"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1039 E., 2023/1579 K.
Taraflar arasında birleştirilerek İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl davada; davacının 11.06.2012 tarihinde davalı ...'in evinde boya yaptığı sırada davalı ... şirketine ait enerji nakil hattından elektrik akımına kapılarak yaralandığını ve sürekli malul kaldığını, olay tarihinde davacının boya ustası olarak çalıştığını, davalıların oluşan zarar nedeniyle sorumlulukları bulunduğunu ileri sürerek; belirsiz alacak davası olarak tedavi, yol giderleri, geçici ve
sürekli iş göremezlik zararlarına karşılık şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; birleşen davada ise; 200.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 15.02.2017 tarihli dilekçesiyle asıl davadaki talebini 745.203,64 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; olayla ilgili kusurunun bulunmadığını, davacının uyarılarını dinlemediğini, olayın davacının dikkatsizliği nedeniyle gerçekleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı şirket vekili; olayın davacının kusurlu hareketinden meydana geldiğini, diğer davalı ...'in iş güvenliği ile ilgili malzemeleri temin etmesi gerektiğini, davaya konu evin ruhsatının bulunmadığını, enerji nakil hattının standartlara uygun olarak yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/305 E., 2021/518 K. sayılı kararıyla; davacının asgari ücretten daha fazla gelir elde ettiğine dair delil sunmadığı, %62 oranında maluliyeti esas alan 01.11.2021 tarihli ek hesap raporuna göre 458.224,08 TL geçici ve sürekli maluliyet zararının bulunduğu gerekçesiyle; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile 458.224,08 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2022 tarihli ve 2022/1167 E., 2022/1323 K. sayılı kararıyla; olayın 11.06.2012 tarihinde meydana geldiği, asıl ve birleşen davaların ceza zamanaşımı süresinde açıldığı belirlenmekle, davalı şirketin bu yöne ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı, meydana gelen kaza nedeniyle davacının yaralandığı, Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 06.03.2018 tarihli raporda davacının çalışma gücünün %60'ını kaybetmemiş olduğu, malul sayılamayacağı şeklinde rapor düzenlendiği, Mahkemece davacı lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi gerekirken, hüküm vermeye elverişli olmayan hesap bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davacı lehine sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı, ayrıca davacı lehine fazla manevi tazminata hükmedildiği gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurularının kabulü ile yeniden esas hakkında; asıl davanın kısmen kabulü ile 4.486,95 TL geçici iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.04.2023 tarihli ve 2022/8242 E., 2023/1138 K. sayılı kararııyla; dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının asgari ücretten fazla gelir elde ettiğine dair somut delil bulunmadığı, hükme esas alınan 18.04.2016 tarihli tarafların olaya ilişkin sorumluluklarının belirlenmesine yönelik bilirkişi raporunda yer alan değerlendirmelerin usul ve yasaya uygun olduğu, davalıların meydana gelen zararın tazminine yönelik yükümlülüklerinin bulunduğu, asıl dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından zamanaşımının tüm alacak için kesildiği, davacının belirleyemediği alacağının zamanaşımına uğramasının söz konusu olmayacağı, asıl ve birleşen davanın ceza zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmakla, tarafların sair temyiz itirazları yerinde görülmediği, yargılama sırasında Adli Tıp Kurumundan dört ayrı rapor alındığı, dava konusu olayın gerçekleştiği 11.06.2012 tarihinde maluliyet oranının tespitine ilişkin 11.10.2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerinin dikkate alınmasının gerektiği, buna göre; ilgili Yönetmelik kapsamında değerlendirme yapılan Adli Tıp 2. Üst Kurulun 06.09.2018 tarihli raporunun hükme esas alınarak %62 oranında meslekte kazanma gücü kaybı ve 6 aya kadar iyileşme süresi üzerinden geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatına hükmedilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde 06.03.2018 tarihli rapor doğrultusunda sürekli maluliyeti bulunmadığına yönelik karar verilmesinin doğru görülmediği, ayrıca davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğu, davacı için daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp 2. Üst Kurulun 06.09.2018 tarihli raporunun hükme esas alınarak %62 oranında meslekte kazanma gücü kaybı ve 6 aya kadar iyileşme süresi üzerinden geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davacı lehine hükmolunan manevi tazminat miktarına yönelik istinaf itirazı yönünden yapılan incelemede; yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, özellikle davalının kusuru nedeniyle davacının %62 oranında maluliyet oluşacak şekilde yaralandığının sabit olduğu, olayın oluş şekli tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaralanmasının niteliği ve derecesi ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı ... yararına 150.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; düzeltilerek asıl davanın kısmen kabulü ile 458.224,08 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 150.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili; davacı lehine sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin yaşanan olayda kusurunun bulunmadığını, davacının kendi isteğiyle elektrik akımının olduğu bölgeyi boyamak istediğini, davalı ... idaresinin asli kusurlu olduğunu, bakım ve özen borcunun yerine getirilmediğini, eser sözleşmesinin tarafı olan iş sahibi müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, adli tıp raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın fahiş olduğunu, davacı hakkında detaylı bir araştırma yapılarak gerçek mesleğinin ne olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, Mahkemece keşif yapılmadığını ifade ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı şirket vekili; davacının olayda ağır kusurunun olduğunu, kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağını, olay öncesinde müvekkili şirkete yapılan arıza kaydı veya arıza ihbarının olup olmadığının araştırılması gerektiğini, olayda nedensellik bağının olmadığını, çarpılmanın gerçekleştiği binanın ruhsatsız ve imar planına aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda belediyenin kusuruna hiç değinilmediğini, müvekkilinin kusurunun bulunduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan hesaplamanın fahiş olduğunu, davacının gerçekte boyacılık mesleğini yaptığını ispat edemediğini, davacının ispatlanamayan gelir durumu üzerinden asgari ücretle çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminata hükmedilirken hangi nedenlere dayanıldığının açıklanmadığını, davacıya dava konusunun açıklattırılarak kalem kalem ayrılması gerekirken tek kalem olarak maddi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, gerekçeli kararın denetime elverişli olmadığını ifade ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, elektrik çarpması sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Bölge Adliye Mahkemesince; uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapıldığı, yine ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacak olmasına ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmasına göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.