"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1102 E., 2024/174 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/1038 E., 2020/661 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davaya konu iş hanının tamamının 13.03.2013 tarihli sözleşme ile yap-işlet- devret modeli ile 25 yıllığına davalı şirkete kiralandığını, sözleşmenin (1.) maddesinde kira ödemelerinin, taşınmazın tümüyle boşaltıldığı tarihte başlayacağının açıkça belirtildiğini, yine aynı sözleşmenin (9.) maddesinde yüklenicinin taşınmazın tümüyle boşaltıldığı tarihten itibaren 5 takvim günü içerisinde yer tesliminin yapılması için İdareye yazılı talepte bulunacağı ve bu talep üzerine İdarenin 10 takvim günü içerisinde yer teslimini yapacağının belirtildiğini, sözleşmenin açık hükmüne rağmen davalının tamamen boşaltılan gayrimenkulü teslim almaktan imtina ettiğini, davalı tarafa gönderilen 05.09.2013 tarihli yazı ile taşınmazın sözleşme şartlarına uygun olarak teslime hazır olduğunun bildirildiğini ve teslime davet edildiğini, davalı tarafından kiralananın teslim alınmaması üzerine 20.09.2013 tarihli yazı ile teslim için başvurulmaması halinde yazının tebliğ tarihinin teslim tarihi sayılacağının bildirildiğini, teslim için davalı tarafın bizzat kendisinin başvurması gerekirken, ikinci davete rağmen teslim alınmayan kiralananın davacı İdare tarafından re’sen tesliminin yapıldığını, bu doğrultuda davalının kira ödeme yükümlülüğünün başladığını, kira alacaklarının tahsili için yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının öncelikli ediminin kiralananı ayıpsız, inşaata elverişli, yıkıma hazır şekilde teslim etmek olduğunu, teslime yönelik işlemler tamamlanmadan kira ödemesinin başlamayacağını, davacının kiralananın boş olduğuna ilişkin tespitlerinin gerçeği yansıtmadığını, davacının kiracısı ...ın iş yerini 08.10.2013 tarihinde boşalttığının tespit edildiğini, ayrıca ana taşınmaza bitişik olan ATM ve telefon kulübeleri ile büfenin iş hanının teslimine engel teşkil ettiğini, yıkım ruhsatı alınması için eski kiracıların borçlarını müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığını, teslim tarihinin 25.09.2013 olarak kabulünün yasal olarak mümkün olmadığını, sözleşme gereği, iş hanının tüm kiracıların tahliyesi sağlandığı, elektrik, su, doğal gaz gibi resmi kurumlarla adli, fiili ve idari ilişkilerin giderildiği, yıkım ruhsatının alınması için tüm engellerin ortadan kaldırıldığı, sözleşmeye uygun olarak teslime hazır edildiği tarihin 25.10.2013 olduğunu, davacının sözleşmeye uygun teslim şartını yerine getirmeden kira talebinde bulunma hakkına sahip olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki kira sözleşmesinin (1.) maddesinde; işin süresi ve kira ödemelerinin, taşınmazın tümüyle boşaltıldığı tarihte başlayacağının açıkça belirtildiği, yine aynı sözleşmenin (9.) maddesine göre, yüklenicinin taşınmazın tümüyle boşaltıldığı tarihten itibaren 5 takvim günü içerisinde yer tesliminin yapılması için İdareye yazılı talepte bulunacağı ve bu talep üzerine İdarenin 10 takvim günü içerisinde yer teslimini yapacağının düzenlendiği, davacının yer teslimi yapılmış olmasına rağmen davalı tarafından yeri teslim almaktan imtina etmesi nedeniyle oluşan kira bedelinden sorumlu olduğundan bahisle davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davacının asli borcunun taşınmazın ayıpsız ve inşaata elverişli, yıkıma hazır şekilde teslimini yapmak olduğu, aynı zamanda kira bedellerinin de yer tesliminden itibaren işlemeye başlayacağının taraflar arasında kararlaştırıldığı, yer tesliminin taşınmazın tümüyle tahliye edildiği ve dava dışı bankaya ait olan ATM'nin kaldırıldığı tarih olan 25.10.2013 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinden bahisle; davanın kısmen kabulüne, davalının 150.088,69 TL'ye yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararıyla; davacı tarafından, davalı aleyhine, başlatılan ilamsız icra takibi ile 25.09.2013- 31.10.2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak kira alacağının talep edildiği, taraflar arasında düzenlenen 13.03.2013 tarihli sözleşmenin yap - işlet - devret modeline dayalı karma bir sözleşme olduğu, sözleşmenin (2.3.) maddesinde taşınmaz üzerindeki mevcut binanın gerekli tüm güvenlik önlemlerinin alınarak yıkılıp, kaldırılması, tapu kaydındaki takyidatın kaldırılması, projelerin hazırlanması ve inşaat aşamasında ilgili kurum ve kuruluşlarca zemine ilişkin önerilebilecek tahkim ve iyileştirme çalışmaları da dahil olmak üzere, tüm iş ve işlemlerin yüklenici tarafından karşılanmasının, bu nedenlerle belirlenen kira bedellerinin tenzili veya sözleşme süresinin uzatılması talebinde bulunulmamasının, sözleşmenin (7.) maddesinde kiraların aylık ve peşin olarak ilgili ayın en geç 5. günü mesai saati sonuna kadar yatırılacağının, gecikme halinde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre tespit edilen oranlarda gecikme zammı alınacağının, sözleşmenin (9.) maddesinde ise yüklenicinin taşınmazın tümüyle boşaltıldığı tarihten itibaren 5 takvim günü içerisinde yer tesliminin yapılması için İdareye yazılı talepte bulunacağının ve bu talep üzerine İdarenin 10 takvim günü içerisinde yer teslimi yapacağının, yer tesliminin bir tutanağa bağlanacağının, yüklenici yer teslimi talebinde bulunmadığı takdirde sözleşmenin imzalanmasını takip eden 15. gün yer tesliminin yapılmış sayılacağının düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazın sözleşme gereğince davalıya hangi tarihte teslim edildiği ile davalının icra takibine konu olan döneme ilişkin kira bedelinden sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu, davalı tarafça sözleşme gereğince taşınmazın teslime uygun hale getirildiği tarihin 25.10.2013 tarihi olduğu savunulmuş ve Mahkemece de 25.10.2013 tarihi teslim tarihi kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin (2.1.) maddesinde kira ödemelerinin taşınmazın tümüyle boşaltıldığı tarihten itibaren başlayacağının taraflarca hüküm altına alınması ve sözleşmenin (2.3.) maddesindeki bina ve yapılacak olan inşaat ile ilgili tüm iş ve işlemlerin davalı tarafından karşılanarak bu nedenlerle kiradan indirim ya da sözleşme süresinin uzatılması talebinde bulunulmayacağının düzenlenmesi karşısında, tarafların serbest iradeleri ile sözleşmeye koydukları hükümlerin bağlayıcı ve geçerli olduğu, Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından gönderilen tutanak ve belgeler uyarınca taşınmazı fiilen kullandığı iddia edilen üçüncü kişinin 17.08.2012 tarihinde tahliye edilerek, taşınmazın davacı İdareye teslim edilmiş olması karşısında taşınmazın tümüyle boşaltılmış olduğu, iskele kurulmasına engel olduğu belirtilen ATM ile telefon kulübesinin ve aboneliklerle ilgili idari işlemlerin sözleşme gereğince davalı kiracı tarafından yapılacak olan inşaatla ilgili işlemler olması sebebiyle taşınmazın teslimine engel teşkil etmediği, davacı tarafça ileri sürülen tarihte, taşınmazın sözleşme gereğince teslime uygun olduğu, kiralananın teslim alınması hususunda davacı İdare tarafından davalıya gönderilen 05.09.2013 ve 20.09.2013 tarihli yazılar ile de kiralananın teslimi yönünden temerrüde düşürülmüş olduğundan davalının icra takibine konu olan döneme ilişkin kira bedelinden sorumlu bulunduğu, taraflar arasındaki aylık kira bedeli likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin de hatalı olduğu, kabule göre de hüküm kurulurken asıl alacak ve gecikme zammı ayrı ayrı gösterilmeksizin kurulan hükmün hatalı olup, istinaf sebeplerinin yerinde olduğu gerekçesiyle; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kabulü ile davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 897.600,00 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işleyen 3.351,04 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 900.951,04 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren asıl alacağa 6183 sayılı Kanun gereğince işleyecek olan gecikme zammı ile birlikte devamına, asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı İdarenin öncelikli edim borcunun iş hanını ayıpsız ve inşaata elverişli, yıkıma hazır şekilde teslim etmek olduğunu, kira alacağının ancak teslim şartının yerine getirilmesi ile mümkün olabileceğini, iş hanında kiracı Turgay’ın taliye edildiğinin kabulünün dosyadaki delillere ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davacının taşınmazın kiracılarının tamamının boşaltıldığına ilişkin iddialarının bu nedenle gerçeği yansıtmadığını, davacının taşınmaz içerisindeki tüm kiracıların tahliyesi ve davalı yüklenici firmanın edimlerini yerine getirmesi için her türlü fiili, hukuki ve idari engelin kaldırılması sonucunda teslimin gündeme geleceğini, sözleşme gereği tüm kiracıların tahliyesinin sağlandığı, elektrik, su, doğalgaz gibi resmi kurumlarla adli, fiili ve idari ilişkilerin giderildiği, yıkım ruhsatının alınması için tüm engellerin ortadan kaldırıldığı, sözleşmenin (9.) maddesine uygun olarak teslime hazır edildiği tarihin 25.10.2013 olduğunu, alacağın likit olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, kiralananın teslim tarihinin 25.09.2013 olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalının teslim tarihinden itibaren kira bedellerini ödemekle yükümlü bulunduğunun ve alacağın likit olduğununun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.