükme esas alınan kusur ve tazminat raporlarının denetime elverişli olmasına ve hükmedilen manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.