"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/165 E., 2022/108 K.
DAVA TARİHİ : 30.06.2014
KARAR : Davanın kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumun rehberlik ve teftiş başkanlığı müfettişleri tarafından yürütülen inceleme neticesinde, Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce SGK'ya fatura edilerek kurum zararına sebebiyet verilen 18.337,90 TL tutarındaki işlemin 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin 10.1 ve 10.2 maddesi uyarınca ödeme tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ve uygulanacak cezai şart tutarı toplamı olan 483.294,77 TL'nin SGK da tahakkuk etmiş şirket alacağından mahsup edileceğinin şirkete bildirildiğini, yine müfettiş raporuna istinaden tebliğ olunan kararda SGK'ya fatura edilerek kurum zararına sebebiyet verildiği iddia edilen 8.679,04 TL'nin 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi 10/1 ve 10/2 maddesi gereği ödeme tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile birlikte MOSİP sisteminden kesinti girişi yapılacağının müvekkili şirkete bildirildiğini, kurum işleminin şekil, yetki, sebep, konu ve maksat yönlerinden açıkça hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirkete ait özel Kocaeli Acıbadem Hastanesinde Myokard perfüzyon sindigrafisi tetkiki yapılarak SGK'ya fatura edilen bazı hastaların özel Kocaeli Acıbadem Hastanesinde kardiyoloji polikliniğinde muayene olmamalarına rağmen SGK'ya kardiyoloji poliklinik muayene ücreti ile beraber fatura edilmesi ve Kocaeli İli bünyesinde hizmet veren bazı Devlet hastanesi hekimleri tarafından sintigrafi tetkiki için davacı hastaneye yönlendirildikleri şeklindeki iddialar olduğunu, bu iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili hastane hekimleri tarafından uygulacak sintigrafi tetkikinin ön koşulunun kardiyoloji muayenesi olduğunu, Kocaeli İlinde sadece Kocaeli Devlet Hastanesi, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ve müvekkili hastane de olmak üzere 3 merkezde sintigrafi tetkikinin yapıldığını, müvekkili hastanenin hastaları tarafından bekleme süresinin kısa olması ve raporların güvenirliliği yönünden tercih edildiğini beyan ederek; dava konusu idari işlemlerin iptaline, idari işlemlerin iptali halinde yapılmış olan mahsup veya kesinti işleminin gerçekleşmiş olması halinde mahsup edilen veya kesinti yapılan miktarın müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kocaeli ilinde Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görevli hekimlerce davacı hastaneye hasta yönlendirilmesi iddiaları ile ilgili olarak kurum müfettişlerince yapılan incelemede, Kocaeli ili Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görevli hekimlerce kendilerine gelen hastalardan 68'inin davacı hastaneye Miyocard Perfüzyon Sintigrafisi tetkiki için yönlendirilmesi ve bu 68 hastaya Miyocard Perfüzyon Sintigrafisi tetkiki yapılıp müvekkili kuruma fatura edilmesi suretiyle müvekkili kurumun tetkik bazında toplam 15.762,34 TL, ayrıca yönlendirme yapılan hastalardan 64 hasta için muayene ücreti fatura edilerek muayene ücreti bazında 2.106,08 TL olmak üzere toplam 17.868,42 TL zarara uğratıldığının anlaşıldığını, davacı hastanenin 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 7.5.4 maddesine aykırı eylemlerinden dolayı aynı sözleşmenin 11.1.2. Maddesi gereğince cezai şart uygulanarak davacı hastanenin 16.01.2014 tarihli yazı ile uyarıldığını, müvekkil kuruma fatura edilerek kurum zararına sebebiyet verilen ( 17.868,42-TL + 469,48-TL ) 18.337,90 TL tutarındaki işlemin 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 10.1 ve 10.2 maddesi uyarınca ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve uygulanan cezai şart tutarı olan toplam ( 348.000,00-TL + 135.294,77-TL ) 483.294,77-TL'nin davacı hastanenin müvekkil kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1.Kocaeli 2. İş Mahkemesinin 21.10.2014 tarihli, 2014/256 E., 2014/439 K. sayılı kararı ile; ''Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içeresinde başvurulması halinde HMK'nın 20/1 maddesi gereğince dosyanın görevli Kocaeli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine'' karar verilmiş, kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dosya Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gelmiştir.
2. Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli, 2014/968 E., 2016/224 K. sayılı kararı ile; ''Taraflar arasında, davalı kurum sigortalılarının sağlık hizmetlerinin sağlanması amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi yapılmış olup 69 hastada yönlendirme olduğu, davacı hastane tarafından kuruma fatura edilen MPS ve muayane bedelinin toplam 8.679,03-TL, 68 hastaya MPS için kuruma fatura edilen 15.762,34-TL, 64 hasta için muayene ücreti fatura edilen 2.106,08-TL olmak üzere toplam 17.868,42-TL'nin davacıdan mahsup edilmesi gerektiği, 13 hastanın yönlendirme olmadan tetkik yaptırdığı ve sonucu yine Kamu hastanesi doktoruna gösterdiği, bu hastalar adına 469,68-TL'nin muayane bedeli olarak kuruma fatura edildiği ve kurumu zarar soktuğu, 2012 yılı SGK Özel Sağlık Nizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin 10.1 ve 10.2 maddesi kapsamında uygulanacak cezai şart ve mahsup işlemlerinin yerinde olduğu, ancak davacının cezai şartın 2009 yılı sözleşme hükümlerine göre uygulanmasını talep ettiği anlaşıldığından cezai şart tutarının 2009 yılı sözleşmesine göre 91.689,50-TL olarak uygulanması gerektiği'' gerekçesiyle, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davacı tarafın davaya konu teşkil eden ve davalı kurumun 16/01/2014 tarih ve 327126 sayılı yazısı ile uygulanan cezai işlemin kısmen kabul, kısmen reddine, cezai şartın 91.680,50-TL olarak tespit ve uygulanmasına, bu miktar ile ilgili kısmen kabulüne, davacı vekilinin diğer cezai şartın uygulanması yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 29.06.2020 tarihli ve 2020/636 E., 2020/3554 K., sayılı kararı ile; ''dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerektiği, davacı yanın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine gerek görülmediği, somut olayda davacının, 23.03.2012 tarihli dilekçesi ile 2009 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin uygulanmasını talep ettiği, bu talebin 29.03.2012 tarihli yazıdan davalı tarafından da uygun bulunduğunun anlaşıldığı, diğer bir anlatım ile 2012 yılı sözleşmesine göre işlem yapılmamasının isabetli olduğu, 05.07.2013 tarihli soruşturma raporunda Kocaeli / İzmit ilinde faaliyet gösteren kamuya ait hastanelerden yine aynı ilde faaliyet gösteren Özel Acıbadem Hastanesi Kardiyoloji polikliniğine hasta yönlendirilerek hastalara miyokard perfüzyon sintigrafisi yapılarak kuruma fatura edildiğinin belirtildiği, davalının uyuşmazlık konusu iptali istenilen işleminin de bu soruşturma raporuna dayandığı,
Mahkemece, cezai şarta konu işlemin dayanağı dava dışı sigortalı kişilerin yönlendirme iddiasına ilişkin beyanları olduğuna göre, bu kişilerin ve ilgili hekimlerin de tanık olarak dinlenilmesi gerektiği, o halde mahkemece, belirtilen eksikler yerine getirilerek soruşturma raporunda adı geçen sigortalılar ve ilgili hekimler dinlendikten sonra ve alınacak beyanlarla birlikte diğer deliller de değerlendirilerek, gerekirse bilirkişi ek raporu hazırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği'' gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ''Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller, dinlenen dava dışı hastalar ve ilgili hekimlerin beyanlarından dava dışı hastaların hekimler tarafından davacı kuruma yönlendirilmediği, "miyokard perfüzyon sintigrafisi" çekebilecek olan aletlerin o dönemde Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinde, Kocaeli Devlet Hastanesinde ve davacı Acıbadem Hastanesinde bulunduğu; Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinden ve Kocaeli Devlet Hastanesinden alınan randevuların uzak tarihli olarak verildiği bu nedenle hastaların kısıtlı yerlerde yaptırabilecekleri bu ileri tetkikleri davacıya ait kurumda yaptırdıkları, ilgili hekimler tarafından tetkiklerin davacıya ait kurumda da yapılabileceğinin ilişkin beyanlarının yönlendirme olarak kabul edilemeyeceği'' gerekçesiyle; davanın kabulüne, SGK İl Müdürlüğünün 16.01.2014 tarihli yazısından dolayı kurum zararına sebebiyet verilmesi nedeniyle istenen 18.337,90-TL ile 483.294,77-TL cezai şart işleminin yine SGK İl Müdürlüğünün 20.03.2014 tarih ve 8.679,04-TL miktarlı kurum zararının tahsiline ilişkin işlemlerin ayrı ayrı iptaline, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 23.11.2022 tarihli ve 2022/6853 E., 2022/8822 K. sayılı kararıyla, ''Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve verilen kararın davanın tarafları arasında hüküm ifade edeceğinin anlaşılmasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,'' karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; hukuka aykırı olan kararda 20.03.2014 tarih ve 8.679,04-TL miktarlı kurum zararının tahsiline ilişkin işlemin de iptaline karar verildiğini, iptal edilen bu müvekkil kurum işleminin kararda yazılan ve iptaline karar verilen 18.337,90 TL' lik meblağ'ın içerisinde yer aldığını, 8.679,04-TL' lik tutarda dava dışı üçüncü kişiler ile birlikte davacının müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulduğunu, işbu sebeple söz konusu kararda aynı meblağların ayrı ayrı 2 kere iptal edildiği ve mükerrer hüküm tesis edildiğini, davacının davasını ispatlayamadığını, mahkemece tüm hususların gerektiği gibi incelenmeden, eksik inceleme ile karar verildiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi; ''I.Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir: 1 – (Değişik: 16/7/1981 - 2494/31 md.) Temyiz dilekçesi ve kanuni süresi içinde verilmiş olması şartiyle- karşı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürülüp hükme etkisi olan itirazların kısmen veya tamamen cevapsız bırakılmış olması, 2 – Yargıtay kararında birbirine aykırı fıkralar bulunması, 3 – Yargıtay incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması. 4 – Yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması'' şeklindedir.
2. ''Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna " usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir."(09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, mahkemece bozmaya uygun şekilde karar verilmiş olmasına ve onama ilamında açıkça ''verilen kararın davanın tarafları arasında hüküm ifade edeceğinin'' belirtilmiş olmasına göre, davalının karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.