Logo

3. Hukuk Dairesi2023/822 E. 2023/2492 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasında, bozma sonrası verilen kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk kararın davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmeyen kısmının davacılar tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleşerek davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu, bu nedenle bozma sonrası verilen kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usulü kazanılmış hakkı ihlal ettiği gözetilerek Yargıtay kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece; kiralananın tahliyesi talebi yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, itirazın iptali talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; davalının kira bedellerini düzensiz ve artış şartına uymadan ödediğini, kira farkının ödenmemesi nedeniyle tüm kira bedellerinin muaccel hale geldiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile kiralananın tahliyesini, lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; davacılar ile yaptığı sözlü anlaşmaya uygun olarak ödenen kira bedellerinin herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiğini savunarak, davanın reddi ile davacılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.12.2015 tarihli ve 2014/388 E., 2015/1008 K. sayılı kararıyla; tahliye davasının konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, itirazın iptali davası yönünden davanın kısmen kabulü ile takibe vaki itirazın 36.864,00 TL alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20' si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 22.10.2019 tarihli ve 2019/4100 E., 2019/8176 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının ise incelenmesine yer olmadığına karar verildikten sonra; sözleşmede belirlenen iki aylık sürenin, makul süre olarak kabul edilip tahliye tarihinden sonra kiracının makul süre kira bedelinden sorumlu olduğunun gözetilmediği ve davalının kötü niyet tazminatı istemine ilişkin olarak olumlu-olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı uyarınca, yargılama sırasında kiralanan tahliye edildiğinden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı iki aylık makul süre kira bedelinden sorumlu olduğundan itirazın iptali talebinin kısmen kabulü ile 17.115,20 TL alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı; tahliye davası açısından ilk hükümde buna yönelik temyiz itirazı olmadığından davacı lehine yeniden vekalet ücreti takdirinin ve aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin düşük miktarda hatalı olarak hesaplandığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bilindiği üzere; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 1315 sayılı YİBK).

2. Usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açıklanması gereken diğer bir husus ise; bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

1. Yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, harçlandırılan miktara göre vekalet ücretinin doğru hesaplandığı anlaşılmakla; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2. Mahkemece, 15.12.2015 tarihli kararda; davacılar lehine kiralananın tahliyesi davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmediği ve davacıların hükmü temyiz etmediği, bu itibarla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal edecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalının sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin (c) alt bendinde yer alan “(c) Tahliye davası yönünden hüküm tarihi itibariyle 15.360,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine "c) Davalı lehine oluşan usuli kazananılmış hak gözetilerek davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi