Logo

3. Hukuk Dairesi2023/835 E. 2023/2684 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı hastaneye, bir kısım hastalara sağlık hizmeti verilmediğine dair uygulanan cezai şartın iptali istemine ilişkin daha önce açılmış bir dava nedeniyle kesin hüküm oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Her iki davanın konusu olan cezai şart miktarlarının farklı olması ve davacının mükerrer ödeme iddiasının bulunması nedeniyle kesin hükmün oluşmadığı ve işin esasına girilerek, önceki bozma ilamı doğrultusunda mükerrer ödeme itirazı da değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/202 E., 2022/273 K.

DAVA TARİHİ : 11.11.2014

Taraflar arasındaki cezai şartın tahsili işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; sigortalılar ve aile bireyleri hakkında, bilgileri dışında düzenlenen, gerçek muayeneye dayanmayan reçeteler düzenlendiğinden bahisle 2009 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 5.1.1 inci maddesi gereğince 20.000,00 TL cezai şart uygulandığını, cezai şart işleminin haksız olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum; müfettişlerce yürütülen inceleme neticesinde sözleşmenin 5.1.1 inci maddesi gereğince usulüne uygun cezai şart uygulandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 2014/552E., 2016/141 K. sayılı kararıyla, davacı taraf ile davalı SGK Başkanlığı arasında, Özel Sağlık Kurum/Kuruluşlarından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi düzenlendiği, SGK mensubu hastalara verilen sağlık hizmetleri ve bedellerinin kurumun ... adı verilen otomasyon sisteminde kodlanmak suretiyle davalı Kuruma bilgi akışı sağlandığı, sözleşme döneminde davalı SGK Başkanlığı Başmüfettişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 07.05.2010 tarihli ve 104600/.../01 sayılı raporda, "Sigortalılar ve aile bireylerinin bilgisi dışında gıyabında düzenlenen gerçek muayeneye dayanmayan reçetelerin özel hastane ve sağlık ocağı hekimleri tarafından düzenlendiği, reçetelerin her biri için ayrı ayrı ilgili hastane ve sağlık ocağından barkod numarası alındığı, her reçete için gerçek poliklinik muayene ücreti ödendiğinin" tespit edildiğinden bahisle, davacı taraf hakkında sözleşmenin 5.1.1 inci maddesi gereğince 20.000,00 TL cezai şart uygulandığı, 19.10.2015 havale tarihli rapora davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine alınan 15.02.2016 havale tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda belirtiltiği üzere, davalı tarafça yapılan işlemlerin davacı ve davalı taraf arasında yapılan sözleşmeye, bu konudaki yasal mevzuata ve Sağlık Uygulama Tebliğine aykırı olduğu, davalı tarafça uygulanan cezai şart işleminin tamamen müfettiş soruşturma raporuna dayandığı, soruşturma raporunda dinlenen hasta ya da hasta yakınlarının büyük bir çoğunluğunun, özel hastane ya da sağlık ocağına muayene olmadıklarına ilişkin bir beyanda bulunmadıkları, düzenlenen reçetelerin epikriz ile uyumlu olduğu dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, davacı tarafa, SGK Başkanlığı Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 20.10.2011 tarihli ve 19.726.403 sayılı yazıları ile uygulanan 20.000,00 TL cezai şart işleminin iptaline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 2020/2605 E., 2021/1692 K. sayılı kararıyla; dava konusu cezai işleme sebep olan hastaların tanık sıfatıyla dinlemesi ve davalı hastanede cezai işleme konu tedavi hizmetini alıp almadığı sorularak, gerekirse epikriz kayıtlarının her hasta bazında ayrı ayrı incelenmek suretiyle hizmetin verilip verilmediği tartışılarak, tarafların Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına karşı yaptıkları itirazlar da karşılanmak suretiyle, tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekçesiyle, hüküm bozulmuş olup, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/441 E., 2012/580 K. sayılı dosyasının celp edilip incelendiği, HMK'nın 114/1-i maddesi gereğince, aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının, dava şartı niteliğini taşıdığı, HMK'nın 115/2 nci maddesi gereğince, Mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vermesi gerektiği, somut ihtilafta ise davacı tarafça daha önce bu konuda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/441 E., 2012/580 K. sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, Mahkemece açılan davanın reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay tarafından onandığı ve kararın 03.01.2014 tarihinde usulen kesinleştiği dikkate alınarak, açılan davanın HMK'nın 114/1-i ve 115/2 nci maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; yerel Mahkemenin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dava dosyasının konusu ile işbu dava konusu işlem arasında fark olduğunu, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/441 E. sayılı dosyasının SGK tarafından 07.05.2010 tarihli ve 104600/.../01 sayılı raporuna istinaden 40.000,00 TL kesinti işlemi yapıldığını, işbu dava dosyasında ise 20.000,00 TL lik kesinti işlemi uygulandığını, iki işlem arasında miktar itibari ile farklılık söz konusu olduğunu, önceki dosyadan kaynaklı zaten 40.000,00 TL kesinti işlemi uygulandığını, tekrar SGK tarafından bir daha aynı konuya ilişkin kesinti işlemi uygulanmasının mükerrer ödeme durumu oluşturacağını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bir kısım hastalara davacı hastane tarafından sağlık hizmeti verilmediğine dair uygulanan cezai şartın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Dava şartları" kenar başlıklı 114/1-ı-i maddesi şöyledir;

"ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.

i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması."

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir;

"Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder."

3. Değerlendirme

1. Dava konusu cezai işleme ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 20.10.2011 tarihli ve yazısında "40.000 TL cezai işlem Ocak 2008 ve Şubat 2008 dönemi cezaları 20.06.2011 tarih ve 13001649 sayı ile verildiğinden Sözleşmenin 5.5 maddesi uyarınca 10.000 *2 =20.000 TL cezai işlem Kurum alacağınızdan tahsil edilecektir." şeklinde bildirilmiş olup, iptali istenmiştir.

2. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/441 E., 2012/580 K. sayılı dosyanın ise Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 08.06.2011 tarihli yazısında belirtilen "2007 Kasım dönemi için 10.000 TL, 2007 Aralık dönemi için 10.000 TL, 2008 Ocak dönemi için 10.000 TL 2008 Şubat dönemi için 10.000 TL, 4 ayrı fatura dönemi için toplamda 10.000 * 4= 40.000 TL cezai işlem uygulanarak belirtilen meblağın Kurum alacağınızdan tahsili" cezai işlemin iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

3. Mahkemece, "davacı tarafça daha önce aynı konuda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/441 Esas ve 2012/580 Karar sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, mahkemece açılan davanın reddine karar verildiği, mahkemece verilen kararın Yargıtay tarafından onandığı ve kararın 03.01.2014 tarihinde usulen kesinleştiği dikkate alınarak" gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmişse de; her iki davanın da miktar itibarıyla birbirinden farklı olduğu anlaşıldığından bu nedenle kesin hüküm oluşturmayacağı açıktır. Ancak davacı temyiz dilekçesinde, önceki dosyadan kaynaklı zaten 40.000,00 TL kesinti işlemi uygulandığını, tekrar SGK tarafından bir daha aynı konuya ilişkin kesinti işlemi uygulanmasının mükerrer ödeme durumunu oluşturacağı hususlarını ileri sürmüştür.

4. Hal böyle olunca, işbu dosyada kesin hüküm bulunduğundan söz edilemeyeceğinden dosyada işin esasına girilerek, önceki bozma ilamı doğrultusunda, davacının temyiz dilekçesinde mükerrer ödemeye ilişkin itirazlarının da değerlendirilerek inceleme yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden, kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.