Logo

3. Hukuk Dairesi2023/785 E. 2023/2685 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık hizmet sunucularının (SHS), Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) fatura edemedikleri sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi istemine ilişkin muarazanın giderilmesi davasında, Yargıtay’ın bozma kararına rağmen, davalı SGK tarafından faturalandırma yapılmamasının haklı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında, SGK’nın sistem hatası nedeniyle SHS'lerin faturalandırma yapamamasının SGK’nın kusuru olduğu ve faturaların ödenmesi gerektiği belirtildiğinden, bu husus kesinleşmiş olup, SGK’nın sistem hatası, manuel faturalandırma imkanı ve iyiniyet kuralları gibi savunmalarının bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/449 E., 2022/755 K.

DAVA TARİHİ : 05.02.2019

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen muarazanın men’i davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; 01.02.2017-31.03.2017 döneminde SGK mensubu hastalara verdikleri hizmetler sırasında hastalardan aldığı avuç içi okuma kayıtlarında sorun tespit etmesi nedeniyle faturalandırma yapamadıklarını, zira bir aykırılık tespit edilmesi halinde Kurumca çok ağır cezai şartlar uygulanacağını, bu nedenle Kuruma faturalandırma yapmaları gereken süre içerisinde sistem hatasının tespiti için başvurduklarını, Kurumun avuç içi biyometrik kimlik okuma sorununun firma kaynaklı olduğunu kabul etmesine rağmen 60 günlük sürenin geçmiş ve sistemin kapalı olmasını gerekçe göstererek faturalandırma yapmalarına izin vermediklerini, 60 günlük sürenin kaçırılmasının Kurumdan kaynaklanması sebebiyle 01.02.2017-31.03.2017 döneminde sunulan hizmetlerle ilgili olarak medula sisteminin faturalandırmaya açılmasını, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Kurum; davacının 60 günlük sürede fatura etmemesinde kusurlarının bulunmadığını, biyometrik kimlik doğrulama hizmeti aldığı firmadan kaynaklı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesince; davalı tüzel kişiliği haiz kamu kurumu olup TTK'nın 16/2 nci maddesi uyarınca tacir olmadığı, ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekçesiyle, dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 nci maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddine, görevli mahkemenin ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 2019/93 E., 2020/524 K. sayılı ilamıyla, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, sağlık uygulama tebliğinde sistemden kaynaklı sorun yaşanması halinde faturaların manuel olarak faturalandırılabileceğinin açıkça belirtildiği, bu bakımdan davacıların Kurum görüşü beklenilmeden ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda işlem tesis etmesi gerektiğini, davacı SHS'ler tarafından 01.02.2017-31.03.2017 dönemine ait işlemler için Kurum görüşü beklenilerek 2 aylık yasal süre içerisinde davalı Kuruma faturalandırılmadığı, açıklanan gerekçeler doğrultusunda söz konusu döneme ilişkin işlemlerin faturalandırılmamasında davalı Kurumun herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla davalı Kurum tarafından tesis edilen işlemlerin mevzuata ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2021 tarihli ve 2021/158 E., 2021/1673 K. sayılı kararıyla; Sağlık Uygulama Tebliğinde sistemden kaynaklı sorunlar yaşanması halinde faturaların manuel olarak faturalandırılmasının mümkün olduğu, kurumun biyometrik kimlik doğrulama sistemine geçtikten sonraki süreçte sistemsel sorunlardan kaynaklı hatalar bulunması halinde sunulan sağlık hizmetlerine ilişkin faturaların "durum bilgisi 2" geçici sorunu hale getirildiği taktirde 60 günlük yasal süre içeresinde manuel olarak faturalandırılmaya imkan sağlandığı, söz konusu döneme ilişkin işlemleri faturalandırılmamasında davalı Kurumun herhangi bir kusurunun bulunmadığı, Mahkemece konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.04.2022 tarihli ve 2022/11 E., 2022/3911 K. sayılı kararıyla; Kurumca yapılan incelemeler neticesinde davacıların savunmasının alınması üzerine, davacılarca tüm avuç içi okuma kayıtlarının incelendiği, usulüne uygun yapılan kayıtlarda dahi sistemde geçici sorunlu şeklinde kayıt bulunduğunun anlaşılması üzerine kendilerine cezai işlem uygulanmaması için nasıl faturalandırma yapacakları, faturalandırma yapmaları gereken 60 günlük süre içerisinde Kuruma sordukları, Kurumun davacılara süresinde cevap vermeyerek faturalandırma yapmakta gecikmelerine sebep oldukları gibi Kurumun 18.06.2018 tarihli iç yazışmasında da hatanın ... firmasından kaynaklandığını kabul etmiş olmaları nedeniyle, davacıların SGK mensubu hastalara 01.02.2017 - 31.03.2017 döneminde verdikleri hizmetleri süresinde fatura etmemekte haklı nedenlerinin bulunduğu, Kurum kontrolünde olan medula sisteminin hatalı olmasında Kurumun sorumluluğunun bulunması nedeniyle sürenin geçirilmiş olduğu ileri sürülerek faturalandırmaya izin vermemesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı (TMK m.2) gerekçesiyle davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; faturalandırmaya izin vermemesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı (TMK m.2) gerekçesiyle davanın kabulü ile, “01.02.2017-31.03.2017 döneminde sunulan hizmetlerle ilgili olarak MEDULA sistemi aracılığıyla faturalandırmaya açılmasına”, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dosyaların tefrik edilmesini, harca esas değerin davacı tarafça belirlenmesi gerektiğini, davanın 10.000,00 TL üzerinden açıldığı ve sistemin kapalı olduğu döneme ilişkin tüm faturaların sunulması gerektiğini, davacıların hizmet verdiği sağlık merkezlerinde 2017 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayları içerisinde "durum bilgisi 2" kaydına ilişkin bir log kaydının bulunmadığını, kuruma vermiş oldukları dilekçelerin kurum tarafından "durum bilgisi 2" kaydı anlamında değerlendirilebilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın Ocak 2017 dönemine ait hastanın "geçici sorunlu" olarak kaydedilmesi sebebiyle, hastanenin savunmasının istendiği gerekçesi ile Kurumdan görüş gelene kadar Şubat - Mart 2017 dönemine ilişkin işlemlerin faturalandırılmaması kararı almasının tamamen kendi inisiyatifinde olan bir durum olduğunu, Sağlık Uygulama Tebliğinde sistemden kaynaklı sorun yaşanması halinde faturaların manuel olarak faturalandırılabileceğinin açıkça belirtildiğini, bu sebeple davacı tarafın Kurum görüşünü kendince bekletici sebep yaparak faturalandırma işlemi yapmamasında Kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, Kurumun hastalarına sunulan hizmetlere karşılık SHS'lere ödeyeceği bedelden ancak bu işlemler kuruma faturalandırılsa haberdar olabileceğini, mevzuata göre belirlenmiş faturalandırma sürelerine riayet etmeyen davacı tarafın kendi hatasından sorumlu olacağını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sağlık hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir; ''Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna " usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir."

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2013 tarihli ve 2013/23-131 E., 2013/1681 K. sayılı kararı).

2. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, kararın bozmaya uygun olmasına ve bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.