"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/431 E., 2022/1516 K.
DAVA TARİHİ : 14.10.2019
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/208 E., 2021/213 K.
Taraflar arasındaki cezai şartın iptali ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 2018 yılı üretim dönemi için davalı ... ile davacı arasında davalı ...ye bağlı bölgede şekerpancarı üretim sözleşmesi imzalandığını, taahhüt edilen tonajın %90'ından daha azının teslim edilmesi halinde %30 oranında cezai şart ödenmesi yönündeki sözleşme hükmüne dayalı olarak 2018 üretim sezonunda davacı aleyhine 38.159,86 TL cezai şart borcu tahakkuk edildiğini, matbu ve üreticilerle müzakere edilmeyen sözleşmedeki cezai şart hükümünün geçersiz olduğunu, cezai şartın fahiş olduğunu, fabrikanın devredilmesi nedeniyle sözleşme gereğince yükümlüklerinin karşı tarafça gereği gibi yerine getirilmediğini, avanslarının gününde verilmediğini, pancar alımlarının önceki yıllara göre bir ay geç başlatıldığını, günlük pancar alım miktarının düşük tutulduğunu, ürünlerin bekletilmek zorunda kaldığını, şirketin almaması sebebiyle ürünlerin fire verdiğini, geçmiş dönemlerin aksine sürekli yağmur ve kar yağışı olduğunu ve söküm işlemlerini imkansız hale getirdiğini, sökülüp bekleyen pancarın büyük oranda fire verdiğini, söküm alanı göl içinde kaldığından söküme devam edilemediğini, pancarın sökülememesinde ve fire vermesinde mücbir sebeplerin etkili olduğunu, bir kısmı ancak Şubat ayında sökülebilen pancarın davalı tarafça alınmaması sebebiyle hayvan yemi olarak daha ucuza satıldığını, her iki davalının da sorumlu olduğunu ileri sürerek; 38.159,86 TL cezai şart ve bu cezaya bağlı ferilerin iptalini, 500,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...Ş. vekili; davacının ... sıra numaralı Şeker Pancarı Üretim Sözleşmesi ile 794 ton şeker pancarını teslim etmeyi taahhüt ettiğini ve taahhüt ettiği miktarda pancarı teslim etmediğini, sözleşmenin 13 üncü maddesi uyarınca 38.159,86 TL cezai şart uygulandığını ve 9 uncu madde uyarınca da 13.706,26 TL kesinti yapıldığını, davacının mücbir sebebe ilişkin sözleşmede kararlaştırılan hiç bir posedürü yerine getirmediğini, şirketin durumdan 21.01.2019 tarihinde haberdar olduğunu, yapılan tüm uyarılara rağmen davacının teslimi gerçekleştirmediğini, cezai şart konulmasındaki amacın, pancar teslim borcunun mücbir sebepler haricinde ifa edilememesi nedeniyle müvekkil şirketin yaşayacağı üretim, kapasite ve kar kaybını tazmin etmek olduğunu, yalnızca %30’unun talep edilmesinin de cezanın fahiş olmadığını gösterdiğini, şirket tarafından pancar alımının son bulacağı tarihin davacıya 23.12.2018 tarihinde bildirildiğini, davacının ürünlerini zamanında hasat etmeyerek, mevsim koşullarının da ağırlaşması sonucunda kendi kusuru ile sebep olduğu zararın sorumluluğunu şirkete yükleyemeyeceğini, mücbir sebep halinde üreticinin hasardan sonra 10 gün içerisinde yazılı olarak şirkete ihbarda bulunması gerekmesine rağmen davacının bulunmadığını, yazılı ihbarda bulunulmama halinde hak talep edilemeyeceğinin belirtildiğini, ayrıca bedelin 13.706,23 TL'sinin cezai şart olmadığını, bu bedelin davacının aldığı yaş pancar küspesine ilişkin bedel olduğunu, sözleşmenin 12 nci maddesinde davacının ve grubundaki diğer kişilerin müteselsil borçlu olduğunun belirtildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...Fabrikaları A.Ş. vekili; şirketin kusuru bulunmadığını, kusurun davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı ...Fabrikaları A.Ş. ile imzaladığı 2018 yılı pancar üretim sözleşmesine göre taahhüt edilen tonajın %90'ından daha azının teslim edilmesi halinde, eksiklik için %30 oranında cezai şartın kararlaştırıldığı, buna dayalı olarak pancar cari hesap hareketinde kota ceza uygulanmak suretiyle 38.159,86 TL borç tahakkuk edildiği, davalı tekel konumunda olmadığından davacının sözleşme hürriyeti kapsamında başka alıcılarla da sözleşme yapma imkanı bulunduğu, davalının kota uygulamasıyla ticari faaliyetlerinde sürekliliği sağladığı ve cezai şartın haksız şart olmadığı, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının pancar ekimini zamanında yaptığı, fabrikanın 30.09.2018-14.01.2019 tarihleri arasında alım yaptığı, davacının 20.11.2018-02.01.2019 tarihleri arasında mal tesliminde bulunduğu, davacı her ne kadar kuvvetli yağmur ve kar yağışı nedeniyle mücbir sebep nedeniyle ürünleri toplayıp teslim edemediğini belirtmiş ise de ürünlerini geç toplamaya başladığı ve bu sebeple ürünlerini toplayamadığı, mücbir sebepten söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; aleyhindeki genel işlem koşulu niteliğindeki şartların yazılmamış sayılması gerektiğini, cezai şartın fahiş olduğunu, davalı tarafın tekel konumunda olduğunu, taraflarca itiraz edilmeyen bilirkişi raporunda Aralık ayından itibaren pancar sökmenin imkansız olduğunun ve olayın mücbir sebep sayıldığının belirtildiğini, dosyadaki deliller doğrultusunda davanın kabulü gerektiğini, fabrikanın devredilmesi nedeniyle karşı tarafça edimlerin zamanında yerine getirilmediğini, şeker pancarı söküm ve kantar açılışı diğer yıllarda Eylül'de başlamasına rağmen, davalı tarafın sezon takvimini ayarlayamaması sebebiyle ancak Ekimden sonra açıldığını, pancarın yağan yağmur ve karlardan zarar gördüğünü, günlük alımların fabrika tarafından düşük tutulması nedeniyle oluşan sıra dolayısıyla pancarın fazla fire verdiğini, söküm dönemi boyunca süren aşırı kar ve yağmur nedeniyle pancar sökümünün de imkansıza yakın hale geldiğini ve çok fazla fire oluştuğunu, 11.01.2019 tarihinde verilen dilekçeye istinaden Tarım İl Müdürlüğünden gelen ziraat mühendisi ve şube müdürü ile sökümü yapılamayan pancarın bulunduğu arazinin yüzölçümü ve elde edilebilecek pancar tonajının belirlendiğini, bu tutanağı bizzat Bor Şeker Fabrikasına 21.01.2019 tarihli dilekçe ekinde sunduğunu, Şubat ayı başlarında iklimin kısmen iyileşmesi ile söküm yapılabildiğini, ancak davalı tarafın ve diğer fabrikaların da pancarı almadığını, uğradığı zararın davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Dercee Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların kabulünde olan sözleşme kapsamında davacının teslim etmeyi taahhüt ettiği 794 ton şeker pancarından Kasım ve Ocak aylarında toplam 175.333 kg pancarı teslim ettiği, şirketin 20.10.2108 - 03.01.2019 tarihleri arasında alım yaptığı, bilirkişi raporuna göre bölgede şeker pancarının söküm döneminin 15 Ekim - 20 Kasım dönemi olduğu, davacının bu tarihler arasında söküm yapması ve sökülen şeker pancarını teslim tarihleri içinde teslim edilmek üzere depolaması gerektiği, bölgenin iklim koşullarına göre Aralık ayında kar ve don olaylarının olma ihtimalinin yüksek olduğu ve davacının da bu durumu öngörmesi gerekirken söküm işini Aralık ayına bırakmasında kendi kusuru bulunduğu, alanın büyük bir bölümünün söküm işini Aralık ayı sonuna bırakan davacının Aralık ayının sonunda havanın karlı ve hava sıcaklığının 0 derece altında olması nedeniyle şeker pancarını sökememesinde kendi kusuru olduğu, davalıların kusuru bulunmadığı, sözleşme hükümleri doğrultusunda cezai şart uygulamasında ve diğer kesintilerin yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı, davacının sözleşmeye uygun şekilde şirkete yazılı başvuruda bulunarak oluşturulacak komisyon aracılığıyla hasar tespiti de yaptırmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şeker pancarı üretim sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 179 vd. maddeleri
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sözleşmede taahhüt edilen kotanın %90 altında pancar teslim eden üreticinin noksan pancar teslim etmiş sayılacağı, bu sınır ile teslim edilen arasındaki farkın, fiyatın %30'u ile çarpılması sonucu elde edilen meblağın üretici borcuna kaydedileceğine dair ceza koşulunun bağlayıcı olduğu, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda Aralık ayına kadar hasat yapılmasına engel olacak nitelikte ve olağanın dışında olumsuz hava koşulu olmadığının tespit edildiği, bu süreçte davacının söküm yapıp teslim için depolamadığı davacının Tarım İl Müdürlüğüne başvurusunun son teslim tarihinden sonra 11.01.2019 tarihinde olduğu ve davacının da imzasını taşıyan 14.01.2019 tarihli tutanak ile sökümü yapılamayan alandan tahmini 280 ton şeker pancarı elde edilebileceğinin belirtildiğinin anlaşılmasına göre mücbir sebepten söz edilemeyeceğinden davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.