Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5823 E. 2024/3996 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: OYAK tarafından sağlanan konut kredisinin, davalı tarafından sunulan belgelerin sahte olduğunun anlaşılması üzerine feshedilmesi ve davalının itirazın iptali davasına konu borcu ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: OYAK'ın sosyal yardım amacıyla kredi sağlayan, ticari kazanç amacı gütmeyen bir kuruluş olduğu, davalının tüketici olmadığı, kredi sözleşmesinde sahte belge sunulması halinde fesih öngörüldüğü, takip tarihine kadar ödenen taksitlerin mahsup edildiği ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1116 E., 2021/1202 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/391 E., 2021/36 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının 180 ay vade ile 133.000,00 TL tutarlı konut kredisi talebinde bulunduğunu, bu tutar üzerinden yasal kesintiler yapıldıktan sonra 04.11.2011 tarihinde 131.702,71 TL'nin davalının Malatya ING Bankası hesabına yatırıldığını, davalının Kuruma verdiği ekspertiz raporunun sahte olduğunun anlaşıldığını, sözleşme şartlarına uygun olarak kredi sözleşmesinin feshedildiğini, muaccel hale getirilen borcun ödenmesinin kendisine bildirildiği halde ödeme yapılmadığını belirterek Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2015/932 E. sayılı icra dosyasından yapılan itirazın iptaline, %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/12 E., 2018/622 K. sayılı kararıyla; davanın çözüm yerinin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görev yönünden ve dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 06.11.2019 tarihli ve 2019/2293 E., 2019/2180 K. sayılı ilamıyla; davalının ordu mensubu olduğu, bulunduğu mesleki statü gereği anılan özel yasa uyarınca sosyal yardımdan yararlandığı, taraflar arasındaki çekişmenin genel hükümler uyarınca genel Mahkemelerde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/12 E., 2018/622 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 06.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı borçlu tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2015/932 E. sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin adına sahte evraklar tanzim edilip kullanıldığını, davacı Kurum ile kredi işlemlerini yürütenin müvekkili olmadığını, OYAK’ın kredi işlemlerinde azami derecede kusurunun bulunduğunu, sözleşme feshedilinceye kadar ödenen taksitlerin davacı Kurum tarafından dikkate alınmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı Kurumun mevzuatı uyarınca üyelerine sosyal yardım amacı ile dayanışma ilkeleri çerçevesinde kullandırılan kredi sözleşmesi ve hükümleri ile bağlı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih gerekçesi olan (12/a) maddesine göre bu belgelerin sahte olduğunun anlaşılmasının fesih için yeterli olduğu, davacı vekilinin 15.11.2016 tarihli hesap yöntemi açıklama dilekçesi içeriğinden de davalı/borçlu tarafından borcun muaccel hale gelmesinden sonra takip tarihine kadarki dönemde ödenen miktarlar ve bu miktarların faizleri düşülerek takibin başlatıldığı, bu hesap yönteminin davaya esas kredi sözleşmesi koşullarına uygun olduğu, kredi kullananın sahteciliğe dahlinin bulunup bulunmadığının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı Kurumun mevzuat çerçevesinde davalıya kullandığı konut kredi sözleşmesindeki usulsüzlük nedeniyle alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller" başlıklı 266 ncı ve devamı maddeleri.

2. Dairemizin 23.05.2022 tarihli ve 2022/2505 E., 2022/4865 K. sayılı ilamı.

3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 13.02.2018 tarihli ve 2015/24794 E., 2018/1607 K. sayılı ilamı.

4. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 08.05.2018 tarihli ve 2015/24169 E., 2018/5337 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ve OYAK'ın satıcı sıfatı bulunmayan özel kanunla kurulmuş, Milli Savunma Bakanlığına bağlı ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına bu kanunda yazılı sosyal yardımları sağlamak amacı güden, ticari kazanç maksadı olmayan ve 6502 sayılı Kanun ile 5411 sayılı Kanun kapsamında banka veya finans kuruluşu olmayan bir kuruluş olduğu, davalının da bir ordu mensubu olduğu, bulunduğu mesleki statü gereği anılan özel yasa uyarınca sosyal yardımdan yararlandığı, tüketici sıfatının bulunmadığı, 01.11.2011 tarihli konut kredisi sözleşmesinin "borcun peşin hale gelmesi ve sözleşmenin feshi" başlıklı 12. maddesinde;"Kurum aşağıda belirtilen durumlarda ihbar ve protesto keşidesine, hüküm alınmasına ve diğer kanuni merasime gerek kalmaksızın işbu sözleşmesi tek taraflı fesh edebilir. Bu takdirde konut kredisinden yararlanan üyenin borcu peşin hale gelir ve bu eylemlerin yapıldığı tarihteki bakiye borca, borcun tamamının ödendiği tarihe kadar, sözleşmede yazılı faiz oranlarına ilaveten cezai şart olarak, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre alınmakta olan gecikme faiz oranı üst sınır olmak üzere Kurum tarafından belirlenen gecikme faiz oranını günlük uygulanması suretiyle hesaplanarak defaten tahsil edilir.

a) Borçlunun, Kuruma yaptığı bildirimlerin ve verdiği belgelerin doğru olmadığının anlaşılması,

b)..." şeklinde düzenlemenin yer aldığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uygulanarak ve takip tarihine kadar ödenen taksit miktarları düşülerek takibe esas alacak miktarının belirlendiği, raporun hüküm kurmaya yeterli, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, taraflar arasındaki sözleşmeye ve somut olayın özelliklerine uygun olduğu anlaşılmakla davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.