"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/214 E., 2022/427 K.
Taraflar arasındaki haciz bildirimine itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava dışı mükellefin vergi borcu nedeniyle davalıya 07.04.2012 tarihli haciz bildirimi gönderilerek 20.04.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 24.04.2012 tarihli dilekçe ile dava dışı vergi borçlusunun kendisinde hiçbir mal, alacak ve hakkının bulunmadığı, vergi borçlusu ile aralarında sürekli bir ticaret ilişkisi olmadığı belirtilerek haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, ancak davalı ile dava dışı vergi borçlusu arasındaki ticari ilişkinin devamlılık arz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; davalının haciz bildirimine itirazının iptali ile davalının davacı idareye 195.521,00 TL borçlu olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalının dava dışı mükellefe hiç bir borcunun bulunmadığını, ilgili tarih itibariyle süreklilik arz eden bir iş veya ticari sözleşmesi olmadığını, daha önce alışverişinin bulunmadığını, ilerde doğacak muhtemel bir hakkın haczinin mümkün olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.04.2014 tarihli ve 2012/423 E., 2014/263 K. sayılı kararıyla; dava tarihi itibariyle vergi borçlusunun davalıdan daha fazla alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 195.521,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 20.12.2016 tarihli ve 2014/14339 E., 2016/11722 K. sayılı ilamıyla; "... 03.04.2013 tarihli bilirkişi raporu ile 20.01.2014 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğundan Mahkemece hem davalı ... hem de kamu borçlusu ...’ün ticari defterlerinin birlikte incelenmesi ve raporlar arası çelişkinin giderilmesine yönelik üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de; hükme esas alınan 20.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda davalı ...’ün haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 20.04.2012 tarihi itibarıyla kamu borçlusuna 138.708.30 TL borcu bulunduğu belirlendiğinden 138.708,30 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken 195.521,00 TL üzerinden davanın kabulü isabetli görülmemiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 07.12.2017 tarihli ve 2017/137 E., 2017/737 K. sayılı kararla; önceki raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 25.122,16 TL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 07.10.2020 tarihli ve 2020/367 E., 2020/3241 K. sayılı ilamıyla;
"... Şu durumda Mahkemece, uyulmasına karar verilen 17. Hukuk Dairesinin 20.12.2016 tarihli 2014/14339 E. ve 2016/11722 K. sayılı bozma ilamının gereği yerine getirilerek hem davalının hem de dava dışı vergi borçlusu ... ’ün ticari defterleri temin edilip haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibarıyla davalının, vergi borçlusu ...’e borçlu olup olmadığının tespiti hususunda üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir...." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası alınan 24.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda, dava dışı ...'in 2012 yılı yevmiye defterlerine göre 30.11.2012 tarihli ve 329 yevmiye numaralı kapanış kaydında 120 alıcılar hesabının 120.01 alt hesabında davalının, amme borçlusuna 50.834,86TL borçlu olduğu, 2012 yılını kapattığı, dava dışı ...'e ait 120 satıcılar, 340 alınan sipariş avanslarına ait muavinlerin bulunmaması nedeni ile 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi (20.04.2012) itibari ile davalıdan alacağının olup olmadığının mevcut duruma göre tespit edilemediği, davalının 2011-2012 ticari defterlerinin incelenmesinde, haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde davalının dava dışı mükellefe 13.567,84 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, alınan bilirkişi raporunda dava dışı ...'in defter ve belgelerine göre alacaklı olup olmadığı tespit edilememiş ise de; davalının defter ve belgelerine göre 13.567,84 TL borcunun bulunduğu, önceki karar gereğince ödemelerin davalı tarafından yapıldığı anlaşılmakla belirlenen miktar yönünden konusuz kaldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibariyle davalının dava dışı vergi borçlusuna 13.567,84 TL borçlu olduğunun tespiti ile yargılama sırasında önceki kararlar gereğince davacıya ödemeler yapıldığı görülmekle bu kısım yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemiz 14.12.2023 tarihli ve 2023/1792 E., 2023/3723 K. sayılı ilamıyla; bilirkişi raporuna göre haciz bildiriminin tebliğ tarihi itibariyle dava dışı kişinin davalıdan alacaklı olduğu miktarın belirlenmiş olmasına göre, davacının sair temyiz itirazları reddedilerek Mahkemece verilen 07.12.2017 tarihli kararla; 25.122,16 TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiği, hükmün sadece davacı tarafından temyiz edildiği, buna göre, davacı yönünden bu miktarın usuli kazanılmış hak oluşturmasına karşın, Mahkemece aleyhe hüküm verme yasağı ihlal edilerek 13.567,00 TL üzerinden karar verilmiş olmasının bozmayı gerektirdiği, ayrıca 1136 sayılı Kanun'un 168 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre; davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; yapılan ödemeler kısmı açısından konusuz kalma durumunun söz konusu olmadığını, bilirkişi raporlarında çelişkili tespitler bulunduğunu, sağlıklı bir biçimde tespit yapılmadığını, vergi dairesi kayıtlarının dikkate alınmadığını, dava dışı mükellefin BS formlarında davalıya mal/hizmet satışı yaptığının belirlendiğini, aralarındaki ticari ilişkinin süreklilik arz ettiğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine göre haciz bildiriminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi,
2. 04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Bozma kararında belirtilen gerektirici sebeplere, Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmış olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bulunmasına göre, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2.320,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.