"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/268 E., 2022/452 K.
DAVALILAR : 1-Mehmet ... ... vekili Avukat ...,
DAVA TARİHİ : 09.07.2013
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 28.08.2007 tarihinde ... Köyü ... Mevkii 377 nolu bölmede çıkan yangın nedeniyle 0.5 hektar kızılçam ormanının yandığını, olay yerinde yapılan incelemede yangının çıkışına ilişkin olarak herhangi bir emareye rastlanmadığını, yangının başlangıç noktasındaki ağaçlık bölgede bulunan elektrik direğinden geçen hattın başka bir hatta ayrıldığı kısımda bulunan izolatörlerin metal kısmının erimesi sonucu direkten sürekli kıvılcım atlaması olduğunun tespit edildiğini ve yangının atlayan kıvılcımlardan çıktığı kanaatine varıldığını ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 776,64 TL tazminat, 2.398,50 TL ağaçlandırma gideri ve 4.993,13 TL söndürme gideri olmak üzere toplam 8.168,27 TL idare zararının zabıt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; illiyet bağının kesildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... ...; davacının tek taraflı tanzim ettiği hasar raporu ile kendilerine davalı sıfatının yüklenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ... çevresindeki elektrik arıza, bakım ve onarım işlerinin diğer davalı ... Mühendisliğe devredilmiş olup, sorumluluğun bu firmaya ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
3. Davalı Mehmet ... ... cevap dilekçesinde; yangın sonrası elektrik hattının kontrol edildiğinde metal kısmın erimesinin ve sigorta atmasının söz konusu olmadığının tespit edildiğini, bu durumda yangının elektrik hattından çıkmasının mümkün olmadığını, ...'ın arıza, bakım ve onarım işlerini taşeron olarak yapmakta olup, elektrik hattının ilk kurulumundan dolayı görev ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.01.2016 tarihli ve 2013/194 E., 2016/25 K. sayılı kararıyla; ceza mahkemesince yapılan yargılama sırasında alınan ve kesinleşmiş olan beraat kararına esas teşkil eden, yangının doğa şartlarından kaynaklı olarak elektrik malzemelerinde meydana gelen yıpranmadan kaynaklandığı tespitini içeren bilirkişi raporu ile yargılama sırasında iki orman ve bir elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan, davalıların olayda müştereken ve müteselsilen % 100 kusurlu ve sorumlu olduğunu belirten bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi gidermek üzere bir elektrik mühendisi, bir orman mühendisi ve bir hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden alınan 26.11.2015 tarihli raporda yangının başlangıç nedeninin somut bilgi ve belgelere göre tespit edilemediğinin belirtildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 25.09.2018 tarihli ve 2016/22333 E., 2018/8980 K. sayılı ilamla; dava konusu yangının çıkış nedenine ve davalıların sorumluluklarının tespitine yönelik olarak Mahkemece alınan iki ayrı bilirkişi heyet raporunun çelişkili olduğu, raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm tesis edilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 05.02.2021 tarihli ve 2020/12 E., 2021/112 K. sayılı kararla; bilirkişi heyetinden alınan rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, hesap edilen 6.968,21 TL tazminat tutarının %25'i oranında 1.742,052 TL tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği 29.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ...'ın ve ...'dan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, %75'i oranında 5.226,16 TL tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği 29.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ... ve ...'dan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, davalı Mehmet ... ...-... Mühendislik yönünden kusursuz olduğundan davanın reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairece verilen 24.06.2021 tarihli ve 2021/3641 E., 2021/7193 K. sayılı ilamla; Mahkemece bozma ilamından önce hükme esas alınan 26.11.2015 tarihli bilirkişi heyetinde ... Elektrik ..., İÜ Orman ... ve İÜ Hukuk Fakültesinde görevli öğretim üyelerinin yer aldığı, bu raporda bilirkişilerce yangının başlangıç nedeninin somut bilgi ve bulguya göre tespit edilemediği, davalılardan herhangi birine kusur atfetmenin uygun olmayacağı kanaatinin bildirildiği, bozma kararından sonra 26.11.2015 tarihli raporu düzenleyen heyette yer alan iki bilirkişi ile yine elektrik yüksek mühendisi olan üçüncü bir bilirkişiden teşekkül edilen heyetten alınan 13.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalılar ...'ın ve ... ... ... ...'in kusursuz olduğu, ... ... İl Müdürlüğünün %25 oranında kusursuz sorumlu, ... ... ... İşletme Başmühendisliğinin ise %75 oranında kusurlu sorumlu olduğu kanaatinin bildirildiği, Mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm kurulduğu, buna göre dosya kapsamında alınan 26.11.2015 ve 13.11.2020 tarihli bilirkişi raporlarında, iki bilirkişinin her iki heyette de görev aldığı ancak yangının çıkış nedenine ve davalıların sorumluluklarının tespitine yönelik tamamen farklı görüş bildirildiği, raporlar arasında çelişki bulunduğu, Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda 2 elektrik- elektronik mühendisi ile 1 orman yüksek mühendisinden oluşan heyetten alınan 23.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; heyetçe eldeki tüm beyanlar ve fotoğraflar değerlendirilerek, söz konusu yangının elektrik hatlarından çıktığının kesin olarak söylenemeyeceği, yangının herhangi başka bir etkenden dolayı çıkmış olabileceği görüşünde oldukları, bu nedenle davalıların suçlanamayacakları kanaatine varıldığının belirtildiği, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kararın kanuna ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia olunan yangın nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58 inci maddesinde; bir binanın veya diğer ... eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, ... ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
2. Buna göre, elektrik iletim direkleri de maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, elektrik iletim direklerinin sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.
3. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, bozma kararında belirtilen gerektirici sebeplere, Mahkemece bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmasına, özellikle dosya kapsamında alınan 23.12.2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ve aynı heyetin ek raporunda dosya kapsamındaki tüm beyanlar ve fotoğrafları değerlendirerek, söz konusu yangının elektrik hatlarından çıktığının kesin olarak söylenemeyeceği, yangının herhangi bir etkenden dolayı çıkmış olabileceği, bu nedenle davalıların sorumlu tutulamayacakları yönündeki değerlendirmelerinin taraf ve Yargıtay denetimine elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.