"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1013 E., 2022/1770 K.
DAVA TARİHİ : 09.12.2019
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi
SAYISI : 2019/750 E., 2021/332 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalıların sahibi olduğu işletmeye (çamaşırhane) kalorifer kazanı taktığını, kalorifer tesisatının onarım ve bakımını gerçekleştirdiğini, 20.000-23.000 TL civarında olan ücretin ödenmediğini, daha sonra davalıların sahibi olduğu iş yerine ortak olduğunu, iş yeri için 110.000 TL bedelli kredi çektiğini, kredi kartından iş yeri için 37.950 TL harcama yaptığını, arabasını davalı şirkete 25 günlüğüne kiraladığını, kira ücretinin günlüğü 250 TL'den 6.250 TL olduğunu ileri sürerek; toplamda 163.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; sahibi oldukları işletmeye ilişkin 23.000 TL değerindeki tamir ve bakım masrafını elden davacıya ödediklerini, kredi bedelinin 84.600 TL olup 30.000 TL'sinin şirket için harcanıp kalanının davacının kişisel ihtiyaçları için harcandığını, kredi taksitinin de kefil sıfatıyla kendileri tarafından ödendiğini, davacının kredi kartından 37.950 TL harcama yaptığını kabul etmediklerini, aracının kullanılmadığını, tanık dinletilmesine muvafakatlarının bulunmadığını ve davacıya borçlarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki alacağın miktar itibariyle tanıkla ispat kuralı üzerinde olup kesin ispatı gerektiğinden tanık beyanlarına itibar edilmediği, davacı tarafça yazılı belge sunulmadığı, tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle hazırlanan bilirkişi raporunda, davalılardan Fatih'in işletmenin resmi ortağı olduğuna ve davalıya davacı tarafından ödeme yapıldığına dair delil bulunmadığı, davacının davalı ...'dan toplam 33.194 TL alacağı kaldığının tespit edildiği, davalı tarafça dosyaya sunulan ödeme dekontlarındaki ödemelerin mahsubu ile davalı ...'dan bakiye 2.123 TL alacağı kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.123 TL’nin davalı ...’dan alınmasına, davalılardan Fatih yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; tüm iddialarını tanıkla ispat etmelerine rağmen İstinaf Mahkemesince dava değerinin tanıkla ispat kuralının üstünde olduğu gerekçesiyle dinlenilen tanıkların beyanlarına itibar edilmediğini, senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebileceğini, davalıların çekilmiş olan kredinin 30.000 TL'sini ikrar etmiş olması, çekmiş olduğu kredide kefil olması, kefil sıfatıyla da borcu taksitlendirerek ödeme yapmaya başlaması, davacı tarafından çekilen kredinin dekontlarının ve kefil sıfatıyla davalı ...'ın ödeme yaptığına ilişkin dekontların dosya içerisinde yer alması durumunun delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiğini, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2018/406 E- 2018/7889 K sayılı ilgili kararında tanıkların dinlenilmesi ve hüküm kurulurken de tanık beyanlarının dikkate alınması gerektiğinin belirtildiğini, kabul edilmeyen talepler yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından 23.000 TL bedelli kazan bakım ve onarım hizmeti verildiği sabit olup, davalı ödeme iddiasında bulunduğundan ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalı tarafça ödeme belgesi sunulmadığından davacının 23.000 TL'lik alacağının ispatlandığı, davacının çektiği 90.000 TL'lik krediye ilişkin sözleşmede davalı ...'ın kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, davalı bu kredinin 30.000 TL'sinin kendilerine ait olduğunu, yapılan anlaşma çerçevesinde taksitlerin ödendiğini savunduğu, dava tarihi itibariyle kredinin muaccel hale gelen taksitlerinin davalı tarafça anlaşmaya uygun olarak ödendiği, dekontların dosyaya ibraz edildiği, davacının dava tarihi itibariyle ödemediği ve muaccel hale gelmeyen kredi borcunun davalılardan tahsilini istemesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında varlığı iddia olunan hukuki ilişkinin değerine göre adi ortaklık sözleşmesinin tanıkla ispatının mümkün olmadığı, davacının adi ortaklık ilişkisini, davalılar lehine 37.950 TL'lik harcama yapıldığını ve 6.250 TL'lik araç kiralama ücreti alacağı bulunduğunu hukuki ilişkinin değerine göre yazılı ve kesin delillerle ispat edemediğini, davacının yemin deliline dayandığını ve Mahkemece yemin delili hatırlatılmamış ise de, bu husus davacının istinaf sebepleri arasında yer almadığından re'sen dikkate alınmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 23.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında kurulduğunu iddia ettiği adi ortaklık ilişkisi nedeniyle yaptığı masrafların tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi uyarınca; İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
3. Değerlendirme
1. Davacı tarafça taraflar arasında bulunan adi ortaklık ilişkisi nedeniyle bir takım harcamalar yapıldığı iddia edilmiş ise de, davalıların adi ortaklık ilişkisini kabul etmedikleri davalılar aleyhine keşide edilen ihtarnamede açıkça davalıların iş yeri için harcama yaptığı ve kredi çektiğini beyan ettiği de gözetilerek davacının adi ortaklık ilişkisini ispatlayamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda; davacı tarafından davalı ... adına doğalgaz borç ödemesi olarak toplam 15.623 TL bedelli üç adet banka dekontu sunulduğu ve bu ödemelerin davalı ... tarafından vergi dairesine bildirilmiş olduğunun tespit edildiği, davalıların bilirkişi raporuna itirazında, doğalgaz faturalarına ilişkin olarak yatırılan faturaların davacı tarafından yatırıldığı kabul edilmiş ancak fatura tutarlarının davalılar tarafından karşılandığı belirtilmiştir. Bu durumda davacı tarafından yapılan ödemeyi kabul eden davalılar davacı tarafa geri ödediklerini ispatlayamamıştır.
3. Bölge Adliye Mahkemesince; davalıların doğalgaz faturasının davacı tarafından ödendiği de kabul edilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu alacak kalemine yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.