Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5755 E. 2024/4158 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı adına kredi kullanılması ve teminat olarak verilen taşınmazların satış bedellerinin davalıya ödendiği iddiasına dayalı alacak davasında sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan ödemelerin satış bedeline mahsuben yapıldığının ispatlanamadığı ve davalının sebepsiz zenginleştiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1323 E., 2023/1734 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Korkuteli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/1287 E., 2021/761 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin acil nakit ihtiyaçları nedeniyle davalının ortağı olduğu şirket adına 14 Eylül 2012 tarihinde 500.000,00 TL kredi kullandığını, kredinin 5 yıl vadeli ve yıllık 140.906,71 TL geri ödemeli olduğunu, bu konuda tarafların 14.09.2012 tarihli inanç sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmede bu işlemin davalı tarafından dava dışı ... ve davacıya iyilik olması için yapıldığı, her hangi bir kâr ve gelir amacı taşımadığı, kredinin taksitlerinin ödenmesi ile borcun biteceği, iki adet 500.000,00 TL'şer teminat için senet alındığının belirtildiğini, ayrıca müvekkili ... adına kayıtlı olan Burdur ili Çavdır ilçesi ... Köyü ... mevkiinde 183 ada 1 parseldeki taşınmazın ... A.Ş. firmasının ortağı olan davalı ...'e teminat olarak satışının yapılacağı, yine müvekkilinin kız kardeşi ... adına kayıtlı aynı yerde bulunan 182/1 parsel sayılı taşınmazın da ...'e teminat olarak satış yapılarak devir edileceğinin kararlaştırıldığını, satış işlemlerinin 11.09.2012 tarihinde yapıldığını, ilk taksitin 81.000,00 TL kadar kısmının davalı tarafından bankaya ödendiğini, davacı tarafından 40.000,00 TL'nin ödenmek üzere dava dışı İsmet'e götürüldüğü, paranın Denizbank Korkuteli şubesine yatırılmasının istenildiği, bankada veznedar Dede Yaşar isimli şahsa paranın teslim edildiğini ancak dekont alınmadığını, davalı tarafın teminat olarak verilen mallara el koymak amacında olduğunun anlaşılması üzerine taşınmazın satılması için yoğun bir çaba içine girildiğini, sonunda İsmet ve davalı ...'in taşınmazın müvekkilinin anlaştığı kişilere satmayı kabul ettiklerini ve satışın yapıldığını, bunun üzerine ... A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı dava dışı İsmet ile müvekkili arasında 03.07.2014 tarihinde yeni bir sözleşme yapıldığını, sözleşme uyarınca tapu devir işlemlerinin yapıldığı ve satın alan şirketin İş Bankası Korkuteli Şubesinden 1.000.000,00 TL kredi kullandığını ve bu paranın 900.000,00 TL'lik kısmını ... ...'nin hesabına havale ile ödendiğini, bu işlemin 08.07.2014 tarihinde yapıldığını, aynı tarihte ... firması hesabından 100.000,00 TL nakit çekim yapılıp ...'e elden ödendiğini ve dekont üzerine ...'in imzasının alındığını, böylece Burdur ili Çavdır ilçesi ... köyü ... mevkiinde 183 ada 1 parsede kayıtlı taşınmazın satışı nedeni ile ...'ye 1.000.000,00 TL ödendiğini, müvekkilinin bakiye satış bedelini çek olarak aldığını ancak çeki tahsil edemediğini, müvekkili için çekilen 500.000,00 TL kredi nedeni ile davalı tarafa toplamda 1.060.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın senetleri iade etmediği gibi 1.060.000,00 TL paranın bankaya ödenen 627.000,00 TL dışında kalan 433.000,00 TL kısmının ödenmediğini, müvekkiline ödenmeyen 433.000,00 TL olmakla birlikte 133.000,00 TL'lik kısmını talep ve dava etmediklerini beyanla 300.000,00 TL'nin 15.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava dayanağı 14.09.2012 inanç sözleşmesi ile 03.07.2014 tarihli sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, sözleşmelerin baştan itibaren hukuken imkansız ve kesin olarak hükümsüz olduğunu, davacının bu sözleşmelere hukuki bir sonuç bağlaması ve dolayısıyla bu sözleşmelerden birindeki yetki şartına dayanarak dava açmasının doğru olmadığını, Mahkemenin yetkili olmadığını, yetki şartı geçersiz olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini, genel yetki kuralına göre davalının yerleşim yeri olan yetkili ve görevli Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesine dosyanın gönderilmesini, davada davacının aktif husumeti, davalının ise pasif husumetinin olmadığını, dava tarihi itibarıyle iki yıllık hak düşümü süresinin geçtiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Davanın açıldığı Gölhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.10.2018 tarih 2018/34 E., 2018/305 K. sayılı ilamıyla; yetkisizlik kararı verilerek dosya Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı için çekilen kredinin ilk taksitinin ödenme zamanında davacı tarafın 40.000,00 TL elden 20.000,00 TL ...'nın tarım aletlerini davalıya vererek toplamda 60.000,00 TL'nin davalıya verildiği, ilk taksitin 141.000,00 TL olması nedeniyle 80.000,00 TL'nin de davalı tarafından verildiğinin beyan edildiği, 20.000,00 TL'nin ve 40.000,00 TL'nin davacı tarafından davalıya verildiğine yönelik beyanların senet ile ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafın yazılı bir delil ile bu hususu ispat edemediği ancak 24.09.2020 tarihli celsede davalının her iki ödemenin de davacıların dediği gibi yapıldığı ancak başka bir borca ilişkin olduğuna yönelik beyanda bulunduğu, bu durumda bağlantılı bileşik ikrarın gündeme geldiği ve başka bir borca ilişkin yapılan ödeme olduğunun davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, fakat davalının başka bir borca ilişkin olduğuna yönelik bir delil sunmadığı, bu nedenle toplam 60.000,00 TL'nin davacı tarafından davalıya verilmiş kabul edildiği, 183 ada 1 parsel numaralı taşınmazın satış suretiyle dava dışı kişiye temliki ile dava dışı kişinin davalı İsmet ...'ye 900.000,00 TL ödeme yaptığı, kalan 100.000,00 TL'nin de bankadan çekilmesi ve davalının imzasının bulunması nedeniyle davalıya verildiğinin anlaşıldığı, bu şekilde davacı tarafın davalıya söz konusu kredi için toplamda 1.060,000,00 TL ödeme yaptığı, ancak kredi sözleşmesinin 500.000,00 TL'lik olduğu, 183 ada 1 parsel numaralı taşınmazın satışının yapılması ile kredi borcunun 900.000,00 TL'nin verilmesi ile kapatılabileceği ancak davalı tarafın kendi isteği ile kapatmadığı, bu nedenle kredinin hemen kapatılmaması nedeniyle oluşan faizden davacının sorumlu tutulamayacağı, davalı tarafın davacı için Hursa Şirketine ödeme yaptığına dair iddiasını ispat edemediği, ödendiği iddia edilen 175.000,00 TL'nin de davalıya diğer teminat olarak verilen 182 ada 1 parsel numaralı taşınmazın satış bedeli olduğu, davacının bu taşınmaz hakkında bir talebinin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, 300.000,00 TL'nin 15.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; müvekkili ... A.Ş.tarafından kullanılan 500.000,00 TL kredinin ilk taksitinin 140.906,71 TL ve 5 yıl sonra yapılacak toplam ödemenin 704.533,55 TL, ilk taksit tarihinin 13.09.2013, 2. taksit tarihinin 13.09.2014 tarihi olduğunu, 08.07.2014 tarihinde 900.000,00 TL'nin ...'ın sahip olduğu ... Ltd.Şti tarafından müvekkili hesabından Burdur Çavdır, ... Köyü 183 ada, 28 parsel iş yeri satış bedeli olarak gönderildiğini, 03.07.2014 günü şirket adına tapunun devredildiğini, Antalya Sanayi İş Bankasından ipotekli olduğunu, 25.01.2013 tarihinde 54.000,00 TL gelen havalenin çekilen kredi harici mahsup edilerek ... adına yatırıldığını, 175.000,00 TL'nin de 08.07.2014 ödeme tarihli bono ile ...'a ödendiğini, bononun arkasında ödemeye ilişkin imzasının bulunduğunu, bilirkişi raporunda hataya düşüldüğünü, davacıya ödenen 175.000,00 TL'nin hesaba dahil edilmesi gerektiğini, müvekkilinin zirai alet satışından 60.000,00 TL alacağına ilişkin yemin metninde belirtildiği gibi söz konusu kredi ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...Her ne kadar dava dilekçesinde; inanç sözleşmesinden kaynaklı alacaktan söz edilmiş ise de; davalının 14.09.2012 tarihli inanç sözleşmesinin ve bu sözleşmenin feshine ilişkin 03.07.2014 tarihinde yapılan sözleşmenin tarafı olmadığı anlaşıldığından, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Dava dışı şirketin iş bankasından kullandığı, 500.000,00 TL kredi bedelini davacıya gönderdiği ve sözleşme kapsamında teminat olarak verilen taşınmazların davalı adına tapuda devredildiği, daha sonradan dava dışı üçüncü kişilere satıldığı, davacı adına kayıtlı olan 183 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın satış bedeli olan 1.000.000,00 TL'nin davalı tarafından tahsil edildiği, bu satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalı tarafından davacıya iade edilmesi gerektiği, ancak, davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açılmaması için almış olduğu kredi sebebiyle taşınmazın 3. kişiye satıldığı tarih nazara alınarak bilirkişi tarafından belirlenen 476.856,56 TL kredi borcu tutarı, dava dışı şirket tarafından ödenen 140.906,71 TL kredi ilk taksit tutarı ve davacının sorumluluğunda olduğu kabul edilen 23.500,00 TL tapu masraflarının 1.000.000,00 TL satış bedelinden düşülmesi gerektiği, bu durumda bakiye 358.736,73 TL'nin davacı tarafından talep edilebileceği, Mahkemece taleple bağlı kalınarak 300.000,00 TL'ye hükmedildiği, Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının kız kardeşi adına kayıtlı 182 /1 parsel sayılı taşınmazın 175.000,00 TL bedelle satıldığı, bedelinin davacıya iade edildiği davacının da bu bedele ilişkin bir talebi bulunmadığı, taşınmazın teminat olarak verilmesi sebebiyle satış bedelinin davacıya ait olduğu ve davacıya iade edildiği, davalının bu bedelin mahsubunu talep edemeyeceği anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı ve davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından,..." gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrarlayarak, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, inanç sözleşmesi iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 vd maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık olarak düzenlendiğinin ve davalı tarafça yapılan ödemelerin satış bedeline mahsuben yapıldığının ispatlanamadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.