"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1481 Esas, 2023/1907 Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/162 E., 2023/648 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; 27.02.2013 tarihinde davacılardan ...'in, ... Pet İnş. Ltd. Şirketin de sigortalı olarak çalıştığı sırada ...'e ait çatı katı inşaatına profil malzemeleri taşırken elindeki malzemelerin binaya çok yakın yerden geçen elektrik teline kapılarak yaralandığını, kaza sonucunda sol bacağının diz altından ve sağ bacağın parmaklarının kesildiğini, ellerinin de sakatlandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan ... için şimdilik 10.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi, ... için 75.000,00 TL, çocuk Muhammed için 25.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, 31.05.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 2.192.207,39 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının dikkatsiz şekilde profilleri taşıdığını, kusurun tamamen davacıda olduğunu, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, direğin yasal sınırlar içerisinde bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 27.02.2013 tarihinde dava dışı ...'e ait inşaatın çatı katı yapımı çalışmaları sırasında dava dışı şirketin işçisi olan davacı ...'in evin çatısına profil demir çekerken elektrik akımına kapılarak yaralandığı, olay nedeniyle %78 oranında maluliyetinin bulunduğu, davacı ...'in olayın meydana gelmesinde %20, davalının ise %15 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için 2.192.207,39 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi, ... için 50.000,00 TL, çocuk Muhammed için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; ıslah talebinin zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirkete yüklenen kusur oranını kabul etmediklerini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, tazminattan indirim yapılması gerektiğini, manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, faiz başlangıç tarihinin yanlış belirlendiğini ve yargılama aşamasında taraf değişikliği yapıldığını savunarak, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 27.02.2013 tarihli elektrik çarpması sonrasında yaralandığı, ilk tedavisinin yapıldığı Dicle Üniversitesi Hastanesi ve Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporlarının bulunduğu, Adli Tıp Kurumu'nun 30.03.2015 ve 25.11.2015 tarihli raporlarıyla davacının maluliyetinin %78 olarak, SGK'nın 12.08.2015 tarihli raporuyla %73 olarak belirlendiği, ancak Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/171 E. sayılı dosyasında alınan rapora göre de davacının dava konusu olay nedeniyle maluliyet oranının %78 olarak tespit edildiği ve kararın kesinleştiği, davacının maluliyetinin zamanla gelişmediği ve değişmediği, sonuç itibariyle dava konusu kazanın gerçekleştiği 27.02.2013 tarihinde zararın ortaya çıktığı, sonrasında değişen ve gelişen bir durum bulunmadığından zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin kazanın meydana geldiği 27.02.2013 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı vekilinin 30.05.2023 tarihinde ıslah dilekçesiyle talep ettiği tazminat miktarı yönünden zamanaşımı gerçekleştiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, eş ... için 50.000,00 TL, çocuk ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili; zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin olay tarihi kabul edilmesinin hukuka aykırı olup, vücudunda oluşan zararların zamanla değişen ve gelişen bir yapıda olduğunu, müvekkilin davaya konu kaza neticesinde tedavisinin yıllarca devam ettiğini, zararın öğrenildiği tarihin maluliyet raporunun tebliğ edildiği tarih olduğunu, müvekkilin davaya konu olaydan dolayı bedensel bütünlüğünde oluşan zararı Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/171 Esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan tebliğ tarihi 10.12.2019 olan raporu öğrendiği tarih itibariyle zamanaşımı başlangıç süresinin kabul edilmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin de yakın tarihli Necmi Bekdur (Başvuru Numarası: 2019/345) başvurusunda, başvurucunun iş kazası nedeniyle maluliyet durumunun dava açıldığı tarihte belirli olmadığı, yargılama sırasında olaya ilişkin alınan bilirkişi raporları neticesinde zararın bütün boyutlarıyla öğrenilebildiği, ıslaha konu dava değerinin artırılan kısmı yönünden davanın zamanaşımından reddedilmesine ilişkin uygulamanın başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği, başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfet hedeflenen meşru amaçla karşılaştırıldığında külfetin orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı gerekçesiyle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verdiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; istinaf sebeplerinin tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik çarpması sonucu gerçekleşen yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 71 ve 72 nci maddeleri.
2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin ikinci bölümünün "Genel Hükümler" başlığı altındaki "Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği" alt başlığında yer alan 5 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, özellikle önemli ölçüde tehlike arz eden işletmeyi işleten davalı şirketin bu faaliyeti nedeniyle oluşan zarardan kusursuz sorumlu olmasına, bu nedenle tazmin edilmesi gereken maddi tazminatın usulünce belirlenmiş olmasına, hükmedilen manevi tazminatların yerinde olduğunun anlaşılmasına, hesap raporunun hüküm vermeye elverişli bulunmasına, ıslahın yapıldığı tarih itibariyle haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren on yıllık uzun zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.