"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1901 E., 2022/3203 K.
DAVA TARİHİ : 23.02.2018
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2018/54 E., 2020/134 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davacının geçirdiği kaza neticesinde kemik kırığı nedeniyle tedavi olmak amacıyla davalı hastaneye müracaat ettiğini, burada davalı çalışanı doktorlar tarafından bağların diğer spontan parçalanması ve menüsküs yırtığı tanısı konularak tedavi ve ameliyatların yapıldığını, tedavilerden bir sonuç alınamadığını ve ağrılarının artarak devam ettiğini, iyileşemediğinden ... ... Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesine müracaat etmek zorunda kaldığını ve bu hastanede davalı hastanece yapılan tetkik ve ameliyatların yanlış uygulanması nedeniyle acilen ameliyata alındığını, doktorun yanlış tedavi uyguladığının açık olduğunu, kalıcı olarak maluliyetine neden olunduğunu ileri sürerek şimdilik; 1.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili; zaman aşımı definde bulunarak; davalının hastaneye diz dönmesi ve ağrısı nedeniyle başvurduğunu, kemik kırığı şikayeti ile bir başvurusu olmadığını, doktoru tarafından tedavilerinin ve ameliyatlarının yapıldığını, en az 3 ila 6 ay arası istirahat etmesi gerektiğini, tedavisi devam ediyor olmasına rağmen doktoru ve hastanenin bilgisi dışıda tedaviyi bıraktığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Feri Müdahil Dr. ... vekili; feri müdahale talebinde bulunarak ihbar olunanın fizik tedavi ve rehabilitasyon ile ortopedi ve travmatoloji alanlarında uzmanlık eğitimini tamamlamış, mesleğini özveriliyle yapan, başarılı, deneyimli ve saygın bir hekim olduğunu, diğer tüm müdahalelerinde olduğu gibi uyuşmazlık konusu tıbbi süreçte de özen ve titizlikle davrandığını, herhangi bir kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı hastanede doktor olarak görev yapan ...'ın tedavi ve tetkiklerinin güncel tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğunun hem Adli Tıp Kurumundan hem de Ortapedi ve Travmatoloji Uzmanlarından oluşan ayrı ayrı alınmış heyet raporları ile ortaya konulduğu, davalı hastanenin ve doktorun kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, bilirkişi raporlarına itirazlarının kabul edilmediğini, alınan bilirkişi raporlarında her ne kadar yanlış tıbbi müdahalede bulunulmadığı tespit edilmiş olsada itiraza uğradığını ve neticedede dosyanın tekrar Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini, farklı bölgelerde bulunan aynı kuruma gönderilen raporların farklı çıkma ihtimali bulunmadığını, Mahkemece farklı bir kurumdan rapor alınması gerektiğini, davacının muayenesinin yapılmadığını, davacının bizzat kontrollerinin yapılarak mevcut durumunun fiili tespiti ile birlikte yapılan tıbbi müdahale, tanı ve tedavilerinin doğru olup olmadığınında araştırılması gerekirken sadece yapılan tedavilerinin araştırılmasının doğru olmayacağını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının birbirini teyid ettiği, yeni bir bilirkişi raporu alınmasının gerekmediği, doktora ve davalı hastaneye izafe edilebilecek herhangi bir kusur yada ihmali davranışın bulunmadığının belirtilmesine göre davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hekimin kusuru ile hatalı tedavi uygulandığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun vekalet sözleşmesi ve vekilin sorumluluğuna ilişkin 502 vd. maddeleri
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, davacı vekilinin Adli Tıp Kurumundan alınan rapora itirazları üzerine, itirazları karşılar nitelikte, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde uzman hekimlerden rapor alınmış olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davalı hastane ve ihbar olunan doktora kusur atfedilmemiş olmasına, 02.04.2019 tarihli celsede hazır bulunan davacı vekiline müvekkilini 03.05.2019 günü saat 08:30'da ... Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Dairesinde ilgili hastaneden temin edilen ya da elinde mevcut ise onunla birlikte 18.06.2016 tarihinde çekilen sağ diz MR incelemesinin CD halinde kopyası (DICOM formatında) ile birlikte hazır etmesi hazır etmediği takdirde dosyanın mevcut delil durumuna göre karara bağlanacağının ihtar edilmiş olmasına ve özellikle davalı hastane ve feri müdahile atfedilebilecek bir kusur tespit edilmeyip davacının davasını dayandırdığı hastane evrakları da dahil muayene ve tedaviye ilişkin belgeler incelenerek rapor hazırlandığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı harçtan muaf olduğundan peşin alınan temyiz harcının iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.