"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2023/852 E., 2024/16 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 25.06.2009 tarihli 155.000,00 TL bedelli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin satış bedelinin 55.000,00 TL'sini sözleşme tarihinde ödediğini kalan kısmını ise aylık 1.500,00 TL taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, taksitlerle 24.000,00 TL daha ödeme yapıldığını, ancak taşınmazın tapu kaydının müvekkiline devredilmediğini, bunun üzerine ödenen 79.000,00 TL'nin iadesi için Noter aracılığıyla ihtar çekildiğini ve sonrasında icra takibi başlatıldığını ancak borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, alacağın %40'ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, müvekkillerinden ... İnşaat ile ...'ın bahse konu sözleşmenin tarafı olduğunu, müvekkili ...'nin ise sözleşmeye taraf olmayıp diğer davalıların nam ve hesabına sözleşmeyi imzaladığını, bu nedenle ...’e husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmazın 155.000,00 TL bedelle satılacağı, bedelin 55.000,00 TL'sinin peşin kalanının taksitlerle ödeneceği, bu taksitlerin eksik veya geç ödenmesi halinde %3 oranında gecikme tazminatı ödeneceğinin sözleşme ile kararlaştırıldığını, davacının taksitlerin yalnızca 24.000,00 TL’lik kısmını ödediğini, %3 oranındaki cezaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, davacının kendi edimini ifa etmemişken müvekkillerinden edimini ifa etmesini isteyemeyeceğini, bunun dışında sözleşmenin (3.4) nolu bendine göre sözleşmenin feshedilmesi halinde başta ödediği 55.000,00 TL’yi geri isteyemeyeceğinin kararlaştırıldığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.10.2022 tarihli kararıyla; davalı ... ile dava sırasında ölen ...'ın sözleşmeye taraf olmadıklarından ...'e ve ...'ın mirasçılarına husumet yöneltilemeyeceği, davacı ile davalı şirket arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılmış olması nedeniyle ödenen paranın geri istenilebileceği, ihtar ile verilen sürenin sonunun takip tarihinden sonra olması nedeniyle işlemiş temerrüt faizi talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulüyle itirazın asıl alacak miktarı olan 79.000,00 TL üzerinden kısmen iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz uygulanmasına, 15.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine, davanın diğer davalılar yönünden husumetten reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Dairenin 05.06.2023 tarihli ilamıyla, davalı şirketin adi komandit şirket olması nedeniyle komandit ortaklarının şirketin alacaklılarına karşı şirketle beraber müteselsil sorumlu olduğu, müteveffa ...'ın davalı şirkete ortaklığının türünün araştırılması ve şirketle müteselsil sorumlu olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ve kabule göre de takip tarihinin 21.03.2011 olması nedeniyle davacı lehine alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına, davalı şirketin ve davacının sair temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak ilam başlığında belirtilen tarih ve sayılı kararıyla, müteveffa ...'ın davalı şirketin komantide ortağı olup şirket borçlarından şahsen ve sınırsız olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, davalı şirket ve ...'ın mirasçıları yönünden davanın kısmen kabulüyle itirazın kısmen iptaline, takibin 79.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz işletilmesine, 31.600,00TL icra inkar tazminatın davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; 145.769,76 TL tutarındaki icra dosyası borcunun 13.07.2016 tarihinde ödendiğini, mahkemece asıl alacak yönünden davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi kalan alacaklar yönünden yargılamaya devam edilmesi gerektiği, sözleşmenin (3.4.) nolu maddesi ile davacının peşin ödediği 55.000,00 TL'nin kendisine iadesinden gayrikabili rücu ve feragat ettiğini, mahkemece bu hususların dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış sözleşme gereğince ödenen bedellerin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmasına, davalılar vekilinin dava sırasında yapılan ödemeye ve sözleşmenin (3.4.) nolu maddesine ilişkin temyiz sebeplerinin önceki kararın temyizinde de ileri sürülmüş ve Dairece, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin infazda dikkate alınacağı, sözleşmenin satış bedelinin usulüne uygun ödenmemesi nedeniyle satıcının sözleşmeyi feshetmesi halinde alıcının peşin ödenen bedelin kendisine iadesi hakkından feragat ettiğine dair (3.4.) nolu maddesinin satıcının sözleşmeyi feshetmemiş olması ve doğmamış bir haktan feragat edilmesinin mümkün bulunmaması gerekçeleriyle reddedilerek bozma kapsamı dışında bırakılmış olmakla tekrar incelenemeyeceğinin anlaşılmasına göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun’un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.