"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; finansal kiralama sözleşmesi ile kullandığı taşınmazın elektrik ihtiyacının karşılanabilmesi için genel olarak 07.03.2008 tarihinde A Tipi Enerji Müsaade Belgesi verildiğini, buna istinaden yer tespitinin yapıldığını ve 04.03.2010 tarihinde kira şerhinin tapuya işlenerek devir işleminin gerçekleştiğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan görüşme sonucunda mevcut A tipi elektrik müsaadesinin 14.06.2010 tarihinde C 2 Tipi enerji müsaadesine dönüştürüldüğü, sistemin kurulması için 128.770,28 TL bedelle yüklenici Bartek Elektrik Ltd. Şti.ne verildiğini, işin tamamlandığı ve söz konusu imalat bedelinin yüklenici firmaya defaten ödendiğini ileri sürerek; 128.770,28 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticarî faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin verilen müsaadeye istinaden bütün tesislerin kendileri tarafından yapılacağını ve yapılan tesisleri devredeceğini taahhüt ettiğini, 38 inci madde kapsamında dağıtım tarifesi bedelinden düşüleceğine ilişkin herhangi bir kurum kararının bulunmadığını savunarak;
davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 13.05.2013 tarihli ve 2011/520 E., 2013/116 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulü ile 128.770,00 TL'nin davalıdan tahsiline, bu bedelden 5.450,00 TL'sine 17.05.2010, 103.550,00 TL'sine 08.06.2010, 19.770,00 TL'sine 31.08.2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 01.06.2015 tarihli ve 2014/12032 E., 2015/5355 K. sayılı ilamla; davacının davalı kuruma başvurduğu tarihten itibaren faiz hesabı yapılarak bulunacak tesisat bedelinin (yönetmelik gereği) davacının dağıtım tarifesi bedelinden düşülmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 20.12.2017 tarihli ve 2016/582 E., 2017/1123 K. sayılı kararla; davanın kabulü ile 128.770,28 TL'nin 29.07.2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 30.10.2018 tarihli ve 2018/3384 E., 2018/10719 K. sayılı ilamla; davacının bedel ödeyerek yaptığı ve davalının kullanımına sunduğu iletim tesisi için bedel talep edip edemeyeceği, bedel talep edebileceği kabul edildiğinde bu bedelin miktarının ne şekilde hesaplanıp tahsilinin ne şekilde sağlanacağı ve ayrıca davacının tesis için harcadığı bedele hangi tarihten itibaren faiz işletileceği hususunda bozma kararında belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda denetime elverişli ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde rapor alınması gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuş; bozma ilamına karşı, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
3. Dairece verilen 28.11.2019 tarihli ve 2019/1343 E., 2019/9506 K. sayılı ilamla; Mahkemece 13.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacının davalı kuruma yaptığı başvuru tarihi ile dava tarihi olan 12.10.2010-11.10.2011 tarihleri arası hesaplanarak belirlenen faiz miktarı (19.597,73 TL) asıl borca eklenerek davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine karar verilmesi gerektiği, kabule göre de; Mahkemece gerekçede "geçici kabulün yapıldığı tarih 29.07.2010 ayını takip eden aydan itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine" karar verildiği belirtilmiş iken hükümde "29.07.2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine" karar verilerek hükmün mahkeme kararının gerekçesine aykırılık teşkil etmesinin hatalı olduğu, Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken zuhulen başka gerekçe ile bozulduğu gerekçesiyle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın açıklanan gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma İlamı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 04.12.2020 tarihli ve 2019/701 E., 2020/648 K. sayılı kararla; davanın kabulü ile 128.770,28 TL asıl alacak, 19.597,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 148.368,01 TL'nin 12.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 18.10.2021 tarihli ve 2021/4495 E., 2021/10215 K. sayılı ilamla; Mahkemece 128.770,28 TL'nin 29.07.2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile tahsiline dair verilen 20.12.2017 tarihli hükmün sadece davalı vekilince temyiz edildiği ve hükmün davalı lehine bozulduğu, bozma sonrası ise Mahkemece 128.770,28 TL asıl alacak, 19.597,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 148.368,01 TL'nin 12.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verildiği, Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde davalının önceki hükme oranla daha aleyhine olacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü ile 128.770,28 TL'nin 12.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacının dağıtım tarife bedelinden düşülmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 09.11.2023 tarihli ve 2023/1239 E., 2023/3197 K. sayılı kararıyla, temyiz olunan kararın uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma ilamlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; kararın eksik tesis edildiğini, denetime elverişsiz rapora dayalı olarak karar verildiğini, hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunun hatalı değerlendirmeler içerdiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında tesis kullanım anlaşması ve bağlantı anlaşmasının bulunmadığını, davacı tarafın bu anlaşmalar imza edilmeden yapımı tamamlanan tesislere ilişkin olarak bedel talebinde bulunmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın talepte bulunabileceği miktarın, çeşitli verilerin ortalamasının ele alınması suretiyle elde edilen birim fiyat üzerinden hesaplanması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yargıtay bozma ilamının içeriği net olarak anlaşılmadan alacak bedelinin hesap edildiğini, tarafların kabul iradeleri ile sözleşme hükümleri haline dönüşen enerji müsaadesi belgesindeki hükümler kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı olmadığını, davacı tarafın öncelikle öne sürülen şartları itirazsız olarak kabul etmesi ve sözleşme gereklerini yerine getirdikten sonra yapım bedellerinin tazminini talep etmesinin açık bir şekilde hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu ve ahde vefa ilkesine aykırılık taşıdığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, bozmaya aykırı karar tesis edildiğini, bozma ilamında, faiz hesabının davacının davalı şirkete başvuru tarihinden itibaren yapılması istenildiğinden davacının müvekkil şirkete başvuru tarihi olan 12.10.2010 tarihinden itibaren faiz konusunda değerlendirme yapılması gerekirken, geçici kabul tarihi olan 29.07.2010 tarihinden itibaren faiz hesabının yapılması ve faiz başlangıcının bu tarih alınmasının hatalı olduğunu, faizin başlangıç tarihinde kararın gerekçesi ile hüküm kısmı da birbiri ile çeliştiğini, gerekçede faizin 29.07.2010 tarihini takip eden aydan başlayacağı yani, faiz başlangıcının 29.08.2010 olması gerektiği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında 29.07.2010 tarihinin faiz başlangıcı olarak belirlenmesi kararın çelişkili olduğunu, müvekkil şirket ile davacı taraf arasında söz konusu yatırımın dağıtım tarifesi bedelinden düşülerek yapılacağına ilişkin herhangi bir anlaşma olmadığını, davacı taraf verilen enerji müsaadesinde bütün tesislerin kendileri tarafından yapılacağını ve yapılan tesislerin müvekkil şirkete devir edeceğini taahhüt ettiğini, kararın düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından bedel ödenerek yaptırılan ve davalının kullanımına sunulan iletim tesisi için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2013 tarihli ve 2013/23-131 E. 2013/1681 K. sayılı kararı).
2. Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.