"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1406 E., 2022/1377 K.
DAVA TARİHİ : 08.09.2021
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/742 E., 2022/390 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 83.545 kilometrede 2015 model ... ... marka aracı ihbar olunan ... Otomotiv Şirketi'nden 24.09.2020 tarihinde 850.000 TL karşılığında satın aldığını, satın aldığı aracın satıcının vadettiği nitelikte olup olmadığının tespiti amacıyla satış işleminden önce aynı tarihte davalı şirketten ekspertiz raporu aldığını, raporda aracın tavanının orijinal olduğu, motor kaputunun uç kısmında boyasız onarım işleminin mevcut olduğunun belirtildiğini, bu rapora itibar ederek aracı satın aldığını, 10.10.2020 tarihinde aracını satmak istediğinde farklı bir şirketten aldığı iki ayrı, ekspertiz raporunda aracın motor kaputu ve tavanın boyalı olduğunun belirtildiğini, davalı şirket tarafından hatalı rapor düzenlendiğini, araçtaki ayıpların ve değer kaybının tespiti için açılan davada düzenlenen 30.03.2021 tarihli raporda; tavanı ve kaputu boyalı araçta 150.000 TL değer kaybı meydana geleceğinin belirtildiğini, davalı şirketin davaya konu araç için düzenlediği 24.09.2020 tarihli ekspertiz raporunun hatalı olması ve bu rapora güvenerek aracı piyasa değerinden çok daha yüksek bir bedelle almış olması nedeniyle uğradığı zararın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; ayıplı maldan sadece satıcı, üretici ve ithalatçı firmanın sorumlu olduğunu, şirketin aracın satıcısı, üreticisi ve ithalatçısı olmadığını, davacı ekspertiz hizmetinin ayıplı olduğunun ispatlanması halinde sadece ekspertiz bedeli olan 400 TL'nin iadesini talep edebileceğini, davacı araç alım satım ile iştigal ediyorsa, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi, davalı alım satım işi ile iştigal etmiyorsa asliye hukuk mahkemesinin görevli, ekspertiz hizmetinin ayıplı olduğu gerekçesi ile dava açılmış ise görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, aracın 24.09.2020 tarihinde mevcut durumunun rapora yansıtıldığı gibi olduğunu, davacının aracı yeniden 10.10.2020 tarihinde incelettirdiğini 16 günde 1.000 km yol yapmış olan davacının araçta kendisinden kaynaklı hasarların meydana gelmiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu, 30.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda parçalarda ezik çizik veya hata yoktur beyanı olmasına karşın düzenlenen raporda ön kaputta boyasız göçük onarımı yapıldığına dair ibare mevcut olduğunu, davacı tarafın beyanlarının çelişkili olduğunu, ... marka araçlarda boya mikron kalınlığı veya boya hatası çok çıktığını, parçanın orijinal iken boyalı gibi tespitinin yapılmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu, başka bir ekspertiz şirketinin beyanlarını doğru kabul edilmesinin hakkaniyete aykırı olacağını, tazminatın şartları oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ayıplı hizmet dolayısıyla 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca uğradığı zararı davalıdan talep edebileceği, davacının söz konusu aracın hasar kaydı konusunda davalı tarafından aydınlatılmadığı ve hazırlanan check-up raporuna itibarla satış ilişkisi kurulmuş olmakla maddi zararının oluştuğu, meydana gelen değer kaybının hazırlanan teknik raporlar ile belirlendiği, dosya kapsamında yer alan dava konusu araca ilişkin tramer kayıtlarının 20.04.2018 tarihi ve öncesine ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 15.000,00 TL'nin dava tarihi olan 08.09.2021 tarihinden 135.000,00 TL'nin ıslah tarihi olan 09.12.2021 tarihnden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun teknik incelemeye değil, varsayıma dayanılarak tanzim edildiğini, 6502 sayılı Kanun'un 9 ve11 inci maddesi gereğince ayıplı maldan ancak satıcı, üretici ve ithalatçının sorumlu olduğunu, ekspertiz ücreti bakımından hakem heyeti başvurusunun dava şartı olduğunu, test sonrası meydan gelen arızadan sorumluluğunun bulunmadığını, zararın ispatlanamadığını, tazminatın şartlarının oluşmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğinin 24 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının b bendi uyarınca 13.07.2018 tarihinde yürürlüğe giren 14 üncü maddesi "ekspertiz raporunda ikinci el motorlu kara taşıtının özellikleri, arıza ve hasar durumu ile kilometre bilgilerine yer verilir ve ekspertiz raporunu düzenleyen kişiler ekspertiz raporundaki bilgilerin taşıtın gerçek durumunu yansıtmamasından sorumludur" hükmü uyarınca dava konusu araçta yapılan ekspertiz incelemesinin aracın kaporta ve boya kısımlarını kapsayıp raporda gösterilmeyen boyalı parçalara ilişkin ayıbın sonradan oluştuğunun ispat edilememesine, ayıp nedeniyle davacının talep edebileceği tutarın nispi metoda göre hesaplanacak bedelde indirim olup mahkemece hüküm altına alınan tutarın nispi metoda uygun olmasına göre, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf aşamasında ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ekspertiz hizmetinin sağlıklı yapılmaması nedeniyle aracın değerinden fazlaya satın alınmasından dolayı uğranılan zararın istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Kanun'un "tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 15 inci maddesinde; "(1) Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklinde belirtilmiştir.
2. İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin 5 numaralı bendinde;" (Değişik:RG-15/8/2020-31214) Ekspertiz işletmesi, ekspertiz raporundaki bilgilerin taşıtın gerçek durumunu yansıtmamasından sorumludur. " şeklinde belirtilmiştir.
3. Ayıp ve kusurlu imalatlar nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.
3. Değerlendirme
1. Davalının, sorumlu olmadığına, ekspertiz ücret bedeli ile sınırlı olarak sorumlu olduğuna, zararın ispatlanamadığına, tazminatın şartlarının oluşmadığına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ve Bölge Adliye Mahkemesince de doğru olduğu kabul edilen bilirkişi raporunda aracın davaya konu ekspertiz raporundaki özellikleri ile satış bedelinin 850.000,00 TL, ekspertiz raporunda belirtilen özellikler ile birlikte kaputunun ve tavanının da boyalı olduğu değerin ise 700.000,00 TL olarak belirlenip aradaki 150.000,00 TL'lik farkın tazminat olarak hükmedildiği böylece araçta oluşan değer azalmasının tespiti yapılırken yukarıda yer verilen nisbi yöntemin yanlış şekilde yorumlandığı anlaşılmış olup, dava konusu aracın satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenerek sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin de kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.