"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/369 E., 2022/46 K.
DAVA TARİHİ : 18.06.2013
KARAR : Davanın kısmen kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı ile aralarında 01.09.2011 başlangıç tarihli 15 yıl süreli altı daire ve bir iş yerinden oluşan apart ve kafeterya nitelikli taşınmaza ilişkin kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmede kira bedeli aylık 2.500 TL olarak kararlaştırılmış olup iki yıllık kira bedeli olan 60.000 TL’nin sözleşmenin tanzimi tarihinde peşin olarak davalıya ödendiği halde davalının sözleşme gereği kiralanana ait iskan ruhsatını alma yükümlülüğünü gönderilen ihtarnameye rağmen yerine getirmediğini, peşin ödenen iki yıllık kira bedeli 60.000TL sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedeli 100.000 TL ve taşınmaza yapılan faydalı masrafı bedeli 135.000 TL toplamı olan 295.000 TL 'nin davalıdan tahsiline yönelik başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; kira sözleşmesini kendisinin imzaladığını ancak sözleşmenin üst kısmının bilgisi dışında sonradan doldurulduğunu, anahtar tesliminin yapılmadığını, 2013 yılında taşınmazın boş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.09.2015 tarihli ve 2013/470 E., 2015/733 K. sayılı kararı ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 25.04.2017 tarihli ve 2017/1924 E., 2017/5999 K. sayılı ilamla; kararın gerekçesi ile hüküm kısmının çelişkili olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin diğer temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen davanın reddine yönelik karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 18.12.2019 tarihli ve 2019/5312 E., 2019/10232 K. sayılı ilamla; Mahkemece tahliye tarihi ve anahtar teslimi üzerinde durularak, tahliye tarihine göre davalı kiraya verenin kira bedelini iade yükümlüğünün bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ayrıca kiracı tarafından yapıldığı iddia edilen imalatların tespiti ile kiracının kiralananı kullandığı süreyle orantılı olacak şekilde yıpranma payları da düşülmek suretiyle hükmedilmesi gerektiğinden bahisle sair temyiz itirazlar reddedilerek karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tarafça anahtar teslimi yapılan tarih ispatlanamadığından, davalı tarafça beyan edilen 2013 yılı anahtar teslim tarihi olarak kabul edilerek, taşınmaza yapılan imalatların faydalı, zorunlu ayrımları yapılarak ve yıpranma payları düşüldükten sonra toplam kiralama süresi ve kiracıda kalan süreye isabet edilen kısım belirlenmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 44.405,76 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 28.09.2022 tarihli ve 2022/6049 Esas, 2022/7143 Karar sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; davacı tarafından sunulan faturaların sahte olduğunu, faturaların yapılan imalatlar ile örtüşüp örtüşmediğinin araştırılmadığını, binanın ne şekilde teslim alındığına ve eksik kalan imalatların hangisi olduğuna dair dosyada net bilgi bulunmadığını, davacı tarafın kendi kusuru ile ortaya çıktığını iddia ettiği zararların tazminini istemesinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek; onama kararının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiracı tarafından başlatılan talibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Kiracının, kira bedelini ödeme yükümlülüğü kiralananın, kiraya verene usulüne uygun teslimine kadar devam eder. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması durumunda kiracının mahkemeye müracaatla tevdi mahalli tayini, icra dosyasına ya da notere anahtarın teslimi suretiyle anahtar teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 530 uncu maddesinde; kiracının, kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu giderlerden alınıp götürülmesi mümkün olmayan ve kiraya veren tarafından benimsenenlerin yapıldıkları tarihler itibariyle bedellerini vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteyebileceği düzenlenmiştir. Yargıtayın yerleşik uygulamaları, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek değeri isteme hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir.
3. Değerlendirme
Mahkemece yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek ve bozma ilamına uyulmak suretiyle karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafça sunulan faturalara itibar edilmediğinin, kiralanana ilişkin mevcut fotoğraflar ile keşifte tespit edilen imalatların değerlendirildiğinin açıkça belirtildiğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcın karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.