"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/397 E., 2024/28 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı bankanın sözleşmeli avukatı olarak görev yaptığını, 2006 yılında davalı bankanın hukuk servisinin talebi üzerine kredi borçlusu şirket ile kefilleri hakkında ihtiyati haciz kararı alıp, 355.589,00 TL üzerinden icra takibi başlattığını, çeşitli takip işlemleri yapıp 75.400,00 TL tahsilat sağladığını, borçlu ve kefillerinin danışıklı işlemlerini tespit etmesi üzerine tasarrufun iptali davası açtığını, bu dosya karar aşamasına geldiğinden davalı bankanın alacağını temlik ettiğini, 6 yıl boyunca takip ettiği dosyalar nedeni ile vekalet ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine davalıya vekalet ücretinin ödenmesi talepli olarak ihtarname çektiğini, ancak sonuç alamadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000,00 TL vekalet ücreti ve 110,51 TL ihtar masrafının ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 29.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı ile aralarında imzalanan sözleşme uyarınca Bankalarının sözleşme ile yürütülmesi kararlaştırılan işlerin sonuçlandırılması karşılığında müşavirlik üstlenen avukata herhangi bir ücret ödemeyeceğini, avukatın sadece karşı taraftan alacağı ücret karşılığı çalışacağını, davacının yürüttüğü davaya konu icra takibi ve davanın sonuçlanmadığını ve varlık şirketine devredildiğini, böylece sözleşme şartlarının gerçekleşmediğini ve davacının vekalet ücretine hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.03.2015 tarihli kararıyla; davanın ıslah edilmiş şekli ile kabulüne, Denizli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/23 esas sayılı dosyasına ilişkin olarak 6.889,49 TL dava vekalet ücreti alacağının temerrüt tarihi olan 06.06.2013 tarihinden itibaren, bakiyesi 24.410,51 TL'nin ıslah tarihi olan 22.09.2014 tarihinden itibaren, Denizli 3. İcra Müdürlüğünün 2006/8968 esas sayılı icra takip dosyasına ilişkin olarak 8.000,00 TL icra vekalet ücreti ve 220,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücretinin temerrüt tarihi olan 06.06.2013 tarihinden itibaren, bakiye icra vekalet ücreti 23.080,00 TL'nin ıslah tarihi olan 22.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin 12.03.2015 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay(Kapatılan) 13.Hukuk Dairesince verilen 07.12.2017 tarihli ilamla; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin "ücret" başlıklı 2. maddesinde Bankanın, sözleşme kapsamındaki işlerin yürütülüp sonuçlandırılması karşılığında müşavirlik üstlenen avukata herhangi bir ücret ödemeyeceği, avukatın sadece karşı taraftan alacağı vekalet ücreti karşılığında çalışacağı öngörüldüğü, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşmenin söz konusu maddesinin kanunlara, Yargıtay içtihatlarına ve Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararlarına aykırı olması sebebi ile geçersiz olduğu belirtilmiş ise de; tarafların özgür iradeleri ile imzaladıkları söz konusu sözleşme hükümleri bağlayıcı olup, uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözülmesi gerektiği, o halde, mahkemece, avukat olan davacının davalı Banka ile imzalamış olduğu sözleşme hükümleri gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; vekalet ilişkisinin sona erdiği temlik tarihine kadar davalı bankanın borçludan tahsil ettiği miktar kadar davacı avukatın vekalet görevini yerine getirdiği ve bu oranda vekalet ücreti talep edebileceğinin hakkaniyete uygun olacağı, bu doğrultuda hesaplama yapan, bilirkişinin dosya arasında mevcut 16/09/2022 tarihli ek raporun hükme elverişli bulunduğu, davacı avukatın tahsil edilen 100.771,44 TL için 8.346,29 TL vekalet ücreti alacağı oluştuğu, ihtiyati haciz dosyasında verilen vekalet ücretinin ise icra takibinde talep edilmediği nazara alınarak, davanın kısmen kabulüne, alacağa temerrüt tarihi olan 29/05/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; davalının tek taraflı yapmış olduğu tasarruf sonucunda vekalet sözleşmesinin son bulduğunu, sözleşmede bu hususa ilişkin hüküm bulunmadığından Avukatlık Kanunu'nun ilgili maddelerinin uygulanmasının gerektiğini, avukatlık sözleşmesindeki ücrete ilişkin maddenin kanuna aykırı olması nedeni ile geçersiz olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı vekili; sözleşme gereği davacının ücrete hak kazanmadığını, bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, hukuk müşavirliği hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmesine, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bilirkişi raporunun taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimi ile hüküm kurmaya elverişli olduğunun, tarafların özgür iradeleri ile imzaladıkları söz konusu sözleşme hükümlerinin bağlayıcı olduğunun, davacının dava dışı borçludan tahsil ettiği miktar üzerinden vekalet ücretine hak kazandığının anlaşılmasına göre davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi le kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.