"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/343 E., 2021/401 K.
DAVA TARİHİ : 16.07.2013
Taraflar arasındaki muarazanın men'i ve cezai işlemin iptali davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip geregi düsünüldü:
I. DAVA
Davacı; aleyhine 29.07.2010 tarihinde kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini ve 90 gün üzerinden kaçak tüketim tahakkuku yapıldığını, alacağın 46.283,61 TL asıl alacak, 4.667,39 TL gecikme cezası ve 840,13 TL KDV olmak üzere toplam 51.791,13 TL olarak icra takibine konu edildiğini, hakkındaki ceza davasında beraat kararı verildiğini, ceza yargılamasında dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarından da anlaşıldığı üzere davalı şirketin söz konusu tutanağı hayali ve tahmini olarak tuttuğunu, adına kayıtlı bulunan 52 nolu parselde sulama kuyusu ya da tesisi bulunmadığını ileri sürerek; davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; faturalara itiraz edilmediğini, abonesiz elektrik kullanıldığı sabit olduğundan mobil ekip tarafından tarımsal sulama tesisi yerinde tespit edilip taşınmaz sahibi adına kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini, ilgili tahakkukun mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.03.2014 tarihli ve 2013/412 E., 2014/383 K. sayılı kararıyla; keşif ve bilirkişi raporuna göre, davacı adına kayıtlı 52 parsel sayılı taşınmazda sulama kuyusu, trafo tesisi ve enerji nakil hattı bulunmadığı, yine kaçak tespit tutanağında söz konusu tarımsal sulama tesisinin yerini gösteren kroki ve koordinatların da bulunmadığı, tesisin yeri ve kime ait olduğu tespit edilemediğinden kaçak tahakkuk hesaplamasının yapılamadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının davalıya icra dosyasına konu borç nedeniyle 51.791,13 TL borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECI
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 19.11.2016 tarihli ve 2015/18989 E., 2016/252 K. sayılı ilamla; davaya konu tutanağın aksinin davacı tarafından ispat edilmediği, gerek ceza mahkemesinde gerekse hukuk mahkemesinde yapılan keşifte yer tespitinin mümkün olmadığı yazılı ise de zabıt mümzilerinin hukuk mahkemesince yapılan keşifte mahallinde dinlenmediği ve yer tespiti de yapılamadığı, o halde Mahkemece; zabıt mümzileri de mutlak surette refakate alınmak suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak yer tespitinin yapılması, ayrıca davacının o yerde tarımsal sulama faaliyetinde bulunup bulunmadığının resmi kayıtlardan da araştırılması ve dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve aralarında elektrik mühendislerinin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği dava konusu bedellerin, tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan EPMHY ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
B. Bozmaya uyularak verilen karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tutanak mümzilerinin davalı şirkette çalışmadıkları ve MERNİS adreslerine bakıldığında ilçe dışında bulundukları anlaşıldığından keşif yapılamadığı, tanık ...'ın 10.01.2020 tarihinde öldüğü, tanık ...'ın MERNİS adresinin ilçe dışında olduğu, davacının 29.07.2010 tarihi itibariyle tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığına ilişkin ... 15. Bölge Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, verilen yazı cevabına göre sulama tesisi bulunmamakta olup davacı adına düzenlenmiş belgenin de bulunmadığının belirtildiği, bozma öncesi yapılan keşifte davacı adına kayıtlı 52 parsel sayılı taşınmazda sulama kuyusu, trafo tesisi ve enerji nakil hattı bulunmadığını yine kaçak tespit tutanağında sözkonusu tarımsal sulama tesisinin yerini gösteren kroki ve koordinatların da olmaması nedeniyle tesisin yeri ve kime ait olduğunun tespitinin yapılamadığı, ...'nin müzekkere cevabına göre de davacıya ait tarımsal sulama tesisi bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının davalıya icra dosyasına konu borç nedeniyle 51.791,13 TL borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının kaçak elektrik kullandığının belirlendiğini, aksi yönde bilirkişi raporlarının bulunduğunu, mevzuata uygun kaçak tahakkuku yapıldığını, rapordaki hesaplamaların çelişki içerdiğini, tutanak mümzilerinin dinlenilmediği, gerekçenin doğru olmadığı, davacının ...'den izin alma gereği duymayacağını, kaçak tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmistir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik tespiti nedeniyle tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedeline yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında; gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine, sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden ya da yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi; dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiştir.
2. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 29.12.2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra eden 622 sayılı kararda ise; yürürlükte olduğu süre içinde kaçak elektrik enerjisi kullanılması halinde, tespit sürecine ilişkin; 1 inci maddesinin (A)-(2)-(b) bendinde; “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (b) bendinde yer alan hususlar göz önünde bulundurularak; dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisinin, yükümlülükler yerine getirilmeden, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açılmış olduğunun tespit edilmesi halinde, EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağı düzenlenir. Tutanaklarda yer alan bilgilerin eksiksiz ve okunaklı olarak doldurulması esastır. Eksiksiz olarak düzenlenen kaçak tespit tutanakları, kaçak tahakkuku yapılmak üzere tahakkuk servisine aktarılır.” hükümleri getirilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Dava konusu 28.07.2010 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında abonesiz ve sayaçsız elektrik kullandığı, trafo bilgileri ve pamuk ekili olduğuna dair bilgilerin verildiği, yer itibariyle sadece German Köyü adresinin yazıldığı, başkaca konum ve parsel bilgisine yer verilmediği görülmektedir.
2. Ceza Mahkemesinde dinlenen tutanak görevlileri beyanlarında; tutanakta belirtilen tarımsal sulama kuyusunun kime ait olduğunu tespit edemeyince jandarmadan yardım istediklerini, jandarmanın yaptığı tespit doğrultusunda tutanağı düzenlediklerini, dava konusu sulama kuyusunun tam olarak yerini hatırlamadıklarını, mahkeme heyetine gösteremeyeceklerini ifade etmişlerdir.
3. Mahkemece yapılan keşifte de, davacıya ait parsel üzerinde trafo ve kuyunun bulunmadığı belirtilmiştir.
4. Mahkemece; dava konusu kaçak elektrik tutanağında usulüne uygun olarak yer ve kişi tespiti yapılmadığının, davacıya ait parselde trafo ve sulama kuyusunun bulunmadığının belirlenmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.