"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/147 E., 2022/312 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece yapılan inceleme sonunda kararın bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiş, Hukuk Genel Kurulunun 11.10.2023 tarihli,
2022/3-1225 E., 2023/918 K. Sayılı ilamıyla direnme kararı uygun bulunarak davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, müvekili ...nin genel sağlık sigortası mensuplarına 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasında verdiği hizmetler nedeniyle ... Başkanlığına (Kuruma) sunduğu faturalarda yapılan incelemeler sonucunda birtakım ödemelerin yersiz olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle 643.572,99 TL kesinti yapılacağının müvekkili MLP Sağlık Hizmetleri A.Ş.ye bildirildiğini, söz konusu kesintilere konu faturaların daha önce örnekleme yöntemi ile incelenerek gerekli kesintinin yapıldığını, bu nedenle 643.572,99 TL’lik kesintinin mükerrer olduğunu, ayrıca ...ye ait hastane binasını 01.01.2013 tarihinden itibaren kiralamak suretiyle hizmet veren ...nin bu kesintilerden sorumlu tutulamayacağını, aynı faturaların yeniden incelenerek ve itiraz komisyonu oluşturulmadan cezai işlem tesisi ile kesintiye karar verilmesinin Kurumun 2011/62 nolu Genelgesinin 1.7, 1.8 ve 1.9. maddelerine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiş; 11.07.2019 tarihindeki beyanında ise dava konusu kesintinin ...nin alacaklarından 13.03.2017 tarihinde mahsup edildiğini, bu davacı yönünden davanın istirdata dönüştüğünü ileri sürerek yapılan haksız kesintinin ticari faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, Kurum tarafından uygulanan cezai işlem ve bu kapsamda gerçekleşen tahsilatın mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.07.2019 tarihli ve 2017/128 Esas, 2019/346 Karar sayılı kararıyla; davacı şirketler arasında kira ilişkisi bulunduğu, davalı Hayat Damla A.Ş. ile davalı Kurum arasında imzalanan 2012 yılına ait hizmet alma sözleşmesi hükümleri çerçevesinde, davalı Kurum görevlilerince medula sistemi ve basılı evraklar üzerinde örnekleme yöntemi ile inceleme suretiyle kesintilerin yapıldığı, kesintilere yapılan itirazlar üzerine itiraz inceleme komisyonu tarafından mutabakat tutanakları ile karar altına alındığı, taraflarca anlaşma sağlanıp kesinti yapılmasına rağmen ayrıca davalı ...nin 2017 yılı alacaklarından yeniden mükerrer kesinti yapıldığı ve haksız cezai şart uygulandığı, bilirkişi kurulu raporunun da bu yönde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; Kurumca tahakkuk ettirilen 258.641,04 TL yersiz ödeme tutarı, 200.911,33 TL işlemiş faizi, 179.800,00 TL cezai işlem, 4.220,62 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 643.572,99 TL için davacı ...nin borçlu olmadığının tespitine, davacı ...Ş. yönünden 643.572,99 TL'nin, 13.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2019/3047 Esas, 2021/947 Karar sayılı kararıyla; davaya konu kesintilerin 2012 yılında faturalandırılan tetkik ve tedavilere yönelik olduğu, ancak bilirkişi raporunda da ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere 2012 yılının her ayı için taraflarca imzalanmış olan 2013 tarihli mutabakat metinlerinin bulunduğu, o yıl içinde ibraz edilen tüm faturaların itiraz komisyonu tarafından incelendiği ve usulüne uygun olanların ödendiği, usulüne uygun bulunmayanlar için kesinti uygulandığı, bu süreç sona erdikten sonra 2017 yılında yeniden 2012 yılına ait faturalar üzerinden kesinti uygulanmasının doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 17.03.2022 tarihli, 2021/6245 Esas, 2022/2419 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmelerde ve ilgili mevzuatta örnekleme yöntemi ile incelenen fatura dönemlerine ilişkin yeniden inceleme yapılamayacağına ve yersiz ödemelerin geri istenemeyeceğine dair hüküm bulunmadığı, o halde, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmelerde, SUT hükümlerinde ve SGK ile ilgili mevzuatta uzman hastane yöneticisi, doktor ve emekli Sayıştay denetçisinden oluşan bilirkişi heyetinden dava konusu cezai işlem ve kesintilerin yerinde olup olmadığını ve bu kesintilere ilişkin daha önce örnekleme yöntemi ile kesinti yapılmış ise mükerrer kesinti olmasına sebebiyet vermeyecek şekilde ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; önceki karar gerekçesi tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olmadığını, eksik ve hatalı incelemeye dayandığını, açılan davanın muarazanın giderilmesi ve menfi tespit olması nedeniyle istirdat kararı verilemeyeceğini, yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini, Kurum müfettişlerince hazırlanan raporda fatura ve tedavilerdeki usulsüzlüklerin birer birer tespit edildiğini ve zarar miktarlarının da ayrıntılı şekilde hesaplanıp gösterildiğini, bu hususlar üzerinde yeterince durulmadığını, sözleşmenin 10.1 ve 10.2 maddelerine istinaden haklı olarak kesinti uygulandığını belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
VI. DİRENME KARARININ HUKUK GENEL KURULUNCA İNCELENMESİ
Hukuk Genel Kurulunun 11.10.2023 tarihli, 2022/3-1225 E., 2023/918 K. Sayılı kararıyla; sağlık hizmeti sunucuları ile SGK arasında düzenlenen sağlık hizmeti satın alım sözleşmelerinin özel hukuk sözleşme çeşidi olduğu, özel hukuk sözleşmelerinin her iki tarafa da karşılıklı borç yükleyen sözleşme niteliğinde olduğu, taraflardan birinin 01.01.2012-31.12.2012 tarih aralığı için örnekleme yöntemi ile denetlenmeyi benimsediği, yapılan hatalı işlemlerin tüm döneme sirayet ettirilmesi suretiyle gerektiğinde fazla bedel ödemeyi kabullendiği, diğer tarafın da örnekleme suretiyle denetlemeyi benimseyerek zaman ve emek kaybından tasarruf ettiği, iradelerin bu şekilde uyuştuğu ve mutabakata varılan kesintiler yapılmışken yeniden aynı dönemin denetime tâbi tutulması ve yeniden kesintiye maruz bırakılmasının en temel hukuki ilkelerden olan işlem güvenliğini zedeleyeceği, bu nedenle, taraflar arasındaki sözleşmelerde ve ilgili mevzuatta örnekleme yöntemi ile incelenen fatura dönemlerine ilişkin yeniden inceleme yapılamayacağına ve yersiz ödemelerin geri istenemeyeceğine dair hüküm bulunmadığından bahisle aksi yönde işlem tesisinin hukuka aykırı olacağı, diğer yandan, 2016 tarihli inceleme raporu sonucu tespit edilen cezai işlem ve yersiz ödemelerin toplamının örnekleme yoluyla yapılan kesintiden de oldukça az olduğu, bu durumun dahi sağlık hizmeti sunucularının aslında aleyhlerine olabilecek örnekleme yöntemini kabul ettiklerini gösterdiği, çeşitli nedenlerle aynı fatura döneminin yeniden denetime açık hâle getirilmesinin sözleşme hukukuna aykırı olduğu, hâl böyle olunca, mutabakat metinlerinin varlığına rağmen yeniden kesintiyi uygunsuz bulan direnme kararının usul ve yasaya uygun olup yerinde olduğu, ne var ki, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
VII. TEMYİZ İNCELEMESİ
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; somut olayda, davalı ... (SGK) tarafından örnekleme yoluyla incelenerek gerekli görülen kesintilerin yapılmasından sonra taraflarca mutabakata varılmış dönemdeki faturalar üzerinde yeniden inceleme yapılmak suretiyle kesinti ve cezai işlem tesis edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 73 üncü maddesi.
2. 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumuna İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un Ek 1 inci maddesi.
3. 28.08.2008 tarihli 26981 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, taraflardan birinin 01.01.2012-31.12.2012 tarih aralığı için örnekleme yöntemi ile denetlenmeyi benimsediği, yapılan hatalı işlemlerin tüm döneme sirayet ettirilmesi suretiyle gerektiğinde fazla bedel ödemeyi kabullendiği, diğer tarafın da örnekleme suretiyle denetlemeyi benimseyerek zaman ve emek kaybından tasarruf ettiği, iradelerin bu şekilde uyuştuğu ve mutabakata varılan kesintiler yapılmışken yeniden aynı dönemin denetime tâbi tutulması ve yeniden kesintiye maruz bırakılmasının en temel hukuki ilkelerden olan işlem güvenliğini zedeleyeceği, ayrıca 13.03.2017 tarihinde davacı ...nin kurum nezdinde bulunan alacaklarından 643.572,99 TL'nin kesildiği, fakat yapılan kesintinin davacılara bildirildiğine dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, 12.04.2017 tarihli dava dilekçesinde 643.572,99 TL tahsilatın yapılacak tensiple teminatsız olarak ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması, tahsilat yapılması halinde tahsil tarihi itibariyle işlemiş ticari faizi ile birlikte iadesinin talep edildiği, yine 11.07.2019 tarihli duruşmada davacılar vekilinin; ''MLP Sağlık Hizmetlerinin alacaklarından 13.03.2017 tarihinde mahsuplaşma yapılarak dava konusu olan 643.572,99 TL müvekkilimizin alacaklarından kesilmiştir. Bu müvekkilimiz yönünden dava istirdat davasına dönüşmüştür. Yapılan bu kesintinin ticari faiziyle birlikte ödenmesini talep ederiz.'' şeklinde beyanda bulunduğu, bu durumda dava tarihinden önce yapılan kesintinin istirdatına karar verilmesinde herhangi bir usulsüzlük olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.