"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/11 E., 2022/506 K.
DAVA TARİHİ : 09.02.2015
Taraflar arasında Mahkemece görülen muarazanın giderilmesi davasında verilen kabul kararı hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) (13.) Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... Eczanesinin sahibi olduğunu, kurum müfettişlerince düzenlenen soruşturma raporu sonucunda 18.9.2014 tarihli işlemle 2012 yılı protokolünün 5.3.2 maddeleri uyarınca 27.778,83 TL cezai işlem uygulandığını, cezai işlemin ilaçların hastanın kendisine veya yakına verilmediği gerekçesine dayandığını, reçete sahibi ile görüşmesinde reçeteyi bizzat kendisinin aldığını imzanın da kendisine ait olduğunu belirttiğini ileri sürerek, davalı idarenin 18.09.2014 tarihli yazısı ile tahakkuk ettirilen 27.777,83 TL den dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, uygulanan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 03.12.2015 tarihli ve 2015/247 E., 2015/504 K. sayılı kararıyla; davacının sahibi ve mesul müdürü olduğu ...Eczanesi ile SGK İl Müdürlüğü arasında ilaç temin sözleşmesi yapıldığı, SGK ... İl Müdürlüğü tarafından 18.09.2014 tarihinde 4623211 sayılı yazıları ile davacıya 277.783 TL cezai işlem uygulandığı cezai işleme esas olan bir adet reçetenin teslim alan kişi bilgisi olarak hasta bilgilerinin ve imzalarının yer aldığı, ancak reçetede bulunan ilaçları hastaya değil başka kişiye teslim edildiğinden dolayı ceza işlemi uygulanmış ise de, hastaya verilmediği iddia edilen 27.04.2008 tarihli reçetedeki hasta ...'ün talimatla alınan tanık beyanında cezai işleme konu olan reçeteyi alarak kullandığını ve ...Eczanesinden bizzat aldığını, reçete arkasındaki imzanın da kendisine ait olduğunu beyan ettiğinden davacıya uygulanan cezai işlemin taraflar arasında yapılan protokolün 5.2.3 maddesine uygun olmadığı ve cezai işlemin iptal edilmesi gerektiği hususları gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) (13.) Hukuk Dairesinin 2016/9946 E., 2019/6189 K. sayılı ilamı ile; '' Dava, davacı eczacı ile davalı arasında düzenlenen 2012 yılı Eczane Protokolü nedeniyle uygulanan cezai şart işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece tanık olarak beyanı alınan reçete sahibinin reçetede yazılı ilaçları aldığı, imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmesi gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemize gelen benzer uyuşmazlıklarda cezai şarta konu olay nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından başlatılan soruşturmaların bulunduğu ve reçete sahibi hastaların soruşturma dosyasında şüpheli olduğu anlaşılmıştır. (Dairemizin 2015/32155 Esas, 2016/19427 Esas sayılı kararları) Hukuk hâkimi Türk Borçlar Kanunu' nun 74. Maddesi (Eski B.K.53.Md.) uyarınca ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlıdır. Mahkemece, soruşturma dosyasının sonucu beklenerek, soruşturma dosyası kapsamı ile bu dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir '' gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hasta ...'ün ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/7 E. sayılı dava dosyasında verdiği savunmasında, ...’i Hemofililer Derneği Kongresinden tanıdığını, ilaçlarını bizzat doktorlara müracaat ederek raporlarını sunarak kendisi muayene olmak suretiyle yazdırdığını, iddiaların doğru olmadığını belirttiğini, alınan bilirkişi raporunda ilacın ... isimli kişiye teslim edildiği, adı geçenin ilaçları hastaya ulaştırmadığına ilişkin bir bilginin bulunmadığı, ...’ün Hemofili hastası olduğu ve uzman hekimler tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda reçetede yazılı olan ilaçların hasta için gerekli ilaçlar olduğunun belirtildiği hasta tarafından da ilaçların alınıp kullanıldığının beyan edildiği için yapılan kesinti işleminin yerinde olmadığı tespitine yer verildiğini, ...'ün talimatla alınan beyanında cezai işleme konu olan reçeteyi alarak kullandığını ve eczaneden bizzat aldığını, reçete arkasındaki imzanın da kendisine ait olduğunu belirttiğini, reçete sahibi ...'ün Hemofili hastası olup, hastalığı için gerekli ilaçları alıp kullandığını beyan ettiğine göre 2012 yılı protokolünün 5.3.2 maddesindeki; “Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü gereğince davacı hakkında tanzim edilen kurum işleminin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı hakkında ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 18.09.2014 tarihli ve 4623211 sayılı 27.777,83 TL para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine, sözleşmenin aynı şartlarda devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulduğunu, gerekçe incelendiğinde ...'ün "ilaçları alıp kullandığına ve reçetedeki imzanın kendisine ait olduğuna" ilişkin beyanının hükme esas alındığını, ancak bu beyanın doğruluğuna ilişkin gerekli araştırmanın yapılmadığını, zira şahıs hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/7 E. sayılı dava dosyasıyla ceza yargılamasının devam ettiğini, ayrıca Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) (13.) Hukuk Dairesi'nin 2016/9946 E., 2019/6189 K. sayılı bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamı uyarınca ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden karar verildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı kurumun 18.9.2014 tarihli ve 4623211 sayılı yazısı ile yapılan uyarı ve toplamda 27.778,83 TL borç tahakkuku işleminin iptali ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2012 yılı protokolünün 5.3.2. maddesi; "Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz."
3. Değerlendirme
Somut olayda, Mahkemenin 03.12.2015 tarihli ve 2015/247 E., 2015/504 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) (13.) Hukuk Dairesinin 2016/9946 E., 2019/6189 K. sayılı ilamı ile '' ..Dairemize gelen benzer uyuşmazlıklarda cezai şarta konu olay nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından başlatılan soruşturmaların bulunduğu ve reçete sahibi hastaların soruşturma dosyasında şüpheli olduğu anlaşılmıştır. (Dairemizin 2015/32155 Esas, 2016/19427 Esas sayılı kararları) Hukuk hâkimi Türk Borçlar Kanunu' nun 74. Maddesi (Eski B.K.53.Md.) uyarınca ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlıdır. Mahkemece, soruşturma dosyasının sonucu beklenerek, soruşturma dosyası kapsamı ile bu dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir '' gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmeden ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/7 E. sayılı dava dosyasının sonucu beklenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.