"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/747 E., 2022/2819 K.
DAVA TARİHİ : 22.02.2016
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2016/901 E., 2019/1239 K.
Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar; konut satış sözleşmesine göre kendilerinin alıcı, davalı şirketin ise satıcı olduğunu, sözleşmeye göre tanınan opsiyon dahil dairenin en geç 01.03.2014 tarihinde teslimi gerekirken ciddi eksikler ile 15.05.2015 tarihinde teslim edildiğini, yapıdaki ciddi ayıpların tespit dosyası ile tespit edildiğini, bağımsız bölümlerin imar projesi ile farklı şekilde inşa edildiğini, yapıya iskan alınmadığını, yine sözleşmeye göre yapılması gereken birçok eklentinin yapılmadığını, sözleşmeye göre geç teslim nedeniyle 15 aylık toplam 15.000,00 TL kira bedeli kaybı olduğunu, söz konusu dairenin ayıplı olarak satıldığını belirterek davalı tarafından ayıpların giderilmesini, olmazsa ayıp oranında bedelin verilmesini, yine bu kabul edilmezse dairenin rayiç değeri üzerinden bedelin verilmesini ve dairenin 15 aylık geç tesliminden kaynaklanan 15.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2. 11.11.2019 tarihli duruşmada davacılar; bilirkişice tespit edilen rayiç bedelin günün rayiç değerine göre çok düşük kaldığını, günün rayiç değerine göre söz konusu yerin 650.000,00 TL civarında olduğunu, bu nedenle öncelikle günün rayiç değerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, aksi takdirde bilirkişice tespit edilen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davacılar vekili istinaf aşamasında 03.11.2022 tarihli dilekçe ile dosyaya konu davadan feragat ettiğini beyan etmiş ve davacılar vekilinin vekaletnamesinde feragate ilişkin yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
II. CEVAP
Davalı; cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının davacılara 15.05.2015 tarihinde konutu teslim ettiği, teslim edilen dairenin ayıp içerdiği, ayıp nedeniyle tüketicinin daireden beklediği faydanın azaldığı, bu nedenle tüketicinin seçimlik haklarından daire bedelini talep etmesinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 340.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, sözleşmenin iptaline karar verilmiş olmakla tapu kaydı dayanaksız kaldığından edimlerin aynı anda ifası kuralı gereğince bedel ödendiğinde davacılar adına olan ... İli, Esenyurt İlçesi, 1013 Ada, 4 Parsel, A Blok, 2 nci kat, 13 no.lu bağımsız bölümün davacılar adına olan kaydın iptali ile ... Ortak Girişim ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı; adına yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, bilirkişi raporunda çelişkiler gidirilmeden hüküm kurulduğunu, davacının 19.10.2018 tarihinde muvafakati olmadan davayı genişlettiğini, beyanları alınmadan dosyanın ikinci kez bilirkişiye tevdi edildiğini, dava dilekçesinden alacak kalemi için faiz talep edilmemesine rağmen kararda ticari faize hükmedildiğini, kısa karar ile hüküm arasında çelişki olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların davadan feragatları nedeniyle esas incelenmeden mahkeme kararının kaldırılmasına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307 nci ve devamı maddeleri gereği feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar; Bölge Adliye Mahkemesinin davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 50.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, şeklinde kararı ile aleyhine çok yüklü oranda vekalet ücreti taktir edildiğini, davalı tarafın dava değerinin yüksek olması nedeni ile istinaf yoluna başvurduğunu, bu nedenle dava değerinin tam belirgin olmadığından vekalet ücretinin bu şekilde yüksekten taktir edilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek; vekalet ücreti açısından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, malın ayıplı olmasından kaynaklı alacak davasına ilişkin olup, temyiz aşamasında uyuşmazlık taşınmazın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesine karar verilen davadan feragat edilmesi halinde karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. Karar tarihinde yürürlükte olan 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret başlıklı 6 ncı maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:
"Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz."
2. Karar tarihinde yürürlükte olan 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret başlıklı 13 üncü maddesinin 1 inci ve 2 nci fıkrası ise; "Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklindedir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava dosyasının incelenmesinde; davacıların 11.11.2019 tarihli duruşmada bilirkişice tespit edilen rayiç bedelin günün rayiç değerine göre çok düşük kaldığı, günün rayiç değerine göre söz konusu yerin 650.000,00 TL civarında olduğu, bu nedenle öncelikle günün rayiç değerinin göz önünde bulundurulması gerektiği, aksi takdirde bilirkişice tespit edilen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle iadesine karar verilmesi gerektiği şeklinde beyanda bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince davacıların da hükme esas alınmasını talep ettiği ve itirazının olmadığı 13.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan dava tarihindeki rayiç değer olan 340.000,00 TL üzerinde hüküm kurulduğu, İlk Derece Mahkemesi hükmünün davacılar tarafından istinaf edilmediği, dava değerinin davacılar tarafından 340.000,00 TL olarak belirlendiğinin kabulünün gerektiği, ön inceleme aşamasından sonra istinaf aşamasında davacılar tarafından davadan feragat edildiği, davadan feragat edilmesi halinde karar tarihinde yürürlükte olan yukarıda bahsi geçen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmakla davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.