Logo

3. Hukuk Dairesi2023/904 E. 2024/523 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ödenmeyen kira alacağının tahsili istemine ilişkin davada, davalının kira borcuna mahsuben verdiği iddia edilen çeklerin akıbeti ve kira alacağının miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ödendiği iddia edilen çek bedellerinin, davacıların murisinin cirosu bulunması ve davacı vekilinin de mahsubu yönünde talepte bulunması nedeniyle kira alacağından mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/316 E., 2022/1249 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat ...'nun sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi Yusuf Ziya ile davalı arasında 10.07.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli, aylık 4.500,00 TL bedelli kira sözleşmesinin bulunduğunu, anılan sözleşmede kira bedelinin yıllık %20 oranında artırılacağının düzenlendiğini, son dönem kira bedelinin aylık 11.500,00 TL olduğunu, 2013 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait kira bedeli toplamı 138.000,00 TL'den sadece 34.000,00 TL için ödeme yapıldığını, bakiye 104.000,00 TL'nin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek; 104.000,00 TL'nin 27.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya konu kira sözleşmesinin müvekkili ile imzalandığını ancak 01.04.2007 tarihinden beri kiralananda müvekkilinin ortağı olduğu ......, İnşaat Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.nin kiracı olduğunu, kiralananın ayıplı olması ve ekonomik nedenlerle kira bedeli ödemesinin durdurulduğunu, ayıp nedeniyle de aylık 5.000,00 TL olan kira bedelinin artırılmaması yönünde anlaşmaya varıldığını, talep edilen dönem yaklaştığında inşaat işine giren kiraya verenin de talebi üzerine 12 adet bononun eski kiralar ve işleyecek kiralara karşılık verildiğini, söz konusu senetlerin karşılığı kiraya verene yapılan bir kısım işler ve müşteri çekleri ile ödendiğini, senetlerin karşılıksız kaldığını, kira borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 14.04.2016 tarihli ve 2014/643 E., 2016/278 K. sayılı kararla; alınan bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda, davanın kabulü ile 104.000,00 TL kira alacağının 27.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 15.01.2018 tarihli ve 2017/7971 E. , 2018/70 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davalının ödeme savunması üzerinde durulup bahsi geçen çek bedellerinin ödenip ödenmediği araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 14.565,00 TL ve 12.500,00 TL'lik iki adet çeki tahsil eden şirket ile davacılar arasında herhangi bir bağlantı olduğunun tespit edilemediği, 24.377,00 USD bedelli çekin davacılardan ... tarafından tahsil edildiği ancak adı geçenin çekin çalışmakta olduğu şirketten alacağına karşılık verildiğini bildirdiği ve sigorta kaydının da bu hususu ispatladığı, buna göre davalının bahse konu çekin bedelini kira ilişkisine mahsuben ödediğini ispatlayamadığı, davalı kiracının tasarrufunda bulundurduğu kiralananın kira bedellerinden sorumlu olduğu ve davaya konu 2013 yılı Temmuz ile 2014 yılı Haziran ayları arasındaki toplam 101.000,00 TL kira alacağı için herhangi bir ödemesinin olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 101.000,00 TL kira alacağının 27.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; kiralananın ayıplı olması nedeniyle kira bedelinin arttırılmaması hususunda tarafların anlaştıklarını, davacıların murisinin yaptırdığı inşaat sebebiyle dava dışı ...İnşaat ve San. Ltd. Şti.ne borcuna karşılık kendisine yapılacak ödemelerin belirtilen şirkete yapılmasını talep ettiğini, senet bedellerinin ödendiğini, 24.377,00 USD bedelli çekin davacı tarafın iddiası üzerine davacının maaşı karşılığı değil kira bedeline karşılık verildiğini, davacı ...'nin müvekkiline ait şirkette kiraya verenin ricası üzerine sigortalı gösterildiğini, yurt dışında bulunması nedeniyle aktif çalışması bulunmadığını, bu durumun davacı ...'nin pasaport kayıtlarından ortaya çıkacağını, kiracı ile kiraya veren arasındaki ilişkinin güven esasına dayalı devam ettiğini, mirasçı oğulları tarafından suistimal edildiğinden davalının ispat bakımından zor durumda kaldığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ödenmeyen kira alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı,

2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 688 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçe ve davacı lehine kesinleşen yönler bakımından yeniden inceleme yapılamayacağının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacıların murisi ile davalı arasındaki 10.07.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşmede; aylık 4.500,00 TL olan kira bedelinin yıllık %20 oranında artırılacağının kararlaştırıldığı, bu oran ve davacının da talebi doğrultusunda kira bedelinin aylık 11.500,00 TL olarak hesaplandığı, bir kısım kira ödemelerinin dosya arasındaki senetler ve banka kayıtlarından dava dışı ......,Ferforje firması tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.

3. Somut olayda; bozma ilamına uyan Mahkemece, davalının kira bedeli ödemesi savunmasına esas çeklere ilişkin ödeme bilgilerinin dosya arasına alınarak, 14.565,00 TL ve 12.500,00 TL'lik çekler bakımından çekleri tahsil eden şirket ile davacılar arasında bir bağlantı bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılmış ise de; çek arkasında davacılar murisinin cirosunun bulunduğu, tahsil cirosu olmadığı sürece yapılan her cironun temlik cirosu olacağı, eş söyleyişle herhangi bir açıklama bulunmadığı takdirde ve ciro edenin sadece isim ve imzasını içeren bir cironun temlik amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği; kaldı ki davacılar vekili tarafından sunulan 22.09.2022 tarihli dilekçede de yukarıda yer verilen çek bedellerinin mahsubu yönünde talepte bulunulduğu görülmüştür.

4. 24.377,00 USD çek bedeline ilişkin ise; söz konusu çekin davalı tarafça dosyaya sunulduğu tarih itibariyle davacılar tarafından, davacı ...'nin maaş alacağına ilişkin olduğuna dair (bozma öncesinde ileri sürülmeyen) beyana sonradan itibar edilemeyeceği, davacıların 01.06.2015 tarihli dilekçelerinde de kendilerinin ve murislerinin davalı ile kira ilişkisi dışında bir ilişkilerinin bulunmadığını beyan etmeleri karşısında, bu bedelin de ödenmeyen kira bedelinden mahsup edilmemesi doğru görülmemiştir.

5. O halde Mahkemece yapılacak iş; dava konusu edilen kira dönemine ilişkin davacının talebi doğrultusunda aylık 11.500,00 TL'den hesaplanan 138.000,00 TL'den hem banka yoluyla yapılan ödemeler hem de yukarıda bilgisi verilen çek bedellerinin mahsubu suretiyle bulunacak bakiye bedele hükmetmek olmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.