"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/281 E., 2022/336 K.
DAVA TARİHİ : 31.12.2008
KARAR : Davanın reddi
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti, feshin iptali, cezai işlemin iptali, kesintinin iadesi ve teminatların gelir kaydedilmesi işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı hastanenin düzenlediği ihale sonucu 3 grup malzeme alımına ilişkin sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmelerin tamamında sözleşmenin imzalanmasını müteakip cihazın hastaneye 15 gün içerisinde kurulacağı ve kitlerin de 31.12.2008 tarihine kadar 4 parti halinde teslim edileceğinin öngörüldüğünü, her grup için sözleşmeden hemen sonra cihaz kurulduğunu, ancak 31.12.2008 tarihine kadar 4 parti halinde teslim edileceği kararlaştırılan kitlerin kendilerini zor durumda bırakmak amacıyla davalı tarafından son 3 ayda 32 sipariş talep edildiğini, sözleşmelerde belirtilen sayılarda hastaneye teslimat yapıldığını, davalı tarafından haksız olarak teslimi istenen kitlerin de sözleşme süresinden önce teslim etmek istemesine rağmen hastane yetkililerince teslim alınmadığını ve ihale sürecinin bitmesine 12 gün kala sözleşmelerinin feshedildiğini, sözleşmelerde belirtilen adette teslimat yaptığının tartışmasız olduğunu, davalı hastanenin verdiği son siparişleri kayıplarla ifade etmeye çalıştığını ancak bu durumda teknik şartnamenin açıkça düzenlediğini, ilgili madde gereği 3 ayda bir kayıplarla ilgili talepte ve bildirimde bulunulması, bir karşılaştırma mutabakat yapılması gerekirken, davalı hastanenin herhangi bir bildirimde bulunmadığını, böylece davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ileri sürerek, 3 grup ihalenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile feshin iptaline, bu fesihler nedeniyle kesilen toplam 43.335,20 TL ceza işleminin iptaline, kesinti yapılmış ise istirdatına; ihale bedellerinin %6'sı oranında yatırdıkları teminatların gelir kaydedilmesi işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; süresinde olmayan cevap dilekçesiyle kitlerin süresinde teslim edilmediğini, sözleşmeye uygun işlem yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. Mahkemece; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile davacının davalı ile yaptığı 07.02.2008 tarihli 181038 nolu 8 grup kit karşılığı cihaz 3. grup kan sayım kiti ihalesi, 07.02.2008 tarihli 181038 nolu 8 grup kit karşılığı cihaz 5. grup netelometre ihalesi, 07.02.2008 tarihli 181038 nolu 8 grup kit karşılığı cihaz 6. grup imminuotoanalizi kiti ihalesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespitine ve bu feshin iptaline, bu fesihler nedeni ile kesilen toplam 40.231,60 TL cezanın istirdatına, davacının ihale bedellerinin %6'sı oranında yatırdığı teminatların gelir kaydedilmesinin iptaline (kaydedilmiş ise istirdatına) ve fesih ile ilgili olarak davalının, davacı aleyhine yaptığın bütün işlemlerin iptaline, karar verilmiştir.
2. Mahkemece 11.04.2014 tarihli tavzih kararı ile; davalı vekilinin tavzih talebi yerinde görüldüğü gerekçesiyle mahkemenin 2008/538 E. sayılı 27.02.2014 tarihli kısa kararında ve 2008/538 E 2014/124 K. sayılı gerekçeli kararındaki "Reddedilen kısımla ilgili olarak 1.500 TL ücreti vekaletin davalı vekili yararına davacıdan alınarak davalıya verilmesine," hükmünün iptal edilerek bunun yerine "Reddedilen kısımla ilgili olarak 28.710,75 TL ücreti vekaletin davalı vekili yararına davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18.06.2015 tarih ve 2014/23766 E., 2015/20927 K. sayılı ilamıyla davalının sair temyiz itirazları incelenmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Hükmün Tavzihine ilişkin 305/2 nci maddesinde hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceğinin düzenlendiği, Kanunun açık hükmüne rağmen mahkemece taraflar hakkında yeniden hüküm tesisi doğuracak şekilde tavzih şerhi oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve yine hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve dosya kapsamına uygun olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece; bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, yapılan hesaplamada raporun tümüyle denetime elverişli olduğu ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, ancak rapor doğrultusunda davanın kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmesi gerekçeyle uyuşmadığı, talebin teminatın gelir kaydedilmesiyle ilgili % 6 oranın da gerekçeye uymadığı sonuç itibariyle de davalı vekili yararına da bu gerekçeyle vekalet ücreti verilmemesi gerektiği ve gerekçeli karar yazılıp sonuca gelirken durum farkedildiği için kısa kararın olduğu gibi bırakıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 19.12.2008 tarih 3647 sayılı davalı idare işleminin hukuka uygun olmadığının tespiti ile 43.335,20 TL cezanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca bu bedelin % 6 sına denk gelen teminatın gelir kaydedilmesi işleminin iptalinine, diğer taleplerin reddine, 2.601 TL teminat bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 10.02.2021 tarihli ve 2020/5402 E., 2021/1148 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazları incelenmeksizin kararın gerekçesi ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtayca sair temyiz itirazlarının reddedilmediği, sair temyiz sebeplerinin bozma sebebine göre incelenmediği, söz konusu bozma ile davacı lehine kazanılmış hakkında olmadığı, Yargıtay’ın 10.02.2021 tarihli bozma ilamından da anlaşılacağı üzere temyize her iki tarafın da geldiği, bozma içeriğinin usule ilişkin olması nedeni ile de taraflar lehine herhangi bir kazanılmış hakkın olmayacağı, aldırılan 07.03.2022 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 03.10.2022 tarihli ve 2022/5894 E., 2022/7201 K. sayılı kararıyla, ilk derece mahkemesi dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; bozma ilamında feshin iptaline ilişkin verilen kararın bozulmadığı, kararın bilirkişi raporu yönünden bozulduğu, usuli kazanılmış hakkın olduğu, bilirkişilerin "Yargıtay'ın görüşüne katılmıyoruz, ceza bedelinin toplam ihale miktarı üzerinden alınacağının açık olduğu, sarf malzemesi taleplerine rağmen müvekkil firmanın malzemeleri getirmediğine" ilişkin tespitlerinin dosya kapsamı ile ilgisi olmadığını, dosya kapsamında alınan 4 bilirkişi raporunun da farklı olduğunu, verdiği ifadeye kızan davalı kurum yetkililerinin haksız yere batırmak istediğini ve bu gerçek dışı tutanak ve yazışmalarla bunu adeta başardığını, dosya münderacatından anlaşılacağı üzere davalı kuruma bugunkü değeri milyonlarla ifade edilebilecek bina yapıp bağışladığını, böyle bir ortamda bu işlemler nedeni ile şirketin batırıldığını ileri sürerek kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen ihalenin haksız olarak feshinin iptali, cezai işlemin iptali, yapılan kesintilerin iadesi ve teminatın gelir kaydedilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2.Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle usuli ve bilirkişi raporunun yetersizliği nedeniyle bozma yapılarak tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmediği, bu anlamda taraflar lehine usuli kazanılmış hakkın doğmadığı ve dosya kapsamında 5. grup ve 6. grup kitlerin teslim edildiğine dair belgenin bulunmadığı, 3. grup kitlerinden teslim edilmeyen kitlerin olduğu ve bu kitlerden birinin bile teslim edilmemesi halinde solüsyonların kullanılamaması sonucunu doğurduğu, 07.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitlerin hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen onama kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.