"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/474 E., 2021/297 K.
DAVA TARİHİ : 08.09.2014
KARAR : Davanın reddine
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı ile yaptıkları 01.09.2013 tarihli sözlü kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığı iki katlı iş yerinin üst katında bilgisayar bakım, programlama ve pazarlama işini yürüttüğünü, 16.09.2013 tarihinde çıkan yangın neticesinde iş yerinin kullanılmaz hale geldiğini, yangının binanın mevzuata aykırı şekilde çekilen elektrik hattından meydana geldiğini, mahkeme aracılığıyla yapılan tespit neticesinde 24870 TL zararı olduğunun tespit edildiğini iddia ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 24.870 TL zararın 16.09.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; taraflar arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını, iş yerinin dava dışı şahsa kiraya verildiğini, iş yerinin bilgisi olmaksızın başkasına kullandırılmasının ise yazılı onaya tabi kılındığını, yapının da mevzuata uygun olduğunu, yapıdan kaynaklanan bir durum bulunmadığını, yangının çıktığı bölümün taraflarınca yapılmadığını, muhtemelen kiracı ya da kullanıcı tarafından yapıldığını, ayrıca zararın fahiş tespit edildiğini, somut veri ve faturaya dayanmadığını, itiraza uğrayan tespit raporuna dayalı olrak karar verilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.02.2016 tarihli ve 2014/274 E., 2016/83 K. sayılı kararı ile davacının kira ilişkisini ispat edemediği ve kiralananın kiralanma amacına aykırı olarak kullanılması sonucu kesin olarak çıkış sebebi belirlenemeyen yangın nedeniyle her ne kadar bilirkişiler raporunda mülk sahibinin kusurlu olduğunu iddia ile kusur oranını belirlemiş iseler de, meydana gelen zararda davalı mülk sahibinin bir kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece verilen 07.02.2017 tarihli ve 2017/324 E., 2017/844 K. sayılı kararla; mahkemece alanında uzman işgüvenliği ve elektrik mühendislerinden oluşacak heyetten rapor alınarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 69 uncu maddesinde düzenlenen yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna ilişkin hüküm gereğince davalının durumu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, iş yerinin davalı mülk sahibinin izni olmadan alt kiracıya devredildiği, olayda TBK 69 uyarınca kusursuz sorumluluk halinin söz konusu olamayacağı, davacının ağır kusuru olduğundan illiyet bağının kesildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 27.09.2022 tarihli ve 2021/8905 E., 2022/7090 K. sayılı kararıyla, "Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik gereği, binadaki yangın algılama sistemleri ile yangın söndürme sistemlerinin her an kullanılabilir vaziyette hazır bulundurulması, bu sistemlerin periyodik test, bakım ve onarımlarının yapılması zorunlu olup malik olan davalının bu sorumluluklarını yerine getirip getirmediği araştırılmaksızın davacının ağır kusuru ile illiyet bağının kesildiğine dair gerekçenin somut olay bakımından kabulü mümkün değildir. Kaldı ki bozma ilamı sonrası aldırılan tüm bilirkişi raporlarında davacı ve davalının kusurlu oldukları tespit edilmiş olup, davacının belirlenen kusuru, zarar ile eylem arasındaki illiyet bağını kesecek nitelikte olmadığından, davalının sorumluluğunun ortadan kalkmadığının kabulü gerekir. Bu husus, ancak tazminatın kapsamıyla ilgili olup, belirlenecek miktarın tayininde gözönüne alınmalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; kusursuz sorumlu olan davalının, munzam kusuru nedeniyle illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı, buna bağlı olarak munzam kusur dikkate alınmak suretiyle davalının tazminle yükümlü olduğu zarar tutarının belirlenmesi gerekirken" gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; TBK'nın 69 uncu maddesi kapsamında sorumlu olunabilmesi için binanın yapımında bozukluk ya da bakımında eksiklik bulunması gerektiğini, davacının iş yerini kendisinden kiralamadığını, kiraladığı şahsın ofiste yaptığı değişikliklerin yangına sebep olduğunu, bunların da yapımındaki bozukluk ya da bakımındaki eksiklikten kaynaklanmadığını, hiçbir bilirkişi raporunda yapımındaki bozukluk ya da bakımındaki eksiklikten bahsedilmediğini, yapı kullanım izin belgesi dikkate alındığında illiyet bağının kesildiğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yapı malikinin sorumluluğu kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yapı malikinin sorumluluğunu düzenleyen ve "Giderim yükümlülüğü" başlıklı 69 uncu maddesi "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.
İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar.
Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır." hükmünü içerir.
3. Değerlendirme
Davada verilen bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin davalı tarafça ileri sürülen sebeplerin artık incelenmesinin mümkün olmadığı, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararın malik olan davalının Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik gereğince sorumluluklarını yerine getirip getirmediği yönünden araştırma yapılmaksızın verildiği anlaşılmakla davalı tarafın karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.