Logo

3. Hukuk Dairesi2024/1273 E. 2024/1299 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vergi idaresinin, dava dışı şirketin davacı şirket nezdindeki alacaklarına haciz koyması üzerine davacı şirketin, borcun haciz ihbarnamelerinin tebliğinden önce ödendiğini ileri sürerek menfi tespit davası açması.

Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesinde düzenlenen menfi tespit davasının hak düşürücü süresi olan bir yıl içerisinde açılıp açılmadığının tespiti için haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihlerinin belirlenmesi gerektiğinden, tebliğ evrakları dosyada bulunmamasına rağmen eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1944 E., 2021/1894 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/267 E., 2021/188 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı idare tarafından dava dışı kamu borçlusu ....End. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine vergi borcu nedeniyle icra takibi başlatıldığını, borçlunun hak ve alacaklarının vergi dairesine ödenmesi için de müvekkili şirkete toplam 225.200,00 TL bedelli 5 adet haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili şirketin borcunu haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinden önce kamu borçlusu şirkete ödediğini ileri sürerek; müvekkilinin haciz bildirilerine konu alacaklar sebebiyle davalı idareye borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının haciz bildirilerine süresinde cevap vermediği ve itiraz etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, haciz bildirilerinden kaynaklı davacının davalı idareye borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davalının yeterli araştırma yapmadan haciz bildirisi düzenlenmesi nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, teminatın iadesi talebi yönünden bir karar verilmemesinin de doğru olmadığını belirterek, kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davacının haciz bildirilerine süresi içinde itiraz etmediğini, ayrıca yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava dışı şirkete ödeme emirlerinin tebliğ edildiği tarihler itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığı, haciz bildirisine süresi içinde itiraz edilmediğinden davanın açılmasına davacı sebebiyet verdiği gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin uygulanabilmesi için, üçüncü kişinin asıl amme borçlusuna borcu olduğunun ve borç miktarının somut olarak tespit edilmiş olması ve 3. kişinin elinde olan borçluya ait malın maddenin ilk fıkrasında sayılan mallardan olması gerekir. Eş söyleyişle, amme borçlusunun 3. şahıslardaki alacakları üzerine haciz konulabilmesi için amme borçlusunun 3. şahıs nezdinde alacağı bulunduğunu bildirmiş olması veya idarece borçlu şirketin bu şahıslardan alacağı olduğunun tespit edilmesi ve tespit edilen tutar kadar haciz konulması gerekmektedir.

2. Haciz bildirisini alan 3. şahıs, haciz bildiriminin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde ilgili vergi dairesine itirazda bulunmadığı takdirde, aynı maddenin üçüncü fıkrasında açıklandığı üzere mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında haciz ve takip işlemleri uygulanır. Bundan sonra, 3. kişi hakkında ödeme emri düzenlenerek takip işlemlerine başlanır.

3. Haciz bildirisine karşı süresi içerisinde itiraz etmediğinden zimmetinde sayılan borç için veya elinde bulunduğu sayılan mal için 3. kişi, haciz bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir yıl içerisinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir. Kanunda öngörülen bir yıllık süre, hak düşürücü niteliktedir.

4. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu 21.12.2017 tarihli ve 47.300,00 TL bedelli haciz bildirimi yazısının 27.12.2017 tarihinde, 13.02.2018 tarihli ve 97.781,00 TL bedelli haciz bildirimi yazısının 29.02.2018 tarihinde, 10.04.2018 tarihli ve 19.994,00 TL bedelli haciz bildirimi yazısının 16.04.2018 tarihinde, 23.10.2018 tarihli ve 25.700,00 TL bedelli haciz bildirimi yazısının 28.10.2018 tarihinde, 01.11.2018 tarihli ve 34.425,00 TL bedelli haciz bildirimi yazısının 07.11.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiğinin davalı tarafça bildirildiği ancak dosya arasında tebliğ evrakının bulunmadığı; eldeki davanın ise 24.04.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

5. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesine; öncelikle haciz bildirimlerine ilişkin tebliğ evraklarının celbedilmesi, sonrasında ise her bir haciz bildirim yazısı yönünden davanın hak düşürücü süre olan bir yıl içinde açılıp açılmadığı üzerinde durulması ve hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

24.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.