"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/308 E., 2022/137 K.
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 13.09.2011 tarihinde davalı şirkete 19104328 numarası ile elektrik abonesi olduğunu, o tarihten itibaren tüm elektrik borçlarını ödediğini, davalı tarafından ... elektrik kullandığı iddia edilerek savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve 13.000,00 TL para cezası ödemesi gerektiğinin bildirildiğini, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini ancak davalı tarafın faizi ile birlikte kendisinden 15.630,00 TL tahsil ettiğini belirterek; haksız olarak tahsil edilen bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacı hakkında ceza soruşturmasında takipsizlik kararı verilmesinin Hukuk Mahkemesini bağlamayacağını, davacının arızalı sayaçtan hat çekmek suretiyle ... elektrik kullandığının tutanak ile ... olduğunu, mevzuata uygun tahakkuk yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.03.2016 tarihli ve 2013/396 E., 2016/448 K. sayılı kararıyla; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 9.134,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, faizin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren başlatılması talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 05.04.2018 tarihli ve 2016/12326 E., 2018/3544 K. sayılı ilamla; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, savcılık soruşturma dosyasında davacının “ben zaten 10-15 dönümlük kayısı bahçemi 4 aylık sulamakta kullanıyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, davalı vekilinin de bu beyana dayalı olarak bilirkişi raporuna itiraz ettiği, bilirkişinin ise ek raporunda ... rapordaki kanaatini tekrarladığı, Mahkemece ... bilirkişi heyetinden davacının soruşturma dosyasındaki ifadesinde 4 ay sulama yaptığını beyan ettiği ve bu beyanının kendisini bağlayacağı göz önünde bulundurularak, davalı kurumun 90 ... ... elektrik bedeline ek olarak davacı taraftan isteyebileceği ... ek tahakkuk bedelinin de Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı Kurul Kararı hükümlerine göre hesaplanıp, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 20.06.2019 tarihli ve 2018/516 E., 2019/478 K. sayılı kararla; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 08.03.2021 tarihli ve 2021/95 E., 2021/2351 K. sayılı ilamla; bozma kararından sonra alınan 05.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının ... kullanımdan dolayı ödemesi gereken tutarın faizi ile birlikte 8.848,59 TL olduğu, toplam 15.631,88 TL ödeme yaptığından fazla ödediği 6.783,29 TL’yi talep edebileceğinin belirtildiği, sonra alınan 30.04.2019 tarihli raporda ise davacının ... kullanımdan dolayı ödemesi gereken tutarın faizi ile birlikte 17.355,03 TL olduğu, 15.631,88 TL ödeme yaptığından davalı taraftan alacağının olmadığının belirtildiği, bilirkişi raporları arasında çelişki ve fahiş fark bulunduğu, gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ilk rapordaki tutara ek tahakkuk miktarı da eklenerek ... kullanım ve ek tahakkuktan kaynaklanan tutarın faizi ile birlikte 17.355,03 TL olduğu yönündeki bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafça 15.631,88 TL ödeme yapıldığından davanın reddi gerektiği, bilirkişi raporunun bozma ilamına konu eksiklikleri karşılar nitelikte olduğu, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ... elektrik kullanılmadığının savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ile kesinleştiğini, davalının haksız zenginleştiğini, hesaplamaların gerçeği yansıtmadığını, sürenin 4 ay kabul edilmesinin ve ek tahakkuk yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, hesaplamalarda ciddi çelişki ve belirsizlikler olduğunu, eğer ... kullanım varsa sürenin mevzuata uygun belirlenip hesaplama yapılması gerektiğini, tutarsız hesaplama araçlarına başvurulmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... elektrik kullanımı sebebiyle ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan Mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamlarında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişle bulunmasına, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlerin ise yeniden incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.