"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2445 E., 2024/157 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/1056 E., 2023/963 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.01.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde kain kat irtifakı tesisli D Blok 3. kat 8 numaralı bağımsız bölümü 29.12.2017 tarihinde satın aldığını, davaya konu bağımsız bölüm ve içerisinde yer aldığı site (proje) satın alma tarihinde henüz tamamlanmadığı için, katalog ve sair reklamlar üzerinden satın alma işleminin yapıldığını, satın alınan bağımsız bölümde mevcut noksanların halen giderilmediğini, dairenin Şubat 2018 tarihinde tam olarak teslimi kararlaştırıldığını, yaklaşık 18 ay geçmesine rağmen teslim yapılmadığı için noterden ihtarnameler gönderildiğini, 27.05.2019 tarihli delil tespiti davasında alınan bilirkişi raporuna istinaden 17.07.2019 tarihli ihtarname ile eksikliklerinin giderilmesi için 4 haftalık süre verildiğini, fakat davalının verilen süre içerisinde eksiklikleri gidermediğini, dairenin vaadedilen metrekare ile mevcut metrekaresi arasındaki farkın bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak, ayıp nedeniyle oluşacak değer farkının davacı müvekkile tazminat olarak ödenmesini ve Şubat 2018 tarihinden bu güne kadar olan toplam kira alacağının talep edildiğini ileri sürerek, belirsiz alacak niteliğindeki alacaklarından şimdilik, bağımsız bölüm ve bulunduğu sitede ortak alanlarda yapılmayan veya taahhüde aykırı yapılan işlerle, eksik metrekareden kaynaklı değer kaybı tazminatı olarak şimdilik 25.000,00 TL, evin içerisinde tamamlanmayan imalatlar için 50.000,00 TL, kira kaybı tazminatı olarak, evin teslim tarihinden itibaren hesaplanacak 20.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davaya konu bağımsız bölümün davacıya inançlı işlemle devredildiğini, bu yüzden taraflar arasında satış sözleşmesi bulunmadığını, taşınmazın teslim tarihinin Şubat 2018 olmadığını, davacının iddia ettiği eksikliklerin tespit edildiği bilirkişi raporunda belirlenen maliyetin fahiş olduğunu, kira isteminin yerinde olmadığını, bağımsız bölümdeki açık ayıp veya eksik işlerin olduğu varsayılsa dahi ihbar sürelerine uyulmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; proje kapsamında davacının 29.12.2017 tarihinde çatı arasında piyesi olan D blok 3. normal kat 8 nolu bağımız bölümü 1.126.000,00 TL ödeyerek satın aldığı, alınan bilirkişi raporlarının birbirleriyle uyumlu bulunduğu, davaya konu taşınmazdaki mevcut ve hatalı imalatlar nedeniyle nispi metoda göre değer kaybının belirlendiği, ayrıca geç teslimden kaynaklı 97.847,00 TL kira kaybı tazminatı hesaplandığı gerekçesiyle, davanın kabulüyle 1.258.732,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının sözleşmeden doğan teslim yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediği, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli olduğu, Mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
V. TEMYİZ
Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davalı Şirketin davaya konu parseldeki binaları kentsel dönüşüm kapsamında yaptığını, davacının toprak sahibi olmadığını, şirketin inançlı temlik ile kendine ait daireyi devrettiğini, davacının müvekkiline 1.126.000 TL ödediğinin varsayıldığını, müvekkiline böyle bir miktar ödemediğini, alınmış olduğu varsayılsa dahi hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, internet sitelerinde yer alan reklamların taahhüt niteliğinde olmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber açık ayıp veya eksik işlerin olduğu varsayılsa dahi müvekkilin bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığını ve davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü devir aldığı tarihte veya daha sonra kolayca bilgi sahibi olabileceğini, bu sebeple ihbar sürelerine de uyulmadığını, davacının TKHK kapsamında hangi seçimlik hakkı kullandığının da açık olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, malın ayıplı olmasından kaynaklanan alacak ve geç teslimden kaynaklı kira tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesince, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalı vekili taşınmazın inançlı temlik yoluyla devredildiğini savunmuş ise de davalı tarafından inançlı temlik iddiasına dayalı olarak açılan davanın İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/186 Esas sayılı dosyasında görülerek davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, kesinleşen bu dosyada yer alan bilgi ve belgeler ve temyize konu dosya içinde yer alan bilgiler değerlendirildiğinde; davacının bağımsız bölüm için ödediği miktarı ispat ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacının delil olarak sunduğu kataloğda yer alan bilgiler dikkate alınarak teslim tarihinin ve metre kare eksiliğinin hesap edildiği, taraf beyanlarından ve temyizde ileri sürülen itirazlardan anlaşıldığı üzere ortak alanda yer alan ve yapılması vaad edilen işlerin yapılmadığı, davacı tarafından davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.01.2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.