"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1552 E., 2022/2457 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/356 E., 2021/17 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalının ... Kuvvetleri Komutanlığında görevli iken mecburi hizmetlerini tamamlamadan görevden ayrıldığını, davalının 01.09.2001 tarihinde ... Harp Okuluna öğrenci olarak başladığını, 30.08.2005 tarihinde teğmen rütbesini aldığını, 16 yıl 6 ay 12 ... olan yükümlülük süresinin 8 yıl 9 ay 4 gününü çalışarak adi malul olarak görevinden ayrıldığını, davalının öğrenim, eğitim ve yetiştirme maliyetinin 217.559,74 TL olduğunu, Bakırköy 18. Noterliğinin 16406 yevmiye numaralı yüklenme senedi ile öğrenime başladığı tarihten ilişiğinin kesilmesine kadar kurum zimmetine tahakkuk ettirilecek tazminatı, sarf tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre içinde işleyecek kanuni faizini de ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalıya bu borcu ödemesi için 25.08.2014 tarihli yazı ile ödeme mektubu gönderildiğini, davalının ödemede bulunmadığını ileri sürerek; 17.12.2005 tarihli TSK Personelinin Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik ve 19.10.2006 tarihli Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince 217.559,74 TL asıl alacağın sarf tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; uçucu pilotken uçuculuğunun engellenmesi nedeni ile sınıf değişikliğini kabul etmemesi ve ilişiğinin kesilmesini istemesinin normal olduğunu, uçucu olarak görev yaparken tamamen başka ve muhtemelen masa başı görevde kalmasının ne kendisi ne de TSK için yararı olmadığını, davacı idarenin başka sınıfa geçse yararlanamayacağı pilot eğitimi bedelini sadece kurumdan ayrılması sebebi ile talep ettiğini, dava dilekçesinde hesaplamaya ilişkin mevzuatın hatalı yorumlandığını, pilotaj eğitiminin ancak mecburi hizmet süresini uzatabileceğini, bu eğitimlerin talep edilebilmesinin mevzuat karşısında mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''...davalının, davacı kuruma bağlı askeri okulda okuduğu, yurt dışı eğitimi, uçuş eğitimi, maaş ve harcırah ödenmesi gibi hususlarda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalının mecburi hizmet süresi tamamlanmadan sağlığı nedeniyle malulen emekliliğe dayalı olarak askeri okul, eğitim, maaş ve diğer giderlerden dolayı maliyetin hizmet süresinin kalan kısmının tahsili olduğu, davacı idarece talep edilen eğitim masraflarının detaylarına ilişkin belgelerin dosyaya sunulmadığı, benzer uyuşmazlıklarda Yargıtay içtihatlarında idarece yapılan hesaplamalara göre birim maliyet tutarlarınına ilişkin cetvellerin dava dosyalarına sunulduğu ve bu cetvellerde belirtilen miktarların veri olarak kabul edildiği, gelen belgelere göre davalının mecburi hizmet süresinin 5778 ... olduğu, fiili hizmet süresinin 3199 ... olduğu, eksik kalan sürenin ise 2579 ... olduğu, davalı için sarf edilen yağ ve yakıt masraflarının uçuş eğitimi için sarfı mecburi, her öğrenci için ayrı ayı belirlenmesi mümkün olan masraflar olduğu, ancak davacı tarafça davalıdan talep edilen yedek parça giderlerinin her bir öğrenci için ayrı ayrı hesaplanması mümkün olmayan, olağan kullanım ile oluşan yıpranma sonucunda ortaya çıkan masraflar olması nedeniyle, davacı bakımından somut düzenleme bulunmayan yedek parça giderlerinin davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı, tüm bu nedenlerle, yedek parça giderlerine ilişkin talep ayrık tutularak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği'' gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 83.414,03 TL asıl alacağın dava tarihine kadar işlemiş 56.500,42 TL faizi ve asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunun mevcut yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun bulunmadığını, Mahkemece emsal niteliğindeki Yargıtay kararlarına rağmen yedek parça giderleri ayrı
tutularak karar verilmesinin yerinde olmadığını, bilirkişi raporları birbirleriyle çelişkili ve denetime elverişli olmadığı halde son alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, bilirkişi tarafından eksik olduğu belirtilen belgelerin dosyaya sunulduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerek asıl alacak gerekse yasal faizin eksik hesaplandığını, davacı idare lehine hüküm altına alınan yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin eksik, davalı lehine hüküm altına alınan yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin fazla hesaplandığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik'in "Maliyet Hesabı" başlıklı 5 ... maddesine, 11.03.2016 tarihinde yayımlanan Yönetmelik ile eklenen (e) ve (f) bentlerinin davalının Kurumdan ilişiğinin kesildiği tarihinde yürürlükte olmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; İstinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının mecburi hizmetini tamamlamadan davacı kurumdan ayrılması nedeniyle yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun taleple bağlılık başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.'' şeklindedir.
3. Değerlendirme
1. Davacı, dava dilekçesinde 217.559,74 TL asıl alacağın sarf tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle tahsilini talep etmiş olup, harçlandırma formunda da dava değeri olarak asıl alacak olan 217.559,74 TL gösterilmiş, talep edilen faiz konusunda ayrıca miktar belirtilmemiştir. İlk Derece Mahkemesince; bu husus gözetilmeden, hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl alacağa dönem sonundan itibaren dava tarihine kadar işlemiş faiz olarak hesaplanan ve dava değeri olarak ayrıca gösterilmeyen 56.500,42 TL faizin de hüküm altına alınması suretiyle yukarıda yer verilen kanun hükmüne aykırı şekilde davacının talebi aşılarak hüküm kurulmuş olması, usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
3. Bozma sebebine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.